AKP Sözcüsü Çelik: TSK'nın terörist unsurlarla beraber olduğunu ispat edemezler
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, AKP Merkez Yürütme Kurulu toplantısının ardından basına açıklamalarda bulundu, Türkiye'nin "Bahar kalkanı" denilen operasyonu sürdürmek zorunda olduğunu iddia etti.

Ömer Çelik | Fotoğraf: Fatih Kurt/AA
İLGİLİ HABERLER

Meclis kapalı kapılar arkasında İdlib'i konuşacak

HDP'li Oluç: İdlib neden kapalı kapılar ardından tartışılacak?

Yazar Nuray Sancar: AKP'nin dış politikasından en fazla emekçiler zarar görüyor

İdlib'de hayatını kaybeden askerin ağabeyi: Artık kimse ölmesin, bir şeyler yapın!

Bulgaristan Başbakanı Borisov: Yunanistan'ın mülteci tavrını izlememiz mümkün değil
AKP Sözcüsü Ömer Çelik, AKP Merkez Yürütme Kurulu toplantısının ardından basına açıklamalarda bulundu.
AKP Genel Merkezinde basına kapalı olarak gerçekleştirilen ve 2 saat süren toplantının ardından konuşan Ömer Çelik, "Bahar kalkanı" adı verilen ve Suriye'ye yönelik düzenlenen askeri operasyonun Türkiye'nin sınırlarını korumak için gerçekleştirilmek zorunda olduğunu iddia etti.
Çelik'in açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Bazı çevreler tarafından "İdlib'de ne işimiz var" deniyor. Yakın zamana kadar Kilis hedef alınıyor, vatandaşlarımız hayatını kaybediyordu. Terör unsurları ülkemizde belli yerleri vuracak kadar sınırımıza yaklaşmışlardı. Cevap vermeseydik bu tehdit yoğunlaşarak devam edecekti. İdlib'den çekilsek, gözlem noktalarından çekilsek sınırlarımızın içine kadar bu tehdidin hareketleneceğinden kuşku yoktur. Milli güvenliğimiz için buna mecburuz."
"TSK'NIN YANINDA TERÖRİST UNSURLARIN OLDUĞUNU SÖYLEYENLER BUNU İSPAT EDEMEZ"
"Burada hiçbir şekilde Rusya ile karşı karşıya gelmek gibi bir tavır içerisinde değiliz. Bize saldıran rejim unsurudur. Rejimin saldırganlığı Rusya'nın verdiği sözlere dönük de bir saldırganlıktır. Soçi ve Astana birlikte imza attığımız hususlardır. TSK'nın yanında yabancı, terörist unsur olduğunu söyleyenlerin bunu ispat etmesi mümkün değildir. Bütün bu bilgiler Rusya tarafına verilmiştir.
'Esad ile görüşülsün' diyen siyasi partiler var. Suriye, Esad'ın şahsi malı mıdır yoksa Suriye Suriyelilerin midir? Suriye'de bütün Suriyelilerin üzerinde mutabık kaldığı bir siyasi çözümün bulunması esastır. Suriye'de bu siyasi çözüm üretildikten sonra Türkiye herhangi bir şekilde orada askeri varlık bulundurmayacaktır.
Ortaya çıkan göç dalgasıyla 1 milyon kişi Türkiye sınırına hareketlenmiştir. Aynı şekilde Türkiye'deki mültecilerde de hareketlenme söz konusu. Türkiye'nin bundan sonra herhangi bir şekilde mülteci yükü taşıyacak durumu kalmamıştır. Sayın Cumhurbaşkanımız 'Suriye toprakları içerisinde güvenli bölge oluşturulmalı' dediğinde yanaşmayanlar birçok fırsatı heba etmiş oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızı dinleselerdi bu göç hareketliliğinin, felaketlerin önüne geçilecekti."
"KİMSEYİ ÜLKEDEN ZORLA GÖNDERMİYORUZ"
"Türkiye, mülteci meselesinde uluslararası kurumların, dünyanın terk ettiği vicdanı tek başına ayakta tutmuştur. Kimseyi ülkeden zorla göndermiyoruz, hiç kimseyi zorla tutmak gibi bir yaklaşım içerisinde olmayacağımız aşamaya geldik. Türkiye'nin sınırları açmasıyla beraber sayın Cumhurbaşkanımızı telefonda arayarak Türkiye'ye yeni maddi yardımda bulunacaklarını söylediler. Ellerini taşın altına koymayanlar bugün 'bu mesele ne olacak?' diyor. Yunanistan'ın göçmenlerin üzerine gaz ve ses bombası atması insanlık dışı bir yaklaşımdır."
"YUNANİSTAN AVRUPA'YA GÜVENMESİN"
"Avrupa sınırlarını gaz bombasıyla mı koruyacaksınız? AB Konseyi Başkanı Michael, 'Yunanistan'ın yanındayız' diyor. Durumu yakından gözlemlemek üzere Türkiye-Yunanistan sınırına geleceğini söylüyor. Hiçbir şekilde bu insani yükü paylaşma konusunda anlamlı bir destek vermemişlerdir. Yunanistan her zaman gibi yanlış yapıyor, basiretsiz davranıyor. Avrupa'nın sözlerine güveniyor. En zor zamanlarda Yunanistan'ın yanında olduk. Yunanistan'ın başına gelen hiçbir felaketi istismar etmedik. Yunanistan şu anda NATO'da siyasi ve askeri şantaj içine giriyor. Kendilerine tavsiyemiz Avrupa'ya güvenmemeleridir."
(HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et