Plastik toplayıcılığı yaparak, günlük kazandığı 20 TL ile geçimini sağlıyor
Diyarbakır’da plastik toplayıcılığı yapan Vesile Dinç, günlük kazandığı 20 TL ile geçimi sağlamaya çalışıyor. Ancak bu para faturalarını ödemeye bile yetmiyor.
Fotoğraf: MA
Belediyenin evini bedelinin altında istimlak ettiği, Sur'da sokağa çıkma yasakları ilan edilince de başka bir mahalleye taşınmak zorunda kalan Vesile Dinç, gündelik işlerde çalışan eşi ve oğlu iş bulamayınca plastik toplayıcılığı yaparak geçimini sağlamaya çalışıyor.
Vesile Dinç'in (50) Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesi Kaleiçi'ndeki evi bölgenin restorasyonu nedeniyle istimlak edildi. Ancak 10 yıl önce 15 bin TL istimlak edilmesi konusunda yapılan anlaşmaya belediye uymayarak Dinç'in hesabına 10 bin TL yatırdı. Dinç ailesine, geri kalan 5 bin TL ise vergi kesintisi olduğu gerekçesiyle ödenmedi. Evlerinin yıktırılmasının ardından Vesile Dinç, 7 çocuğuyla birlikte Fatih Paşa Mahallesi’nde kiraya çıktı. Sur'da kiraya çıkan Vesile Dinç'in eşi ve büyük oğlu, gündelik işlerde çalışarak evin geçimini sürdürdü. Bu durum ailenin ilçede ilan edilen sokağa çıkma yasağıyla birlikte Fatih Paşa Mahallesi’nden çıkıp İskenderpaşa Mahallesi’ne yerleşene kadar devam etti. Yasaklar ve ekonomik kriz nedeniyle Dinç'in eşi ve büyük oğlu gündelik iş de bulamayacak düzeye gelince aile, çevredekilerin yardımlarıyla ihtiyaçlarını karşılamaya başladı.
Eşi ve oğlunun işsiz kalmasıyla Vesile Dinç, plastik toplayıcılığına başlıyor. Sokağa çıkma yasağı başladıktan sonra başka bir mahalleye taşındıklarını dile getiren Dinç, maddi imkânsızlıklardan dolayı bir süre eşyasız bir evde oturmak zorunda kaldıklarını belirtti. Üstüne oturulacak bir karton dahi olmadığını ifade eden Dinç, "Ekmeksiz kaldığımız günlerde çocuklarımı doyurmak için kap kapı dolaşarak borç para almaya çalışıyordum. Bu böyle olmaz diyerek ilk olarak poşetle gezip pet şişe topluyordum. Bu şekilde çok zahmetli olduğunu görünce bir el arabası aldım. Sabah kalkıp pet şişe, poşet ne bulduysam topluyorum. Günde 20 kilo başına sadece 20 lira alıyorum. Bu ne elektriğe nede evin masraflarına yetiyor. Ben de kemik erimesi olduğu için doktor süt ve yoğurt yememi önerdi. Ben bazen bir süt bile alamıyorum. Bu işle birlikte gövdemin ağırlığını ayaklarım taşımıyor. Yürüyemez hale geliyorum. Çalışmasam da olmuyor. Çocuklarımın ihtiyacı var. Bu işi yapmak zorundayım. Ben anne olarak hem dolandırıldım hem de yerimden yurdumdan edilerek anılarımız elimizden alındı. Çocuklarım et olmadan uyuyabilir, ekmek olmadan uyuyamaz. Bir gün çalışmaya çıkmazsam biliyorum ki aç kalacağız" diye konuştu. (Diyarbakır/MA)