ÇAYKUR işçisinin sorunları kaldığı yerden devam!
Gıda-İş Genel Sekreteri Olcay Ozak yazdı: 2014 yılında Öz Gıda-İş toplu iş sözleşmesi imzaladı ama sözleşmeyle işçilerin kayıpları telafi edilmek bir yana, çay işçisinin hiçbir talebi karşılanmadı.
Fotoğraf: Evrensel
Olcay OZAK
DİSK/Gıda-İş Genel Sekreteri
Çay denilince aklımıza iki şey gelir: Çay içeceğimiz dostlarımız ve çayın başkenti Rize.
Çayın başkenti diyorum çünkü yakın zamanda gittiğim gördüğüm Rize’de yer gök çay. 7’den 70’e herkes çay ile uğraşıyor. Dedelerinin babalarının bahçelerine ektikleri çay tohumu torunlarının torunlarına miras adeta.
Hal böyle olunca şirin kent Rize’de ya çay üreticisisin ya da çay işçisi. Bazen her ikisi birden. Sadece Rize’nin değil komşu iller olan Artvin, Trabzon, Giresun... Hepsinde çay en temel geçim kaynağı.
Çay demek iş demek, aş demek, emek demek.
ÇAYKUR bölgede en kapsamlı ve donanımlı işletme ve fabrika. Devletin elinde kalan son bir kaç kamu kurumundan biri. Varlık Fonuna devredilinceye kadar hemen her yılı kâr açıklayarak kapatan ÇAYKUR, Varlık Fonuna devredildikten sonraki yıllar zarar açıklamaya başladı. Aynı Varlık Fonuna devredilen diğer kamu kurumları gibi.
Bu konu başka yazımıza kalsın, ben bu yazıda ÇAYKUR’da çalışan çay işçilerinin ve mevsimlik çay işçilerinin çalışma ve örgütlenme sorunlarını ele alacağım.
Mevsimlik ÇAYKUR işçileri çay toplama mevsiminde işbaşı yapar ve çay işi bittiğinde onların da iş akitleri bir sonraki yıl çay sürüm zamanına kadar dondurulur. İki yıl öncesine kadar 120 gün olan mevsimlik işçilerin çalışma ve maaş alma süreleri, sendikamızın yapmış olduğu çalışma üzerine işçilerin kadro talebine 2 ay daha uzatılarak 180 güne çıkarılarak ötelenmiş durumda. Şimdi işçiler yılın altı ayı çalışıp altı ayı da maaşsız ve işsiz geçiriyorlar. Çay işçilerinin kendi deyimiyle “6 ay çalışıp kazandığımız ile 12 ay geçinmek zorunda kalıyoruz, 6 aylık bir hayat yok, yaşam 12 aylık” diyorlar.
ÇAYKUR’da 10 bine yakın işçi çalışıyor, bunun 8 binden fazlası mevsimlik işçilerden oluşuyor.
İşletmelerde şu an Hak-İş’e bağlı Öz Gıda-İş Sendikası var. Daha önce Türk-İş’e bağlı Tekgıda-İş Sendikasında örgütlü olan işçiler, sendikanın işçilerin sorunlarını ve taleplerini görmezden gelmeleri, iktidarın oyunları ve baskısı sonucunda 2007 yılında Öz Gıda-İş Sendikasına geçmişlerdi.
Ancak iki sendika arasındaki yetki sorunundan dolayı işçiler üç dönem toplu sözleşmeden faydalanamamış ve bugüne de yansıyan maddi kayıpları olmuştu.
2014 yılında Öz Gıda-İş toplu iş sözleşmesi imzaladı ama sözleşmeyle işçilerin kayıpları telafi edilmek bir yana, çay işçisinin hiçbir talebi karşılanmadı.
Bugün geldiğimiz noktada mevsimlik çay işçileri yeniden bir arayış içerisine girdiler. Örgütlenmek ve hakları için mücadele etmek istiyorlar. İşçilerle yaptığımız görüşmelerde öncelikli talepler şöyle:
ÇAYKUR işçisi bir zamanlar kendi maaşlarının kamu kurumunda çalışan işçiler arasındaki en yüksek maaş olduğunu söylerken, bugün ortalama asgari ücret düzeyinde geliri var. İşçiler bu kayıplarının telafi edilmesini istiyor. Emsal ücret olarak 2007 öncesi demir yolu işçileri ile aynı ücreti aldıklarını belirterek denklik talep ediyorlar.Çalışma alanlarının sağlıklı ve güvenli olmasını istiyorlar. Özellikle kadın işçiler çay toplama zamanlarında alım yerlerinde birçoğunda tuvalet olmamasının önemli bir sorun olduğunun altını çiziyor.Çay yapraklarının kalitesini ölçen eksperlerin bu işlemi yaparken karşılaştıkları çay fire kotasının yüzde 5’ten yüzde 1’e düşürülmesi, işletmenin onları yalnız bırakması, sahiplenmemesi eksper ile çay üreticisinin karşı karşıya getiriyor. Bu sorunun çözülmesi talep ediliyor. Eşit işe eşit ücret talebi her zaman güncelliğini koruyor.Sendika aidat kesintisinin mevsimlik işçiler için anlamı başka. İşçinin 1/30 yevmiyesinin sendika aidatı olarak kesilmesi, bir ay içerisinde 10 gün veya üç gün çalışan işçi için de aynı şekilde uygulanmasını işçiler kabul etmiyorlar.İnsanca çalışma koşulları ve İnsanca yaşam için yaşanabilir bir ücret istiyor işçiler.
Sendikal bürokrasinin engelleriyle karşılaşan ÇAYKUR işçileri, bugüne kadar uğradıkları haksızlıklar ve hak kayıplarını gidermek ve yeni haklar elde etmek için yeniden mücadeleye hazırlanıyor.