Elazığ'da konteynere yerleşen yurttaşlar: Biraz daha iyiyiz, konteyner daha güvenli
Elazığ'da konteynera yerleşen depremzedeler ile konuştuk. "Biraz daha iyiyiz çünkü konteyner daha güvenli" diyen yurttaşlar, gıda ve temizlik maddelerine ihtiyaçları olduğunu söyledi.
Fotoğraf: Evrensel
Öykü TAŞGIN
Can BULUT
Elazığ
Elazığ’da depremzedeler konteynerlere yerleşmeye başladı. 28 Şubat’ta Doğukent’teki konteynera yerleşen yurttaşlar, çadırda çok zorluk çektiklerini dile getirerek, “Şu an biraz daha iyiyiz. Çünkü konteynerler daha güvenli ve ısınabiliyoruz” dedi. Depremzedeler, gıda ve temizlik maddelerine ihtiyaç olduğunu belirtti.
Elazığ Sivrice’de 24 Ocak’ta yaşanan 6.8 büyüklüğündeki depremin üzerinden 40 gün geçti. Çok sayıda bina yıkılırken, birçok binada da ağır ve orta hasarlı tespiti yapıldı. Ağır hasarlı binaların yıkımı sürerken, yurttaşlar ise kış şartlarının hakim olduğu bu süre zarfını ya yakınlarının evinde ya da çadırlarda geçirdi. Elazığ’da Doğukent Mahallesi’nde 900, Kırklar Mahallesi’nde de bazıları iki katlı 456 konteynerin kurulumu tamamlandı. Elazığ’da toplam 4 bin 806, Malatya’da ise 416 konteyner kurulacak. Bu kapsamda Elazığ’ın Aşağı Demirtaş, Kırklar, Doğukent, Hankendi Mahalleleri ile Sivrice’nin Gölbaşı mevkiinde konteyner kurulması için de çalışmalar devam ediyor. Malatya’da ise 6 bölgeye konteyner kent kuruluyor. Battalgazi ilçesi Bulutlu Mahallesi’nde 25 konteyner kurulurken, Pütürge, Doğanyol ve Kale ilçelerinde 6 bölgeye konteyner kent kurulumu yapılacak. 28 Şubat’tan itibaren yurttaşlar Doğukent’teki konteynerlere yerleşmeye başladı. Buradaki depremzedelerle konuştuk.
GIDA VE TEMİZLİK MADDELERİNE İHTİYAÇ VAR
Depremin ardından evine ağır hasar raporu verilen Ayşe Akbulut, “Depremde eşyalarımın bir çoğu kırıldı. Sağlam kalanları ise depoya koyacağım buraya da birkaç şey getirdikten sonra yerleşmiş olurum” dedi. Konteynere gelmeden önce çadırda çok zorluk çektiğini söyleyen Akbulut, “Tek başıma çadırda kalmaktan korkuyordum bu yüzden bazı günler oğlumda kaldım. Çadırda kaldığım süre içerisinde iki battaniye ve 100 TL’lik alışveriş çeki haricinde bir yardım alamadım. Yetkililerden çadırın içinde yakabilmek için bir soba istediğimde, sobayı başka birine vereceklerini söyleyip vermediler. Tüm yardımlar gözümün önünde defalarca olmak üzere dağıtanların kendi tanıdıklarına dağıtıldı. Biz de dahil olmak üzere ihtiyacı olan aileler yeteri kadar yardım alamadı. Şu an biraz daha iyiyim çünkü konteynerde ısınabiliyorum ve daha güvenli” dedi.
Evi depremden sonra hemen yıkılan Melek Kaya ise eşyalarını bile alamadığını söyledi. 25 gün kadar çadırda kaldığını belirten Kaya, yardımların adaletli bir şekilde dağıtılmadığını ifade ederek, “Sadece bir kez Kızılay’dan yardım aldık. Konteynerlerde gıdaya ve temizlik malzemelerine ihtiyacımız oluyor, yardım bekliyoruz” dedi.
ESKİ DÜZENLENLERİNE KAVUŞMAYI BEKLİYORLAR
Akif Demirtaş ise “Van depremini yaşayan biri olarak konteynerlerin Van depremine göre daha erken teslim edildiğini söyleyebilirim. Biz de konteynere gelmeden önce çadırda kalıyorduk. Burası çadırlara göre çok daha iyi çünkü orada güvenliğimiz yoktu eşim ve çocuklarım diğer çadırdaki insanları tanımadığımız için çadırda yatmaya bile korkuyorlardı. Burada en azından bir kapımız var istediğimiz zaman kilitleyebiliyoruz. Çadırlarda berbat bir haldeydik, dizimize kadar çamurun içinde yaşadık. Hele bir de yağmur yağdığı zaman çadırımızın içi resmen göl oluyordu. Yetkililerden bu durumu önlemeleri konusunda yardım istedik fakat ilgilenen olmadı” dedi. “Evim ağır hasarlı fakat eşyalarımı koyacak yer bulamıyorum, depoların kiraları çok pahalı. Bir yıllık kira parası zaten eşyalarımın değerinde bu yüzden depo kiralamıyorum, artık yıkılırsa eşyalarım da gitsin” diyen Demirtaş, bir an önce konutlarının yapılıp eski düzene kavuşmak istediklerini belirtti.