Cezaevinde işkenceyle öldürülen Ulaş Yurdakul’un avukatı yargılanıyor

Balıkesir Kepsut L Tipi Cezaevi’nde, Ulaş Yurdakul’un dövülerek öldürülmesine ilişkin lincin telefon dökümünü, ifade tutanaklarını ve koğuş fotoğraflarını basınla paylaştığı iddiasıyla Yurdakul Ailesi’nin avukatı Hakan Günaslan’a gizliliği ihlalden açılan davanın ilk duruşması Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi 20. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek. 

Duruşma öncesi adliye önünde bir araya gelen avukatlar, "Tek tip yargı yaratmaya çalışanlar; tek tip avukat yaratmanın da peşindeler. Biz ne rüzgardan yana eseriz, ne de rüzgara boyun eğeriz" dedi.

YURDAKUL'UN ÖLÜMÜNÜN AÇIĞA ÇIKMASI İÇİN UĞRAŞTI

Duruşma öncesi adliye önünde yapılan açıklamada konuşan Avukat Dilek Yılmaz, Avukat Hakan Günaslan'ın yaptığı savunmadan ötürü yargılandığını söyledi.

Yılmaz, "Günaslan’ın müvekkili Ulaş Yurdakul'un Balıkesir/Kepsut L Tipi Cezaevinde mahkumlarca 'kıyım koğuşu' olarak bilinen C3 koğuşuna yerleştirilmiştir. Ulaş, sabah akşam dövülmüş, ilaçlarla uyutulmuş, merdiven altında yatırılmış ve nihayetinde 'sahipsiz ve Kürt' olduğu için öldürülmüştür. Bu öldürülme cezaevi yönetimi bilgisi ve koğuş ağasının ekibince gerçekleştirilmiştir. Savcılık makamı öldürülme olayını adeta örtbas ederek, azmettirenleri, cinayeti işleyenleri ve cinayete göz yumanları kayırmaya çalışarak etkin bir soruşturma yürütmemiştir" diyerek süreci anlattı.

Bunun üzerine Günaslan'ın, Ulaş Yurdakul’un ailesiyle birlikte İstanbul İHD Şubesinde basın açıklaması yaptığını söyleyen Yılmaz, 
savcılık tarafından Günaslan'a “soruşturmanın gizliliğinin ihlali” gerekçesiyle soruşturma başlatıldığını söyledi. 

"TEK TİP AVUKAT YARATMAK İSTİYORLAR"

Yılmaz şöyle devam etti: "Sonuçta meslektaşımızın çabalarıyla maddi gerçek açığa çıkmış, yani meslektaşımız dosyaya yarar sağlamıştır. Delillerin karartılması bir yana, deliller açığa çıkartılmıştır. Masumiyet karinesine gelecek olursa; ortada masumiyet karinesi ihlali bulunmamaktadır. Cezaevi yöneticileri ve görevlileri ihmal nedeniyle ölüme sebebiyet vermekten ağır cezada yargılanmaya başlamışlardır. Burada yargılanan meslektaşımız değil, onun nezdinde savunmanın kendisidir. Yargılanan mesleğimizdir, avukatlıktır… Tek tip yargı yaratmaya çalışanlar; tek tip avukat yaratmanın da peşindeler. Bu yaratılmaya çalışılan avukatlık özne olan değil, nesne olandır. Avukatlık yargının öznesidir, asli unsurlarından biridir. İnsanlık tarihinin en köklü, en saygın mesleklerinden birini yapıyoruz. Bunun bilincini, sorumluluğunu taşıyoruz. Ne rüzgardan yana eseriz, ne de rüzgara boyun eğeriz."

NE OLMUŞTU?

Ulaş Yurdakul, Balıkesir Kepsut L Tipi Cezaevi’nde kalan Ulaş Yurdakul dövülerek öldürülmüştü. Yurdakul'un öldürülmesine  ilişkin Kepsut Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Adalet Bakanlığı’na yolladığı fezlekede Yurdakul Ailesi’nin avukatlığını yapan Hakan Günaslan’ın dava dosyası ve dosyada yer alan ses kayıtlarını, İHD İstanbul Şubesi’ndeki basın açıklamasında gazetecilerle paylaştığı iddia edilmişti. Yurdakul’un ölümü sonrasında tanık olarak dinlenen Emre Ersoy, Mehmet Alkan ve Özcan Kanar’ın ifadeleri ile Yurdakul’u döverek öldürenlerden İbrahim Armağan’ın annesiyle yaptığı telefon görüşmesi dökümünün, Yurdakul’un yattığı yer ve sanıklara ait fotoğrafların Avukat Günaslan tarafından basına sızdırıldığı ileri sürülmüş ve hazırlanan iddianamede, “Soruşturma evresindeki işlemin içeriğinin açıklanması suretiyle suçlu sayılmama karinesinden yararlanma hakkının ihlal edildiği” savunuldu. (İstanbul/EVRENSEL)

Balıkesir Kepsut cezaevinde ‘idare eliyle’ infaz iddiası