7 Mart 2020 12:02
/
Güncelleme: 12:08

ODTÜ Toplumsal Cinsiyet Çalışma Topluluğu’ndan

kadınlar

8 Mart yaklaşırken akademideki kadın düşmanlığı ve cinsiyetçi politikalara karşı mücadelemizi büyütmemiz gerektiğinin farkındayız. Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Ceren Damar Şenel’in cinayeti ve dava sürecinde sanık avukatı Vahit Bıçak’ın sorduğu soruların Ceren’i yargılar nitelikte olmasının bize gösterdiği gibi mücadele verilmesi gereken pek çok alan var. 

İLK VAKASI DEĞİL

2019 Nisan ayında Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi profesörlerinden Hasan B.’nin veteriner kliniğinde stajyer olarak çalışan hekim Ç. B.’yi darp ederek ve çeşitli anestezi ilaçlarıyla bayıltarak tecavüz etmesi sonrasında üniversitenin hekim B.’yi sessizce emekli ederek koruması ve olayın üzerini kapatma çabasıyla karşılaştık.

11 Aralık’ta, Hasan B., yardımcısı S. D. ve olayın üzerini kapatmaya çalışan jinekolog H. Ş.’a tutuksuz yargı kararı verilen ilk duruşma gerçekleşti. 26 Şubat tarihinde gerçekleşen ikinci duruşmada mağdurun tanıklarından üniversitede Cinsel Taciz ve Cinsel Saldırıya Karşı Destek Birimi’nde çalışan Prof. Dr. Raziye Tamay Başağaç’ın ifadesinde de belirttiği gibi Hasan B.’ye dair alınan ilk taciz vakası bu olay değil. Bu vakalara verilebilecek sonuç alınamamış çarpıcı örneklerden biri de 2016 yılında faili Hasan B. olan, yabancı uyruklu bir öğrencinin tacize uğraması üzerine şikâyette bulunması ve açılan soruşturma sonucu, öğrencinin uygulanan baskılardan ötürü üniversitede barınamayacak duruma getirilmesidir.

Bu olaylar bize Ankara Üniversitesi’nin CTS birimine gelen şikayetleri dikkate almadığını; üniversite personeli tarafından öğrencilere uygulanan taciz ve şiddet olaylarına rağmen öğrencilerin yanında olmayarak ve mağduriyetlerinin üzerini kapatmaya çalışarak gelecek olaylara da zemin hazırladığını göstermektedir.

BULUNDUĞUMUZ ALANLARDA, HEP BİRLİKTE

Profesör Hasan B.’nin faili olduğu olayların üzerinin kapatılması onun saygın ve nüfuzlu oluşunun yaptırımlardan muaf tutulmasına hizmet ettiğini gösteriyor. Bu olay her ne kadar failin özel kliniğinde gerçekleşse de devletin ve üniversitelerin güttüğü politikalardan bağımsız değil. Başından beri kadınlar tarafından takip edilen davanın üçüncü duruşması 10 Haziran’da gerçekleşecek. Üniversitelerin cinsiyetçi ve kadın düşmanı politikalarına, olayların üzerinin örtülerek faillerin korunmasına, kadınların yaşam alanlarının kısıtlanması ve yaşam tarzlarının karşılaştıkları taciz, tecavüz gibi saldırılarda bahane olarak kullanılmasına karşı, tüm kadınları bu davanın takipçisi olmaya davet ediyoruz. Şule Çet ve Ceren Damar davalarında gördüğümüz gibi kadınlar olarak bir araya geldiğimizde, birlikte mücadele ettiğimizde güçleniyor ve kazanım elde ediyoruz. Amfileri, yurtları, kampüsleri, bulunduğumuz her alanı; özgür, eşit ve güvenli bir hale getirmeye çalışmaktan vazgeçmeyeceğiz!Spot: Şule Çet ve Ceren Damar davalarında gördüğümüz gibi kadınlar olarak bir araya geldiğimizde, birlikte mücadele ettiğimizde güçleniyor ve kazanım elde ediyoruz.

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Milyonlar ‘fitre’lik, iftar sofraları boş

Milyonlar ‘fitre’lik, iftar sofraları boş

Erdoğan-Şimşek programıyla ücretleri açlık sınırının altına inen asgari ücretli işçiler ve emekliler, ramazan ayının ilk iftarını boş sofralarda karşılıyor: “Kırmızı eti zaten görmüyorduk, bu sene orucu açacak zeytin bile alamıyoruz…” Diyanet İşleri Başkanlığı da ‘Asgari ücretliler ve emeklilere fitre verilebilir’ fetvası yayımlamıştı.

İftar sofrasına 1 yılda gelen zam: Yüzde 45

Dört sene içinde güllaça gelen zam: Yüzde 1100

Pideye 2 yılda gelen zam: Yüzde 150

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
1 Mart 2025 - Sefer Selvi

Evrensel'i Takip Et