KYK yurdunda zorlu koşullar
Genç Hayat'ın bu sayısına Mustafa Kemal Üniversitesi öğrencilerinden Mehmet Dönmez KYK yurdunda yaşadıklarını anlattı.
Mehmet DÖNMEZ
Mustafa Kemal Üniversitesi
Merhaba sevgili genç hayat okurları;
Ben Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi öğrencisiyim. Üniversiteyi kazanan her öğrenci gibi devlet yurduna başvurmuştum ve kabul edilmiştim. Heyecanla yurdun internet sitesine girip yurdu araştırmaya başladığımı hatırlıyorum. İnternet sitesinde gördüğüm kadarıyla çok rahat, öğrenciye uygun 4 kişilik odaları, çalışma masaları ve yemekhanesi olan gayet temiz odalar ile karşılaştım. Fakat yurda kaydımı yaptırdıktan sonra adeta şoka uğradım. Dört kişilik odalara balık istifi yerleştirilmiş altı yatak, askeri koşullara uygun seyyar altı dolap ile karşı karşıyaydım, çalışma masası ve kitaplık hak getire zaten. İlk dönemi zor bela geçirdim. Tabi bu sorunların yanına bir de yemek ve sıcak su problemi de eklenince katlanılmaz bir hâl aldı, vizeden sonraki bir haftalık tatilde sadece tek çeşit çorba çıkmaya başladı ve az yapıldığı için tüm öğrencilere yetmemeye başladı.
İNSANİ ŞARTLARA NAKİL
Şikâyet etmemiz üzerine aldığımız yanıt “öğrenci sayımız azaldı, yemek artmaması için böyle önlem aldık” oldu. Güneş enerjisi ile ısınan yurdun suyu her hafta en az dört gün yapılan anonslar ile kesileceği bilgileri verildi. Hâl böyle olunca daha bu sene yapılan ve diğer kapanan yurtlardan çok az sayıda öğrencinin kabul edildiği diğer bir yurda naklimi istedim. 20 günün sonunda nakil işlemim gerçekleşti ve diğer yurda geçiş yaptıktan sonra tabiri caizse cehennemden cennete geçiş yaptığımı fark ettim. Fakat her “güzel” şeyin bir bedeli olan Türkiye’de bu geçişin bana ekstradan 60 lira fazla vermeme mâl olduğunu söylemem gerekiyor. Dört kişilik odanın üçüncü öğrencisi olarak odama yerleştim. Binanın yeni olmasından kaynaklı olduğunu düşündüğüm banyo ve tuvalet ayrıydı. Oda içerisinde ayrı çalışma odası ve kitaplığın olduğunu gördüm. Aslında olması gereken ve temel ihtiyaçlarımızın az çok karşılandığı, insan muamelesi gördüğümüz bir devlet yurdunda fahiş fiyatta kalmaya mı yanmalı yoksa hiçbir şeyi yönetmeliğe uymayan denetimi es geçilmiş tamamen müdür komutları ile hareket ettirilen yurtta mı kalmaya yanmalı?