Koronavirüs (Coronavirus) ilk defa 29 Aralık 2019’da Çin’in Wuhan şehrindeki deniz ürünleri ve canlı hayvan satan bir markette çalışan 4 kişide görüldü, aynı günlerde bu marketi ziyaret eden çok sayıda kişi aynı şikayetlerle hastaneye yatırıldı.
Hastalardan alınan örneklerin incelenmesi sonucunda hastalığa neden olan virüsün SARS ve MERS virüsü ailesinden olduğu anlaşıldığı açıklandı.
7 Ocak’ta Dünya Sağlık Örgütü yeni salgının adını "Yeni Koronavirüs 2019 (2019-nCoV)" olarak açıkladı. Daha sonra ise virüse Kovid-19 (Covid-19) adı verildi.
Koronavirüs, hasta kiși ile bir metreden yakın temas ya da kirli ellerin
yüze-göze sürülmesiyle bulașmaktadır.
Damlacık yoluyla
bulaşan virüsün
kuluçka süresi 2-14 gündür. Virüsün dıș ortamda canlı kalma süresi net olarak bilinmiyor.
2-14 gün süren bir kuluçka süresi bulunan virüsün neden olduğu hastalığın ilk belirtisi yüksek ateş (39 derece). Daha sonra kuru öksürük ve yaklaşık bir hafta sonra nefes darlığına yol açıyor. Bazı hastalarda boğaz ağrısı ve burun akıntısının da olduğu görülmüş. Hastalık genellikle orta-ağır bir klinik seyir gösteriyor.
Öksürük, solunum güçlüğü gibi belirtiler bulunan kişilerde
Kovid-19 ön tanısıyla burun ve boğazdan numune alınarak teșhisi için referans laboratuvarına gönderilir.
Kesin tanı, moleküler yöntemler (PCR) ile konulmaktadır.
Her koronavirüs hastası hayatını kaybetmez. Bu oran, sanıldığı kadar yüksek değil.
Koronavirüsün ölümcül seyrettiği hastalar genellikle bir hastalık nedeniyle bünyesi zayıf olan kişiler ve yaşlı hastalardır.
Hastalar genellikle 7 günden sonra hastaneye başvuracak kadar ağırlaşmaktadır.
Sosyal medyada yer alan, birden bire yere düşüp hastalanan veya ölen hastalarla ilgili videolar gerçeği yansıtmamaktadır.
Kovid-19, ileri yaș ve eșlik eden hastalığı (astım, diyabet, kalp hastalığı gibi) bulunanlarda daha ağır seyretmektedir. 80 yașının üzerindeki hastalarda ölüm oranı %14.8, 70-79 yașları arasındaki hastalarda %8 iken 10-40 yaș arasında ölüm oranı %0.2 bulunmuș, 10 yașın altındaki çocuk hastalarda hiç ölüm kaydedilmemiștir.
Hastalığa özgü olarak geliștirilmiș bir ilaç henüz yok. Hastanın genel durumuna göre destek tedavisi uygulanmaktadır.
Benzer virüslere karșı etkili olan bazı ilaçların yeni koronavirüs üzerinde de etkili olduğunu gösteren çalıșmalar olmakla birlikte özgül tedavi için araștırmalar sürmektedir.
Hayır, yeni koronavirus (SARS CoV-2) için koruyucu etkili bir așı henüz bulunmadı.
Etkili ve güvenli bir așının üretilebilmesi için en az bir buçuk yıla ihtiyaç var.
El hijyeni, koronavirüsten korunmada önemlidir ancak tek başına yetersizdir. Diğer korunma önerilerine de dikkat etmek gerekir.
Hastalık belirtisi olan kişiden en az 2 metre uzaklıkta durmak gerekir. Buna ek olarak, mutlaka hijyen kurallarına uyulmalıdır. Hasta kişilerin, mümkün olduğunca toplum içine çıkmaması, çıkmak zorunda kalırsa da maske takması gerekir. • Çok fazla tokalaşmaktan ve sarılmaktan kaçınılmalı.
Maske ve özel kıyafetler genellikle hastalığın kesin olarak görüldüğü alanlarda uygulanmaktadır.
Günlük hayatta gerek yoktur. Ancak kişiler yine de önlem olarak toplu alanlarda maske kullanabilir. Maskeler genellikle tek kullanımlıktır. 2 kere bile kullanılmamalıdır.
Herhangi bir besinin şu an için koronavirüsten koruması mümkün değil. Tek bir besine odaklanmak yerine, genel olarak sağlıklı beslenerek bağışıklık sisteminizi güçlü tutmalısınız.
Burnu tuzlu suyla düzenli olarak yıkamanın da koronavirüs enfeksiyonundan korunmada bir faydası yok.
Uzun süre yolda kalmış kuru ürünlerde koronavirüsün taşınması mümkün değil.
Virüs, kişiden kişiye yakın temas halinde bulaşmaktadır.
Grip (İnfluenza) ve Kovid-19, bulașma yolları ve klinik belirtiler açısından oldukça benzer. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre dünya genelinde yılda 290 - 600 bin kiși grip nedeniyle hayatını kaybetmektedir. Ancak gripte ölüm oranı (%0.05) Kovid-19 ile karșılaștırıldığında daha düșüktür.