3 Mart 2020 13:00
/
Güncelleme: 13:21

“Mültecilerin diplomatik malzeme olarak kullanılması uluslararası hukuka aykırı”

Adana Barosu Mülteci Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Selen Berna Ünlüatlı, mültecilerin siyasi malzeme yapılmasının uluslararası hukuka aykırı olduğu hatırlatması yaptı.

“Mültecilerin diplomatik malzeme olarak kullanılması uluslararası hukuka aykırı”

Fotoğraf: Ercüment Akdeniz/Evrensel

27 Şubat'ta İdlib'de 34 TSK askerinin yaşamını yitirmesinin ardından sınır kapılarının açıldığı ve mültecilerin Avrupa'ya gidebileceği yönündeki açıklamaların ardından mülteci göçüne dair konuşan Adana Barosu Mülteci Hakları Komisyonu Başkanı Avukat Selen Berna Ünlüatlı,  mültecilerin siyasi malzeme yapılmasının uluslararası hukuka aykırı olduğunu belirtti.

Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve ulusal mevzuatı çerçevesinde mültecilerin yaşam hakkına saygı duyulması gerektiğini dile getiren Avukat Selen Berna Ünlüatlı, “Geri göndermeme ilkesi uyarınca da ülkesine sığınmış ve kanun kapsamında bulunan tüm mültecilere sığınma hakkı tanıyacağını ve insan onuruna yakışır bir şekilde muamele edeceğini kabul etmiştir. Son zamanlarda, sınır kapılarının açılacağı ve mültecilerin Avrupa’ya geçişine engel olunmayacağı yönünde beyanlarda bulunulmakta; mülteciler bir nevi diplomatik malzeme ve koz unsuru haline getirilmektedir” dedi.

Yaşanan bu insanlık dramına hiç kimse, hiçbir devlet ve yetkilinin duyarsız kalmaması gerektiğini ifade eden Ünlüatalı, şunları söyledi: “Uluslararası toplum ve BM örgütü derhal toplanarak konuya acil çözüm bulmalıdır. İnsan hayatı üzerinden yapılan pazarlıklar, para teklifleri, bu tekliflerin paylaşılması ve reddedildiğine dair pervasız cümleler insanlık onurunu ve vicdanını yaralamaya devam etmektedir. Anayasamız, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve ilgili diğer mevzuatımız ile herkesin seyahat etme özgürlüğü koruma altına alınmıştır. Mültecilerin de seyahat etme özgürlüğü kapsamında Avrupa ülkelerine ya da diğer ülkelere gitmesi tabii ki mümkündür. Ancak bu hususun iç siyasete ve uluslararası diplomasiye malzeme yapılarak bir tehdit olarak kullanılması Türkiye Cumhuriyeti’nin göçmen politikasına yakışmadığı gibi; taraf olduğumuz uluslararası sözleşmelere de aykırıdır. Tüm ilgililere mültecilerin de insan olduğunu, zor koşullarda hayatta kalmaya çalıştıklarını ve hiç bir insanın pazarlık konusu yapılamayacağını hatırlatmak istiyoruz.” (Adana/EVRENSEL)

Selen Berna Ünlüatlı ve mülteci çocuklar

Fotoğraf: Selen Berna Ünlüatlı

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Egemenlik kayıtsız şartsız doların!

Egemenlik kayıtsız şartsız doların!

Saray iktidarı, Türk lirasının parasal egemenliğine darbe vuracak bir kararla, tüm satış sözleşmelerinin döviz cinsinden yapılmasının önünü açtı. Böylece enflasyonun en temel dinamiklerinden olan dolarizasyonun eksik ayağı da Mehmet Şimşek imzasıyla tamamlanmış oldu. Türkiye’nin, başta ABD doları olmak üzere yabancı paraya bağımlılığı daha da derinleşecek.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek imzasıyla taşıt alım satımı hariç ülkedeki tüm alım satım işlemlerinde dövizle ödemenin önü açıldı.

Evrensel'i Takip Et