Tecavüz davasında akla zarar savunma: İşini düzgün yapmıyordu içki ve sigara içiyordu
Ankara’da veteriner hekime tecavüz suçundan yargılanan Profesör Hasan B. tutuklanmadı. Dava 10 Haziran'a ertelendi.
Fotoğraf: Evrensel
Burcu YILDIRIM
Doğa Başak ÖZTÜRK
Ankara
Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nde Prof. Dr. Hasan B., sahibi olduğu hayvan hastanesinde genç veteriner hekim Ç.B’ye cinsel saldırı suçundan yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü. Ankara Adliyesi 31. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada sanıklar hakkındaki tutukluluk talebinin reddine karar verildi. Dava 10 Haziran 2020 saat 10.00'a ertelendi.
Sahibi olduğu hayvan hastanesinde veteriner hekim Ç.B’ye cinsel saldırı suçundan yargılanan Hasan B., tutuklanmasının ardından savcı tarafindan re’sen serbest bırakılırken "nitelikli cinsel saldırı", “cebir ve tehdit ile hürriyeti yoksun kılma”, “tehdit”, “hakaret” suçlarından yargılanıyor. Hasan B.'nin hayvan hastanesinde asistanı olan S. D. ve jinekolog H.Ş. ise yardım ve delil karartmaktan yargılanıyor.
Duruşmada sanık avukatlarının talepleri üzerine dinlenen tanıklar Hasan B.’nin cinsel saldırısına uğrayan Ç.B’yi “İşlerini düzgün yapmıyordu. İçki ve sigara içtiğine şahit oldum ve Ç.B’nin ailesi bunu bilmiyordu” diye suçlaması dikkat çekti.
Duruşma öncesi Ankara Kadın Platformu ve Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi öğrencileri adliye önünde basın açıklaması yaptı. HDP İstanbul Milletvekili Züleyha Gülüm ve CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşçıer de duruşma salonunda hazır bulundu.
"2010 YILINDA HAKKINDA RAPOR TUTTUK"
Tanık olarak dinlenen Veteriner Hekimleri Derneği Genel Başkanı Yalçın Köksal, 2010 yılında Hasan B. hakkında şikayet geldiğini mevzuat, disiplin ve meslek kurallarına uymadığı gerekçesiyle rapor tutulduğunu ifade ederek, “Cinsel saldırı suçu da mevcuttu ancak şikayet eden kişiler yazılı ifade vermediği için suç duyurusunda bulunamadık. Kulağımıza ise öğrenciler tarafından da hep bu tarz söylentiler gelir” dedi.
"ÖĞRENCİLERDEN BİRÇOK ŞİKAYET ALDIK"
Ankara Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi'nde öğretim üyesi ve aynı zamanda üniversitenin cinsel taciz biriminde yer alan tanık Tamay Başağaç, “Şikayet için gelen öğrenciler oldu ama çekiniyor ve korkuyorlar resmiyete dökemedik. Öğrenciler ‘Başımıza bir şey gelir’ diye endişeleniyorlar. Herhangi bir soruşturma başlatamadık. Ama birçok şikayet aldık” ifadelerini kullandı.
"BİRLİKTE SİGARA VE İÇKİ İÇMİŞLİĞİMİZ VAR"
Tecavüz mağduru Ç.B ile hayvan hastanesinde bir süre birlikte çalıştığını ifade eden ve tanık olarak ifade veren ... "Biz aile gibiydik. Ç.B'yi aramıza aldık. İş hakkında yaptığı hatalardan üzüntü duymazdı. Arkadaşlara birimizin başına çorap örecek ya hadi bakalım dedim" ifadelerini kullandı. Mahkeme başkanının iş yerinde ve Ç.B'nin alkol alıp almadığını sorusuna tanık... "Birlikte içki ve sigara içmişliğimiz bile var” yanıtını verdi.
Ç.B'nin avukatı Aslıhan Arıhan, çalışma yerlerinde kaç kamera olduğunu hatırlayamayan tanığa, "Yeni işe gitmiş birinin yaptığı hatalardan bahsediyorsunuz bu tecavüzün sebebi midir?" diye sordu. Tanık..., tecavüzü bilmediğini ama çalışma hayatında Ç.B'nin arkadaşlarının ardından konuştuğu ve işini iyi yapmadığı gerekçesini sundu. Sanık avukatları ve dinlenen tanık önceki duruşmada olduğu gibi yine sözü Ç.B'nin alkol ve sigara kullandığına getirdi.
Ç.B'Yİ PROFİLİ DÜŞÜK OLMAKLA İTHAM ETTİ
Kendisinin Dışişleri Bakanlığında diplomat olduğunu söyleyen Bengü Tepeli, Hasan B.’nin uluslararası alanda bilinen başarılı bir hekim olduğunu söyleyerek köpeklerini gönül rahatlığıyla bıraktığını ifade etti. Hayvanlarını çok iyi tanıdığını belirten Tepeli, "Ç.B’nin hastanenin profilini düşürdüğünü düşünüyordum" diyerek “İşini iyi yapmıyordu ama ekmeğiyle oynamak istemediğimden şikayet etmedim. Ç.B’nin nöbetinde hastane kapalı gibi oluyordu” dedi. Ç.B’nin avukatı Aslıhan Koçak söz alarak, “Bengü Tepeli geçen duruşma salonda izleyici olarak bulunmuş ve salondan müdahale etmiş, kayıtlara geçmesini istiyoruz” dedi. Tepeli ise duruşmada olduğunu kabul etti, ancak “Müdahale etmedim” ifadesini kullandı.
Hayvan hastanesinde temizlik görevlisi olarak çalıştığını söyleyen tanık... “İşlerini düzgün yapmıyordu. İçki ve sigara içtiğine şahit oldum ve Ç.B’nin ailesi bunu bilmiyordu” diye konuştu.
"MESLEKİ OLARAK HATA YAPMAM TECAVÜZE UĞRAYACAĞIM ANLAMINA MI GELİR?"
Tecavüz mağduru Ç.B. dosyaya gelen görüntülerin bir kısmının silindiğini ifade ederek, “Ankara Şehir Hastanesi'nde sperm hücreleri belirlenmişti ancak karşı taraf yalanlıyor. Tanık olarak dinlenen kişiler ile ise aralarındaki para ilişkilerinin devam ettiğini ve benim aleyhimde tanıklık ettiklerini düşünüyorum. Ben mesleki hata yapmış olabilirim ama yapmadığımı da iddia ediyorum. Ayrıca mesleki olarak hata yapsam bile tecavüze uğrayacağım anlamına mı gelir?” diye sordu. “Anlatmak istiyorum” diyerek ağlayarak konuşmaya devam eden Ç.B, “Adli Tıp Kurumu'nda ve sonrasında belgeler olmasına rağmen yaşadığım olayın bu kadar basitleştirilmeye çalışılmasını anlamıyorum” dedi.
"ELİMİZDE DELİLLER VAR"
Ç.B'nin avukatı Aslı Arıhan Koçak, "Gece boyunca S. D. yukarıya aralıklarla ilaç taşıyor. Bu ilaçların neler olduğunun tespitini istiyoruz. Görüntülerde kontrollü hareket ettikleri çok belli. S. D. gece boyunca kapı önündeki koltukta oturuyor rahat hareket edilmesi mümkün değil. Tutuklamayla ilgili yeteri kadar delilin oluştuğunu düşünüyoruz. Karşı taraf başından beri 'Ben ellemedim' diyor ama tıbbi olarak elimizde deliller var. Ayrıca müvekkilimden alınan kan örnekleri böyle adli bir vakada 3 gün içinde atılıyor. Yargılamayla dalga geçer gibi telefonları temizleyip karakola getirmişler" diye konuştu. Böyle dosyalarda kadınların tecavüze uğradığını kolay ifade edemediğini söyleyen Koçak, "Ç.B birçok kadının yapamayacağını yaptı ve cesareti oldu. Hasan B. hakkında zaten bu gibi durumlardan 6 ay meslekten men cezası da var. Hiç kimse akşam birlikte çalıştığı birini de sabahına jinekoloğa götürüp 'Birlikte olduk mu olmadık mı' diye anlamaya çalışmaz. Bekliyoruz ama kişisel hakaret ve suçlama dışında bir söylemleri yok. S.D.'nin elinde steteskop ile boğuyormuş gibi görüntüleri var ve verilen ilaçlar sonucunda da nabız kontrolü yapıldığını düşünüyoruz. Beden dilinin incelenmesini istiyoruz. Profesyonelce başladıkları ve sessiz sedasız bitirmek istedikleri bu olayda bilimsel ve ayrıntılı bilgiler çok değerli” diye belirtti.
Aile Sosyal Hizmet ve Çalışma Bakanlığı'ndan katılan avukatlar sanık avukatların dinlenmesini istedikleri tanıkların ağız birliği ettiğine dikkat çekerek, "Bir daha böyle bir olay yaşanması için sanıkların tutuklanmasını talep ediyoruz. Ayrıca bir insanın sigara veya alkol kullanması neden bahane ediliyor?” dedi.
SANIKLARIN OLAN BİTENDEN NEREDEYSE HABERLERİ YOK!
Hasan B. görüntülerde yer alan ve odadan koridora doğru atılan telefonun hakkında konuşarak “Kapıya yakındım telefon elimden kayarak dışarı düştü. Herhangi bir konuşma da silmedim" dedi. S. D. ise olayla ilgili bir alakası olmadığını ifade ederek, "Herhangi bir ilaç uygulaması yapmadım. Damar yolu açtım ve serum verdim. Steteskobu da heran hayvanları kontrol ettiğim için yanımda bulunduruyorum" diye konuştu. Jinekolog H.Ş ise konuşmayacağını ifade etti.
Ç.B YAŞADIĞI CİNSEL SALDIRIYI YORUMLUYORMUŞ!
Sanık Hasan B.'nin avukatı Hatice Çağlar, hastanedeki verilerin kendi lehlerine olduğunu bu yüzden de Hasan B.'nin tahliye edildiğini söyleyerek, “Yıllar önce soruşturulan dosyalar neler getiriliyor? Geçmiş gitmiş. Karşı tarafın haksız ve sadece yoruma dayalı tutuklama talebinin reddini talep ediyoruz” dedi. Sanık S. D'nin avukatı, “Ç.B'nin beyanları yoruma dayalı ve suç teşkil etmek üzerine. Müvekkil hakkında toplanacak delil de kalmadı ve hakkında verilen adli kontrol talebinin kaldırılmasını talep ediyoruz” diye belirtti.
Sanık H.Ş'nin avukatı, "Tamamen medyatik giden bu davada masumiyet karnesi hiçe sayılıyor. Gelecek celse kadın doğum doktoru dinleyeceğiz ve silinme ile sperm örneklerinin silinip silinmeyeceğini araştırılmasını istiyoruz" dedi.
DURUŞMA 10 HAZİRAN'A ERTELENDİ
Duruşma sonrasında verilen kararda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın soruşturma dosyalarının mahkemeye sunulmasına, Ankara İl Saglık Müdürlüğü'nce yapılan soruşturmaya ilişkin dosyanın onaylı suretinin makemeye gönderilmesine, Ç.B tarafindan dosyaya sunulan görüntülerin dosyaya sunularak çözümlenmesinin istemesine, Ankara Veterinerlik Derneğinin Hasan B. hakkında yürüttüğü soruşturmanın örneğinin dosyaya sunulmasına, H.Ş ve S. D.'nin yazışmaları ve adreslerin Hasan B.'ye gönderilen mesaj içeriğinin incelenmesine, tüm deliller toplandıktan sonra İstanbul Adli Tıp Kurumundan rapor istenmesine, adli kontrol hüküm uygulamalarının devamına, tutukluluk taleplerinin reddine karar verildi. Dava 10 Haziran 2020 saat 10.00'a ertelendi.
SANIKLARA ÖDÜL, KADINLARA CEZA
Daha önceki duruşmalarda adliye önünde eylem yapması polis tarafından engellenen kadınlar, yine duruşma öncesi adliye önünde bir araya geldi. Ankara Kadın Platformu üyesi kadınlar, delillerin karartılmasına rağmen sanıklar hakkında tutuksuz yargılama kararı verilmesinin sanıkları cesaretlendirmek ve korumak anlamına geldiğini söyledi. Davayı takip eden kadınlar hakkında soruşturma açılmasına ise tepki gösterdi.
Kadınlar açıklamalarında şu ifadelere yer verdi: “Tecavüzcü Profesör tutuklansın demekten vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Bugün Hasan B. olarak karşımıza çıkan zihniyet yüzyıllardır kadın emeği ve kadın bedeninin sömürüsü ile beslenen erkek egemen sistemin ta kendisidir. Hasan B.’nin tacizine uğramış ve susmamayı seçmiş kadın arkadaşlarımız tehdit ediliyor, kadın örgütleri şikayet ediliyor, sosyal medyada saldırıya uğruyor, kadınlara ve basın mensuplarına soruşturmalar açılıyor. Tecavüzlerin, kadın cinayetlerinin suçlularının yalnız başına failler olmadığını, onları yasalarla koruyan, aile adı altında şiddeti meşrulaştıran, alanlarda sokaklarda isyanını haykıran kadınlara şiddet uygulayan, hapishanelere atan ve burada işkence ve cinsel tacize maruz bırakan erkek egemen devletin asıl suçlu olduğunu biliyoruz. Tecavüzcü Hasan B, S.D. ve işbirlikçi H. Ş. tutuklanmadan sokakları, alanları terk etmeyecek; fırsat bulduğumuz her yerde tecavüzcüleri ve onları koruyanları teşhir etmekten vazgeçmeyeceğiz.”