26 Şubat 2020 08:41

İstanbullular geçinemiyor | "Bir öğün yemek yiyorum, yemeğin suyunu bol koyuyorum"

Ekonomik krizin etkisini her geçen gün daha fazla hisseden işçi ve emekçiler ay sonunu getirmekte zorlandıklarını anlattı.

Fotoğraf: MA

Paylaş

İstanbul’da yaşayan vatandaşlar, elektrik, su, doğal gaz, kira gibi temel ihtiyaçların karşılanması ile ellerinde maaşlarından geriye pek bir şey kalmadığını ifade etti.

Kimi yiyecek ve içeceklerden kısarken, kimi kıyafet almayı bırakıp eski kıyafetleri ile idare etmeye, kimi ısıtıcıları kapatıp çareyi battaniyelere sarılmakta bulurken, kimileri de yemeğin suyunu bol koyarak, günü kurtarmanın telaşında.

“GÜNDE BİR ÖĞÜN YEMEK YİYORUM”

Ahmet Ertekin, iş bulamadığı için şartların daha da ağırlaştığını ifade ediyor, “Kıt kanaat geçiniyorum. Günde bir öğün yemek yiyip, geçiniyorum. Yemeğin suyunu bol koyuyorum. Ekmeği de fazla doğruyorum” diyerek yaşadığı zorluğu anlattı.

Üst üste gelen zamlardan şikayet eden Ertekin, “Üst üste zam geliyor. Biz de kaldıramıyoruz. Bize de kemer sıkmak kalıyor. Yani her şeyden kısıyoruz, kemeri sonuna kadar sıkıyoruz. Kemer nerede patlar bilemiyorum” dedi.

“BARİ KIŞ GÜNÜ ELEKTRİĞİ UCUZLATSINLAR”

İpek Kıvanç, “Geçinemiyoruz. Doğal gaz sobam vardı, sobam bozuldu, yaptıramadık. Elektrikli ısıtıcı koyduk. Bu ay 400 lira fatura geldi. Bari kış günü şu elektriği ucuzlatsınlar” ifadelerini kullandı.

“SANKİ İKİ TANE TÜRKİYE VAR” 

Toplumum büyük bir bölümünün yoksulluk girdabında kıvrandığını vurgulayan İbrahim Özkurt, “Sanki iki tane Türkiye var. Birisi AKP cumhuriyeti biri de diğerleri. AKP tüm ekonomiyi kendi yandaşları ile paylaşıyor. Kendi seçmenine nakdi yardım yapıyor. Devletin kaynaklarından aldıklarıyla bunu yapıyorlar. Diğer yarısı umurunda bile değil. Diğer yarısını ezen, sömüren, insan yerine bile koymayan bir politika izliyor” diye konuştu.

12 SAAT MESAİ YAPIYORUM YİNE DE GEÇİNEMİYORUM

Bir işyerinde paket servis elemanı olarak çalışan İnan Kaya, “Etin kilosu olmuş 65 lira. Ben haftada bir kere evime et alsam ayda 300 liraya yakın para yapar. Sadece televizyon çalıştırmama rağmen ayda 100 lira elektrik faturası geliyor. Benim evimin kirası 800 lira. Evimde soba yakıyorum. Doğal gaz kullanacak kadar cesaretli değilim. 12 saat mesai yaptığım için asgari ücretten biraz daha fazla alıyorum. Nasıl olacak anlamadım. Kemal Sunal’ın filmindeki gibi cama ekmek banacağız artık” diyerek yaşam koşullarını anlatıyor.

“YEME İÇME ARTIK BUNLARI UNUTTUK”

Emekli maaşıyla geçinmeye çalıştığını söyleyen Kemal Ataş: “Artık yaşım da ilerlediği için ikinci bir iş yapma şansım yok. Emekliye yüzde 5 zam, doğal gaza, elektriğe yüzde 30, yüzde 70 zam. Bir iki ay önce ödediğimiz elektrik 70 lira iken 130 liraya çıktı. Kıyafet alacak durumumuz yok. Eskilerle yetinmeye çalışıyorum. Yeme içme artık bunları unuttuk. Beslenemiyoruz. Ekmek zeytin bulsak yiyoruz. Günü kurtarıyoruz işte.” (İstanbul/MA)

ÖNCEKİ HABER

Koronavirüsten korunmanın yolları neler?

SONRAKİ HABER

Bir yanda SOCAR, diğer yanda Koç Holding Aliağa'ya zehir kusuyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa