Genç işçiler İdlib için ne diyor?
Geçtiğimiz günlerde Suriye topraklarında yaşanan çatışmaların yaşanması ve sonucunda asker ölümlerin olmasıyla beraber bizler de bu durumu OSTİM'deki gençlerle tartıştık.
Çağlayan Altan Yıldız
OSTİM/Ankara
Geçtiğimiz günlerde Suriye topraklarında yaşanan çatışmaların yaşanması ve sonucunda asker ölümlerin olmasıyla beraber hükümetin Suriye politikası tekrardan gündeme geldi. Türkiye halkları bu olayı yakından takip etti. Yaşlısından gencine kadınından erkeğine kadar takip etti. Biz de bu durumu OSTİM’deki gençler ile tartıştık.
İlk sohbet ettiğimiz arkadaşımız bir atölyede kaynakçı olarak çalışmakta. Bu arkadaşımız İdlib olaylarıyla ilgili genel olarak şu ifadeleri kullandı: “Yaşanan bu olaylarda 33 askerimizin şehit olması beni üzdü, ölenlerin yaşlarının daha çok genç olması ve hayatı pahasına savaşması üzüntümü arttırdı. Umarım meselenin sonunda bir şey kazanırız ve bu ölümler boşuna olmamış olur.” Bu ifadenin sonunda bu sorunun çözümünün ne olduğunu arkadaşımıza sorduğumuzda “Biz artık Suriye topraklarına girmiş bulunuyoruz işin sonuna kadar oradan ayrılmamalıyız, geri adım atmamalıyız.” diye ifade ediyor.
“BİZ DE Mİ ÖLECEĞİZ?”
Biraz daha gezdikten sonra farklı iki arkadaşın yanına yaklaşıyoruz. Bu arkadaşlarımız stajyer olduklarını söylüyorlar ve durumu şöyle değerlendiriyorlar: “Ben Türkiye’nin Ortadoğu politikasını anlamıyorum. Neden oradayız? Ne için savaşıyoruz? Bu kadar ölüm niye oluyor? Bunların hepsi neye hizmet ediyor anlamış değilim.” Söze diğer arkadaşımız da giriyor: “Biz maddi ve manevi anlamda kaybediyoruz. Türkiye’nin itibarı zedeleniyor. Can kaybı yaşanıyor ve ciddi anlamda para kaybediyor. Bu durum nereye kadar devam eder bilmem ama korktuğum durum şu ülkenin daha kötü bir hal alması, bu beni endişelendiriyor. Yarın bir gün seferberlik hali olursa biz ne yapacağız, askere gidip biz de mi öleceğiz?”
Gençler arasında bu meseleyi konuştuğumuzda arkadaşlarımızın çözüm konusunda bir bilinmezlik hali yaşadığını ve bu durumun nereye doğru gittiğini kestiremediklerini görüyoruz. Türkiye, İdlip topraklarında Suriye güçleriyle çatışırken bu savaşın haklı bir savaş mı olduğu yoksa emperyalistlerin çıkarlarıyla ilgili bir durum mu olduğunun ayrımını yapmalıyız. Bir barış halinin sağlanması ve daha fazla kişinin hayatını kaybetmemesi için barış mücadelesini büyütülmeliyiz.
Ücret asgari, yaşam sefalet
Suriye'de bitmedi, sürüyor, sürecek o kaos...
Kürt meselesinde bir ihtimal daha olmalı
Ankara'da Rojava hazırlığı
İsrail ve Suriye örneğinde bilimin ve bilimsel eğitimin anlamı ve önemi üzerine
‘Suriyeliler gitsin mi, kalsın mı’ tartışması üzerine
