CHP’li Çakırözer’den gazeteciler Terkoğlu ile Kılınç’ın tutuklanmasına tepki
Gazeteci Barış Terkoğlu ile Hülya Kılınç’ın tutuklanmasını Meclis gündemine taşıyan CHP’nin gazeteci kökenli milletvekili Utku Çakırözer, “Tutuklanma gerekçesi gazetecilik” dedi.
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer | Fotoğraf: CHP
Gazeteciler Barış Terkoğlu ile Hülya Kılınç’ın tutuklanmalarını TBMM gündemine taşıyan CHP’nin gazeteci kökenli milletvekili Utku Çakırözer, “Gerekçe, onların her tür baskıya rağmen gazetecilik yapmaya devam etmesidir. Onlara ve onlar üzerinden gazetecilere gözdağı verilmek isteniyor, susturulmak isteniyor” dedi. 9 yıl önce Odatv’ye yapılan operasyonu anımsatan Çakırözer, “Sanki bir dejavu yaşıyoruz. ‘Biz bunu yaşamıştık’ hissi içindeyiz. Türkiye’nin ayıbı oldu” dedi.
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, Gazeteci Barış Terkoğlu ile Hülya Kılınç’ın tutuklanmasına TBMM kürsüsünden tepki gösterdi. Çakırözer, “Sanki bir dejavu yaşıyoruz. ‘Biz bunu yaşamıştık’ hissi içindeyiz” diyerek 9 yıl önce Odatv’ye yapılan operasyonu ve Soner Yalçın, Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Müyesser Yıldız, Doğan Yurdakul, Coşkun Musluk, Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın aylarca tutuklu kalmasını anımsattı.
"TÜRKİYE'NİN AYIBI OLDU"
O isimlerden biri olan Müyesser Yıldız’ın bugün bir başka davada haberini savunmak için adliye koridorlarında olduğunu aktaran Çakırözer, “Ondan dinledim. 9 yıl önce tam da bugün tutuklanmıştı. Gerekçe çok benziyordu. MİT müsteşarının İmralı ziyaretini haber yapmak! Bir gazeteci için bundan daha önemli bir haber olabilir mi? Ama bu yüzden aylarca tutuklu kaldı. Sonra bu tutuklulukların tamamı yargının ayıbına dönüştü. Türkiye’nin ayıbı oldu. O gazeteciler beraat etti ama onların özgürlüğünü çalanlar şimdi firari. O gazeteciler o gün olduğu gibi bugün de halkın gerçekleri öğrenmesi için mesleklerini yapmaya devam ediyor ve edecekler” dedi.
BARIŞ TERKOĞLU'NUN İFADESİNİ MECLİS KÜRSÜSÜNDEN OKUDU
Çakırözer, Barış Terkoğlu’nun ifadesinde geçen şu sözleri de Meclis kürsüsünden yineledi:
“Dün nasıl bir çete, yargıyı kendi önünde engel gördüğü bizler üstüne sopa olarak kullandıysa bugün de yargıya baskı kuranlar aynı sopayı bizim üzerimizde kullanıyorlar. Biz yazdığımız yazılar ile haberler ile korkup kaçmadan duruşumuz ile tıpkı dün yaptığımız gibi kendilerine devleti yuva bilmiş çeteleri açığa çıkardık. Bundan sonda da gerekirse betona gömüleceğiz ama yargıyı kendi hesaplarına meze eden yapılar ile mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.”
"GAZETECİLERE GÖZDAĞI VERİLMEK İSTENİYOR"
İki gazetecinin tutuklanmasının esas gerekçesinin bir MİT görevlisinin cenaze görüntülerinin paylaşılması olmadığını belirten Çakırözer, “Gerekçe, onların her tür baskıya rağmen gazetecilik yapmaya devam etmesidir. Bildikleri doğruları, gördükleri yanlışları, adliyelerde kurulan FETÖ borsalarını, yargı üzerindeki baskıları, iktidara sırtını dayayan çeteleri yazmaya devam etmeleri ve gazetecilikten vazgeçmemeleridir. Onlara, onlar üzerinden de tüm gazetecilere gözdağı verilmek isteniyor, susturulmak isteniyor. Aynı Sözcü'ye, aynı Cumhuriyet’e açılan davalar gibi... Emin Çölaşan’a, Necati Doğru’ya, Musa Kart’a, Kadri Gürsel’e açılan davalar gibi” ifadelerini kullandı.
"MİLLİ GÜVENLİK DEĞİL İKTİDARIN GÜVENLİĞİ"
Türkiye’nin, son 10 yılda dünya genelinde özgürlüklerin en çok gerilediği ikinci ülke olduğunu vurgulayan Çakırözer, “Bizden kötüsü Burundi. Hepimiz için bir ayıp olan bu sonucun en önemli nedeni, basın özgürlüğünün kısıtlanması, kumpas davalarında hayatların karartılması... Geldiğimiz durum, içinde bulunduğumuz hal içler acısıdır. Basın özgürlüğüne yönelik her saldırı, kendi haber alma hakkımıza yöneliktir. Bu davanın hukuki değil siyasi olduğu açıktır. Söz konusu olan milli güvenlik değil iktidarın güvenliğidir” diye konuştu.
"GAZETECİLERİ SERBEST BIRAKIN"
“Türkiye’de konuşarak, tartışarak çözemeyeceğimiz mesele yoktur ama bunun ön şartı, bu konuşmaları, bu tartışmaları yapabileceğimiz özgür basın ortamını yaratmak ve korumaktır” diyen Çakırözer, iki gazetecinin derhal serbest bırakılması yönünde çağrı yaptı. Çakırözer, Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve diğer siyasi tutukluların serbest bırakılması çağrılarını da yineledi. (HABER MERKEZİ)