10 Mart 2020 02:34

TBMM Kamu Denetçisi, cezaevinde darp için 'asgari eşik' çizdi

Elazığ Cezaevinde tutukluların darbedilmesine ilişkin hazırlanan Kamu Denetçisi raporunda “müdahalede asgari eşiğin aşıldığına dair bir değerlendirme yapma imkanı bulunmamaktadır” denildi.

Fotoğraf: MA

Paylaş

Diyarbakır Barosu, Elazığ 2 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevinde tutuklulara işkence ve kötü muamele edildiği iddialarına dair tutuklu ailelerinin yaptıkları başvuruları üzerine harekete geçerek, 8 Ağustos 2019’da tutukluları ziyaret etti. Baro yaptığı görüşme sonucunda hazırladığı raporda, 4 Ağustos’ta gardiyanların 17 koğuşa girerek tutuklulara saldırdığını, kişilerin vücutlarında işkenceye bağlı yoğun ekimoz ve şişlikler olduğu, tutuklulardan birinin darp nedeniyle bilincini kaybettiği, hastaneye sevk edilmediğini ve konuşma yetisini kaybettiği tespitlerine yer verdi.

Tespitler üzerine Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, 15 Ağustos’ta TBMM Kamu Denetçiliği Kurumu’na (KDK) Elazığ 2 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevindeki işkence ve kötü muamele iddialarının incelenmesi talebinde bulundu.

KAMU DENETÇİSİ ELAZIĞ CEZAEVİNDE

Başvurunun ardından KDK tarafından görevlendirilen kamu denetçisi, işkence ve kötü muamele iddialarının tespiti için Adalet Bakanlığı nezdinde inceleme ve araştırma gerçekleştirdi. Kamu denetçisi, bu kapsamda 28 Ağustos’ta Diyarbakır Barosu temsilcileriyle yaptığı görüşmenin ardından Elazığ Cezaevi Kampüsünde kurum yönetici ve görevlileri, Cumhuriyet Başsavcısı, Cumhuriyet Savcısıyla görüşerek, başvuruya konu olan tutukluların ifadesini aldı.

Kamu denetçisi, görüşmelerin ardından 12 Şubat 2020’de kamu başdenetçisine, “Kısmi Tavsiye Kısmi Ret Karar Önerisi” şeklindeki raporunu sundu. Denetçi raporunda bazı hükümlü ve tutukluların yaklaşık 30-40 dakika boyunca kapılara vurarak slogan attıkları iddia edildi.

Raporda, olayla ilgili 38 hükümlü ve tutuklu hakkında başlatılan disiplin soruşturması kapsamında 23 kişiye disiplin cezası verildiği, ayrıca personeller hakkında idari soruşturmanın başlatıldığı ve soruşturmanın henüz devam ettiği belirtildi.

Koğuşların 3 kişi veya tek kişilik olduğu belirtilen raporda, kamera kayıtlarına dair inceleme ise, “8-10 kişiden oluşan kurum görevlisinin olay anında bahse konu odaları ziyaret ettiği, görevlilerin ellerinde herhangi bir cismin bulunup bulunamadığının net olarak görünmediği, bu kişilerin her bir odaya 3'er, 4'er veya 8'erli olarak girdikleri her odada 30-60 saniye aralığında bulunduktan sonra çıktıkları, odalardan hükümlü veya tutuklu çıkarılmadığı, kamera sisteminin ses kaydının bulunmadığı nedeni ile konuşmaların tespiti mümkün olmamıştır” şeklinde aktarıldı.

15 KİŞİNİN VÜCUDUNDA MORLUK

Raporda, olaydan bir gün sonra 5 Ağustos’ta 20 tutuklu ve hükümlü adına cezaevi revirinde görevli doktorun hazırladığı belirtilen sağlık raporları işkenceyi kanıtlar nitelikte. Sağlık raporlarında 14 kişinin vücutlarının farklı bölgelerinde farklı ebatlarda ekimozların bulunduğu, 5’inin ise herhangi bir darp ve cebir izine rastlanılmadığı tespiti yapılırken, hükümlü Medeni Kiye’nin raporunda ise, vücudunda bulunan farklı ebatlardaki ekimozların dışında konuşmadığı şeklindeki ifadeye de yer verildi. Denetçi, 28 Ağustos’ta cezaevinde Kiye ile yaptığı görüşmede konuşabildiğine dair bilgiye de raporunda yer verdi.

GARDİYANLAR: ORANTILI GÜÇ KULLANDIK

Denetçi raporunda, yine cezaevi görevlilerinin ifadeleri de yer aldı. Görevliler, örgütün mahkumlar aracılığıyla kurum görevlilerinin müdahalede bulunmasına mecbur bırakan bir zemin hazırlamaya yönelik politika takip ettiği, bu şekilde kurum görevlilerini hataya düşürmeye çalıştıkları bir tür psikolojik-savaş yürüttükleri, örgütün olay gününü bilinçli bir şekilde seçtiğini ileri sürdü.

Olay ile aynı gün Elazığ’da bir askerin cenaze merasiminin gerçekleşmesi arasında bağ kurmaya çalışan görevliler, 38 tutuklu ve mahkûmun katılımı ile 18 odada kapılara vurmak ve slogan atmak suretiyle gerçekleştirilen eylemin sonlandırılması için sözlü ikaz edildiği, eylemin devam etmesi üzerine odalara girilmek suretiyle sözlü ikaz edildiği, devam eden eylemin daha da şiddetlenmesi üzerine orantılı bir şekilde güç kullanıldığını iddia etti.  Raporda, kurum görevlilerinin de olayı tutuklu ve hükümlülerin cezaevini yıpratma ve 15 günde bir tekrarlanan propaganda şeklinde yorumlaması dikkat çekti.

İDARİ PERSONELİN TUTUM VE DAVRANIŞI

Raporda, olayın cezaevinin elverişsiz, kalabalık ve sağlıksız infaz şartlarından kaynaklı yaşandığına işaret edilerek, sebeplerden bir tanesinin ise “ceza infaz ve koruma rejiminin uygulanmasından sorumlu idari personelin tutum ve davranışları olduğu” değerlendirilmesinin altı çizildi.

Denetçi, raporunun karar kısmında, cezaevindeki tüm görevlilerin işkence ve kötü muamele konusunda eğitilmesi için Adalet ve Sağlık Bakanlığı’na bir dizi tavsiyede bulunulmasına istedi. (Diyarbakır/MA)

ÖNCEKİ HABER

Finlandiya'da yoksulların sayısı iki katına yükseldi

SONRAKİ HABER

AYM'nin "güvenlik soruşturması" uygulamasını iptal etmesine rağmen ataması yapılmadı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa