AYM'den askerde şüpheli ölüme yeniden yargılama kararı: Yaşam hakkı ihlal edildi
Anayasa Mahkemesi askerde intihar ettiği öne sürülen Mazlum Aksu için verilen takipsizlik kararını, yaşam hakkının ihlali gerekçesiyle bozdu, yeniden yargılama kararı verdi.
Fotoğraf: Evrensel
İnanç YILDIZ
Orhan KURUL
Elazığ’ın Maden ilçesinde 7 yıl önce askerliğini yaparken yaşamına son verdiği iddia edilen Emek Partisi yöneticisi Mazlum Aksu için verilen takipsizlik kararı bozuldu. Yeniden yargılama kararı veren Anayasa Mahkemesi, yaşam hakkının ihlal edildiğine hükmetti.
Elazığ’ın Maden ilçesinde Hazar Jandarma Karakol Komutanlığında askerliğini yaparken 21 Şubat 2013 tarihinde şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Emek Partisi (EMEP) Kocaeli Darıca İlçe Yöneticisi Mazlum Aksu (20) için yürütülen soruşturma sonunda Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM) 7 Haziran 2013 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Bu karara yapılan itiraz da Malatya 2’nci Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesince 11 Temmuz 2013 tarihinde reddedildi. Kararda özetle şu ifadeler kullanıldı: “Silahın patlamasına müteveffa dışında başka şahısların herhangi bir etkisinin olmadığı, müteveffanın olay esnasında intihar etmek niyetiyle hareket ettiği, bu eylemi gerçekleştirmesi için kendisini azmettiren ya da teşvik eden, intihar kararını kuvvetlendiren veya kendisine yardım eden bir başka şahsın bulunmadığı, müteveffanın ölümünde kendi iradi hareketlerinden başka bir etkenin rol oynamadığı kanaati edinilmekle...”
AİLE: HİÇBİR TEDBİR ALINMADI
Aile ayrıca 13 Haziran 2014 tarihinde maddi ve manevi tazminat davası açtı. Başvuruda aile Mazlum’un ölmeden önce yaşadığı psikolojik sıkıntılardan askeri yetkililerin haberdar olmasına rağmen yaşamını korumak için hiçbir tedbir almadığını belirterek, yakınlarına ölümünden önce psikolojik destek ve tedavi imkanı sağlanmadığını, kendilerine de söz konusu sıkıntılar hakkında bilgi verilmediğini dile getirdi. AYİM, 24 Haziran 2015 tarihinde tazminat talebini soruşturma aşamasında verilen takipsizlik kararını öne sürerek reddetti. Mahkeme, maddi ve manevi tazminat yönünden 3 bin 180 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davalı idareye verilmesini istedi.
MAHKEME KARARINI DÜZELTMEMEKTE ISRARCI
Aile diğer yandan 19 Ağustos 2013 tarihinde Anayasa Mahkemesine de (AYM) başvuru yaptı. AYM “Başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle” 21 Ocak 2016 tarihinde başvuruyu reddetti. AYM’nin gerekçe yaptığı tükenmeyen başvuru ise tazminat talebini reddeden AYİM’den karar düzeltme talebinde bulunulmaması. Aile 27 Ağustos 2015 tarihinde karar düzeltme talebinde bulundu ancak bu talep de 2 Aralık 2015 tarihinde reddedildi. Ancak AYM karar verdiği gün bunu dikkate almadı.
BİR KEZ DAHA AYM’YE BAŞVURULDU
Bu karar sonrası aile, avukatları Cemal Zülfikar aracılığı ile bir kez daha AYM’ye başvurdu.
Yapılan başvuruda Mazlum Aksu’nun ölmeden önceki psikolojik durumuna ilişkin tanık ifadelerine işaret edilerek, Aksu’nun ciddi psikolojik sorunlarının bulunduğundan haberdar olan askerî yetkililerin intiharı önlemek için bir şey yapmadığı hatırlatıldı. Üstüne hazır kıta görevlisi olan Aksu’ya nöbet görevi verildiği belirtilerek, zorunlu askerlik hizmeti sırasında ölene zimmetli silahla gerçekleşen ölüm olayından idarenin kusursuz sorumlu olduğu ifade edildi. Başvuruda Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan yaşam hakkının ihlal edildiği dile getirildi.
YENİDEN YARGILAMAYA HÜKMEDİLDİ
19 Kasım 2019 tarihinde karar veren AYM, yaşam hakkı ihlalinin olduğuna hükmedip yeniden yargılama istedi. Karar yakın zamanda tebliğ edildi. Kararda özetle şu ifadeler kullanıldı: “Mevcut başvuruda AYİM’nin dosyadaki diğer deliller yanında ceza soruşturması kapsamında beyanları tespit edilen tanıkların ölüm olayından önceki olgulara ve Mazlum Aksu’nun ölümünden önceki psikolojik durumuna ilişkin ifadelerini de dikkate alıp askerî yetkililerin Mazlum Aksu’nun intihar riski taşıdığını bilip bilmediklerini ya da en azından söz konusu riski bilmelerinin gerekip gerekmediğini, intihar riski askerî yetkililerce biliniyor veya bilinmesi gerekiyorsa intiharın önlenmesi için makul ölçüler çerçevesinde önlem alınıp alınmadığını değerlendirmemesi nedeniyle yaşam hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir. Bu durumda yaşam hakkına yönelik ihlalin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar bulunmaktadır.”
16 Nisan 2017 referandumunun ardından AYİM’nin kaldırılmasından dolayı dava Ankara 16. İdare Mahkemesinde görülecek. Duruşma için mahkemenin gün vermesi bekleniyor.
ETKİLİ BİR ŞEKİLDE SORUŞTURULMALIDIR
Milli Savunma Bakanlığı 30 Nisan 2012 tarihinde verilen bir soru önergesine verdiği cevapta 1992-2012 yılları arasında 2 bin 221 askerin yaşamına son verdiğini açıklamıştı. Türkiye Barolar Birliği ile Türkiye Emekli Astsubaylar Derneğinin 2015 yılında açıkladığı verilere göre ise, 10 yılda 934 asker yaşamına son verdi. Ancak 2012 yılından sonra resmi rakamlar açıklanmıyor.
Geçmiş yıllarda açıklama yapan İnsan Hakları Derneğinin metninde ise şu ifadeler kullanılmıştı: “Bu kadar çok insanın intihar ettiğine inanmamızı kimse beklememelidir. Bu intiharların çok büyük bir çoğunluğunu şüpheli ölüm olarak nitelendiriyoruz. Şüpheli asker ölümleri sivil savcılar tarafından, etkili bir şekilde soruşturulmalıdır. Etkili soruşturma ve yargılama sonunda, suçlu bulunanlar cezalandırılmalıdır. Ailelerin manevi acıları karşısında tazminat dahil, itibar iadesi yoluna gidilmeli ve devlet şüpheli ölümler konusundaki negatif ve pozitif yükümlülüklerinin gereğini yapmalıdır.”