06 Mart 2020 00:37

Piri Reis Üniversitesi öğrencileri: Eğer birleşebilirlerse son sözü öğrenciler söyler

Eğitim, sosyal ve ekonomik durumlarının kötüye gittiğini belirten öğrenciler yazdı: Üniversite yeni ‘yaratıcı fikirlerle’ karşımıza çıkıyor. 'Yaratıcı fikirlere' karşı öğrenciler de boş durmuyor.

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Piri Reis Üniversitesi Öğrencileri
İstanbul

Bir vakıf üniversitesi düşünelim, kurulduğundan beri vakıflardan milyon dolarları bulan destekler alan, Katar’da bir askeri okulun işletmeciliğini üstlenerek 55 milyon dolarlık anlaşma yapan, kurucuların ise hepsinin armatör (gemi sahibi) olduğu ve her birinin milyonlarca dolarlık sermayesi olan... Bu kadar bütçeye ve her yıl artan okul fiyatlarına rağmen bu okulda okuyan biz öğrencilerin eğitim, sosyal ve ekonomik durumu gün geçtikçe daha da kötüye gidiyor. Ve üniversite yönetimi yeni ‘yaratıcı fikirlerle’ karşımıza çıkıyor. Ancak bu “yaratıcı fikirlere” karşı öğrenciler de boş durmuyor.

Her şey okulumuza bütçe aktaran vakfın artık Piri Reis Üniversitesine daha fazla para aktarmayacağını ve üniversitenin kendi kendine ayakta kalabilecek şekilde yeniden dizayn edilmesi gerektiğini açıklamasıyla başladı. Sonrasında ise Piri Reis gözlerini biz öğrencilere çevirdi.

  • YÖK tercih kılavuzunun tüm açıklığıyla belirttiği gibi denizcilik okullarına başlayan her öğrenciye okul ücretsiz bir şekilde üniformalarını vermelidir. Fakat okula yeni başlayan arkadaşlarımız üniformalarını almaya gittiklerinde 800 lira gibi bir para karşılığında üniformalarını alabileceklerini öğrendiler. Ancak bir denizcilik öğrencileri mağdur olan tüm arkadaşları hemen bir araya getirdik, YÖK kılavuzunun açıkça belirttiği maddeyi bastırıp bütün arkadaşlara dağıttık. Toplu bir şekilde gerekli yerlere itiraz ettik ve birkaç gün sonra okuldan gelen mesajda üniforma satışının durdurulduğu ve ücretsiz bir şekilde alınabileceği açıklandı. Öğrenciler son sözü söylemişti.
  • Bahar dönemi başında denizcilik fakültesi ve diğer başka birkaç fakültenin dönem kredilerinin 15.5’e düşürüldüğü haberi geldi. Dönem başlarken 25 kredi parası alan okul yönetimi, dönem yarısında hiçbir bilgilendirme yapmadan kredileri düşürdü. Rektörlük yine aynı hataya düşmüştü. Son söz henüz söylenmemişti. Kendi dönemi dışında hiçbir dersi alamayan ve alttan kalan derslerini okulu uzatarak veya yaz okulunda kredi başına 1100 lira ödeyerek vermek zorunda kalan öğrenciler WhatsApp grupları üzerinden iletişim kurup ortak bir dilekçe yazarak hem okula hem de CİMER’e toplu şekilde şikayetlerini yağdırdılar. Çok geçmeden birkaç gün sonra krediler tekrar 25’e çıktı. Öğrenciler son sözü söylemişti.
  • Bu yıl başında ise okulun kendi iç tüzüğünde yine açıkça belirtildiği üzere her dönem sonu bütünleme sınavları açılması gerekmekte. Fakat rektörlük hiçbir açıklama yapmadan kendi kafasına göre bahar dönemi bütünleme sınavlarını kaldırdı, öğrencileri yaz okuluna veya dönemi uzatmasına mahkum etmeye çalıştı. Bunun karşısında öğrenciler örgütlü mücadeleyle rektörlüğün karşısındaydı. Tüm kulüpleri toplayıp ortak toplantı yapıldı. Bu toplantıda geniş çaplı, tüm öğrencilerin katılabildiği daha geniş bir toplantı kararı alındı. Bütün bir hafta bu toplantıya okulun her bölümünden, her kulübünden ve topluluğundan çağrı yapıldı. Toplantı için hazırlanırken okulun yönetmeliği ve tüzüğü çıkarıldı ve kendi yönetmeliğini çiğneyerek, yasal olmayan bir yolla bütünlemeleri kaldırdığı anlatıldı. Toplantıya okulun her bölümünden yaklaşık 250 öğrenci katıldı. Toplantıdan çıkan ortak karar ise okulu ortak bir metin olarak hazırladığımız dilekçelerle bombardımana tutmaktı. Neredeyse tüm kulüpler, odalar ve topluluklar bu kararı benimsediler. Daha ertesi günü okula yüzlerce ve binlerce dilekçe yağmaya başladı. Tüm dekanlıklar dilekçe yağmuruna tutulmuştu. İki gün sonunda bir dekanlık yetkilisinin ağzından şu cümleyi duyduk: “Sizin yüzünüzden okulda hiçbir bölüm çalışamıyor! Artık şu lanet dilekçeleri getirmeyin ne olur.”

Arka arkaya gelen ve hepsi birbiriyle bağlantılı olan bu olaylarla, okul yönetiminin sık sık kapalı kapıların arkasında öğrencilerin lehine planlar yapmadığını çok net bir şekilde görüyoruz. Aynı zamanda bizlerin hayatını her geçen gün daha da zorlaştırmak, sosyal ve ekonomik haklarımızı azaltmak için tüm olanakları kullanmaktan çekinmeyen okul yönetimi karşısında, öğrencilerin bir araya gelip mücadele ederlerse kazanımlar elde edeceklerini de görüyoruz. Biliyoruz ki okul yönetimi son sözü söylediğini zannettiği her anda öğrencilerin birliği ve mücadelesi yıkılmaz bir duvar gibi karşısında durmaktadır.

Eğer birleşebilirlerse, zafer hakları için savaşanlarındır.

ÖNCEKİ HABER

CHP Milletvekili Süleyman Girgin, Meclis'e "Silikozis Araştırılsın" önergesi verdi

SONRAKİ HABER

Tokat'ta elektrik akımına kapılan işçi hayatını kaybetti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa