02 Mart 2020 06:36

Şehir hastaneleri gerçeği (2)

25 yılda 33 hastane için aktarılacak miktar 30 milyar doları geçiyor. Konu ile ilgili ekonomistlerin görüşleri ise bu miktarın da yetersiz kalacağı, ek yatırımlarla birlikte 70 milyar doları geçeceği.

Fotoğraf: Evrensel

Fatih Sürenkök
Fatih Sürenkök

Geçen hafta kısaca Kamu Özel Ortaklığı ile iktidarın neler yaptığını ve bunu sağlık alanında nasıl kullanmaya başladığından bahsetmiştim.
Bu hafta sağlık alanındaki yansımalarını ve bu alanda aktarılan paranın boyutlarının ne kadar olduğuna değineceğim.

29 ilde 33 şehir hastanesinin planlandığını, 2019 sonu itibariyle 10 ilde şehir hastanelerinin faaliyete geçtiğini biliyoruz. Bu hastaneler için şu anda Sağlık Bakanlığı’nın bütçesinin yüzde 20'ye yakının aktarıldığını ve 33 hastanenin de açılması ile bu payın yüzde 60'lara yaklaşacağını söyleyebilirim. Bu oranlara gelindiğinde sağlık bakanlığının temel görevlerini nasıl yapacağını sanıyorum onlarda bilmiyor.

Bu hastanelere aktarılan paranın ne kadar olduğunu 2016 yılında yayınlanan Kamu Özel İşbirliği Raporu’nda görebiliriz. Bu rapora göre 25 yılda 33 hastane için aktarılacak miktar 30 milyar doları geçiyor. Konu ile ilgili ekonomistlerin görüşleri ise bu miktarın da yetersiz kalacağı, ek yatırımlarla birlikte 70 milyar doları geçeceği.

Daha somut verilerle sizlere konuyu ve maliyeti aktarmaya çalışacağım. Birinci örneğim Kayseri Şehir Hastanesi; 1584 yataklı, temeli 8 yıl önce atıldı. Yanlış yer seçimi nedeniyle inşaat yavaş ilerledi, ancak  2019 yılında hizmete açıldı. Bu hastane için devlet ihaleyi alan firmaya her yıl 138 milyon lira ödüyor, yani 25 yılda toplam 3.5 milyar lira. Eğer bu hastaneyi devletimiz kendi imkanları ve olağan koşullarda yaptırsaydı sabit yatırım tutarı sadece 500 milyon lira tutacaktı. Yani yandaşlara 3 yılda kira olarak ödenen para ile hastane yapılabilecekti. Fazladan ödenen para 3 milyar lira. 

İkinci örnek Manisa Şehir hastanesi; 558 yataklı. Devletin kendi yaptırdığı fizibilite raporuna göre maliyeti 122 milyon lira. Ancak ihale ile yılda ödenen kira 64 milyon lira yani 2 yıllık kira ile bu hastaneyi yaptırabilecekken fazladan 23 yıl daha yandaşlara kira adı altında 1.3 milyar lira ödeyeceğiz. Kiranın dışında da hastanenin tıbbi hizmetler dışındaki işler için şirketlere ayrıca paralar aktarılıyor.

Son örneğim Ankara Bilkent Şehir Hastanesi; 3660 yataklı hastane geçen yılın başında açıldı. 25 yılda ödenecek kira bedeli 23.4 milyar lira. Yani günlük kirası 2.5 milyon lira. Hani 50 milyon lira bulamadığımız için işletmesini Katar’a sattığımız tank palet fabrikası var ya;  Bilkent hastanesinin 20 günlük kirası bu parayı  karşılıyor. Bunun yanında Cumhuriyet tarihinin sağlıkta amiral gemileri olan Ankara Numune Hastanesi, Dışkapı Eğitim Hastanesi, Atatürk Eğitim Hastanesi başta olmak üzere 13 hastanenin kapatıldığını da hatırlatmak isterim. 
Neden? Çünkü ihaleyi alan firmaya yüzde 60 doluluk garantisi verildi. Yoksa otoyol köprüler gibi farkı devlet ödeyecek. Başka bir bakış açısı ile Sağlık Bakanı sayın Koca hastalansın diye halkın gözüne bakıyor. 

Sayın Bakan sizin asli göreviniz halkın sağlığını korumak. Yandaşlara peşkeş olarak çekilen paraların onda biri ile bu ülkede koruyucu hekimlikte yapacağınız yatırımlarla daha sağlıklı ve daha az hastalanan bir Türkiye mümkün. 

Hipokrat yeminini bir kez daha hatırlatmakta fayda var.
Sağlıcakla kalın…
{{398008}}
{{397465}}
{{397006}}

Reklam
YAZARIN DİĞER YAZILARI