Mektup: Taleplerimizin peşinden gidiyor, temsilciliklerimizi kuruyoruz!
"Hepimiz fakültemizde bulunan ÖTK’nin doğal bir üyesi olarak ve yaşadığımız sorunlara karşı birlikte çözüm aramak üzere sınıf temsilcilerimizi seçerek süreci başlatıyoruz."
Fotoğraf: ODTÜ logosu
Özgür ÇAMOĞLU
ODTÜ Öğrencisi
ODTÜ Mimarlık Fakültesinde geçtiğimiz dönem çokça karşılaştığımız sorunlara dair bir forum düzenleyerek bir arada çözüm aradığımız bir süreci başlatmıştık. Karşılaştığımız sorunlar ise kantin ve kırtasiye fiyatlarının pahalılığından akademide yaşadığımız öğrenci-akademisyen arasındaki sorunlara, ders yoğunluğuna, stüdyoların fiziki yetersizliğine kadar varıyordu. Tüm bu süreçte karşılaştığımız sorunları dekanlıkla paylaştığımız bir forum düzenledik. Forumda en çok ifade edilen konulardan birisi de “Biz hocalarımızla konuşuyoruz, sorunlarımızı söylüyoruz ama bir çözümü olmuyor”, “Ben dekanlığın da bizim isteğimizi karşılayacağını düşünmüyorum; çünkü üzerimizde bilinçli bir baskı da olduğunu düşünüyorum” şeklinde taleplerimizin fakülte kurumlarınca karşılanacağına dair olan inancın azlığıydı. Bu söylemler üzerinden de forum süresince en net gördüğümüz sorunlardan birisi, bizlerin kendimizi ifade edeceğimiz ve somut karşılığını alabileceğimiz, kalıcı ve kurumlarca tanınan mekanizmalara sahip olmadığımızdı. Bu süreç bizlere yeniden Öğrenci Temsilcileri Kurulunun (ÖTK) kurulma ihtiyacını da gösterdi.
HERKESİN DOĞAL ÜYESİ VE TEMSİLCİSİ OLDUĞU KURULLAR
Bahar döneminin başlaması ile ÖTK’lerimizi inşa etme sürecine başladık. Bu süreçte, daha ileriden müfredata dahil olmak, ders içeriklerinde okunacak kitapları akademisyenlerle birlikte belirlemek gibi birçok konuda, bizden bağımsız işleyen eğitim sürecini ve fakültenin mevcut fiziki sorunlarını Mimarlık Fakültesi öğrencilerinin bütününü kapsayan ve sürece doğrudan dahil olduğumuz bir temsilciliği inşa etmek üzerine karar aldık. Bu süreçte ilk elden daha ÖTK’ler kurulmadan dahi elde edilen ve öne çıkan bir kazanım olarak ise dekanlığın fakülte yönetim kuruluna bir temsilcimizin katılabileceğini ve söz hakkına sahip olabileceğini belirtmesi oldu.
Hepimiz fakültemizde bulunan ÖTK’nin doğal bir üyesi olarak ve yaşadığımız sorunlara karşı birlikte çözüm aramak üzere sınıf temsilcilerimizi seçerek süreci başlatıyoruz. Forumlarda da çokça kez dile getirildiği üzere öğrenci temsilciliğinin demokratik bir yapı olarak işlemesi, yeniden inşa edildiği bu süreçte her türlü baskıya karşı bizlerin sahip çıkması ile ayakta kalması ve sorunlarımızı çözmemizin, taleplerimizin gerçekleşmenin bir aracı haline gelmesi için en geniş kesimlerle bir araya gelmeli, fakültede her birimizin temsilci olduğu bilinci ile hareket etmeliyiz. Bu yollarla edindiğimiz kazanımlarımızı kalıcılaştırabilir, daha ileri kazanımlar elde edebiliriz.
