TTB: Kadına yönelik şiddet halk sağlığı sorunudur
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesinde açıklama yapan Türk Tabipleri Birliği Kadın Hekimler ve Kadın Sağlığı Kolu, kadına yönelik şiddetin ve cinsiyet eşitsizliklerinin acilen önlenmesini istedi.
Fotoğraf: Evrensel
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Kadın Hekimler ve Kadın Sağlığı Kolu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü öncesinde yaptığı açıklamada sağlık düzeyinin geliştirilmesi için toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasının devletin temel sorumluluğu olduğuna dikkat çekti. Açıklamada, kadına yönelik şiddetin bir halk sağlığı sorunu olduğuna dikkat çekilerek acilen önlenmesi istendi.
"CİNSİYET EŞİTLİĞİ TEMEL MÜCADELEMİZDİR"
Kadınların yaşadığı sorunların kaynağının toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve bu eşitsizliği üreten cinsiyet politikaları olduğunu söyleyen TTB Merkez Konseyi Üyesi Selma Güngör, “Kapitalizm krizi ve toplumsal cinsiyete dayalı eşitsizlikleri derinleştirmektedir. Toplumsal cinsiyet eşitliği temel mücadele hedefimizdir” dedi. Güngör, Türkiye’nin 1985’te imzaladığı Kadına Karşı Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi’nin (CEDAW) gerektirdiği tüm eşitlikçi politikaların hayata geçirilmesini talep ederek, üniversitelerin ise kadına yönelik ayrımcılıkla mücadele etmesi gerektiğini söyledi. Güngör, YÖK tarafından Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Tutum Belgesi’nin yeniden yürürlüğe konmasını istedi.
Çalışma ortamında yaşanan ayrımcılık ve eşitsizliğe de karşı çıktılarını ifade eden Güngör, iş yerlerinde sıklıkla yaşadıkları şiddete, tacize ve mobbinge teslim olmayacaklarını dile getirdi. Güngör “Toplumsal sağlık düzeyini geliştirmek için toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanması için çaba harcamak yalnızca Aile ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının değil Sağlık Bakanlığı da dahil olmak üzere tüm devletin temel sorumluluğudur” diye konuştu.
HER 3 KADINDAN BİRİ ŞİDDETE UĞRUYOR
Türkiye’de her üç kadından birinin eşi ya da birlikte olduğu erkek tarafından fiziksel şiddete uğradığını ifade eden Güngör, “Kadınların yüzde 44’ü yaşamlarının herhangi bir döneminde psikolojik şiddete maruz kalmaktadır. Bu tablo ülkemizde kadına yönelik şiddetin acil önlenmesi gereken bir halk sağlığı olduğunu göstermektedir. Göçmen kadınlar ise karşılaştığı bu sorunların yanı sıra savaş ve göç gerçeği yüzünden her yönden kuşatılmakta. Bu yüzden göçmen kadınlar çifte yük taşıyorlar” diye konuştu. Kadın hekimler olarak kadın dayanışmasının her alanda yaşadığını ve mücadeleyi güçlendirdiğini bildiklerini dile getiren Güngör, “Eşitlik, özgürlük, barış ve adalet taleplerimizi her yıl olduğu gibi bu yıl da yineliyoruz” diye seslendi. (Ankara/EVRENSEL)