17 Mart 2020 20:50

Avukat Tugay Bek: Hapishaneler koronavirüs açısından risklerle dolu

Adana Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu Başkanı Tugay Bek, “Hapishanelerde nüfus kapasitenin çok üzerinde. Tahliye süreci başlamalı” dedi.

Adana Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu Başkanı (Fotoğraf: Evrensel)

Paylaş

Volkan PEKAL
Adana

Hapishanelerdeki koronavirüs tehdidine dikkat çekerek tutuklu müvekkillerinin tahliyesini talep eden Adana Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu Başkanı Tugay Bek, “Hapishanelerde nüfus kapasitenin çok üzerinde. Kişisel alan yok, mahkumların bağışıklık sistemleri zayıf. Bu ısrar yaşam hakkı ihlali anlamına gelir” dedi.

Adana Barosu Cezaevi İzleme Komisyonu Başkanı Tugay Bek, tüm dünyada hızla yayılan koronavirüs (Kovid-19) salgını için riskli alanlar arasında olan cezaevi koğuşlarında insanların dip dibe kaldığını, yer sıkıntısından kimi mahkumların yerlerde yattığını söyledi.

Bek, “Salgının diğer ülkelerde yayılma hızı dikkate alındığında kısa süre içinde hastalığın cezaevlerinde mahkumlar arasında görülmesi kaçınılmazdır. Hapishane koşulları nedeni ile bağışıklık sistemleri zayıf olan mahkumlar virüse karşı savunmasız durumdadır. Tutuklama tedbirinde ısrar edilmesi yaşam hakkının açık bir ihlali olacaktır. Nüfusun tamamını bir şekilde etkileyeceği tahmin edilen salgın hastalık karşısında tutukluluk durumunun yeniden gözden geçirilmesi gerekmektedir” dedi. 

"ISRAR EDİLMESİ HUKUKA UYGUN DEĞİLDİR"

Türkiye’de hapishanelerin mevcut kapasitelerinin iki katı insan nüfusu barındırmasının sağlık açısından ciddi riskler taşıyan önemli bir tehdit olduğunu dile getiren Bek, “İnsanların kalabalık halinde ve bir arada bulunduğu, virüsün yayılma riskinin arttığı ortamların başında mahkemeler ve cezaevleri gelmektedir. Bu çapta bir salgın hastalık karşısında tutuklama tedbirinde ısrar edilmesi hukuka uygun değildir. Mahkeme sanıkların yaşadığı sağlık sorunlarından dolayı tutukevinde, yani kapalı cezaevinde kalamayacağını, tutukluluğunun devamı halinde hayati tehlike yaşayacağını veya hayatını kaybedebileceğini tespit ettiği durumda, tutuklunun salıverilmesine ve tutuklama yerine adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verebilir” dedi.

HSK’nin tutuklu işler dışındaki diğer duruşmaların ertelenmesi hususunda tavsiyede bulunduğunu dile getiren Bek, “Tutuklu olan sanığın yanı sıra, hakim, savcı, avukat ve tüm yargı mensuplarının sağlığı ve yaşamı risk altına girmektedir. Tahliye kararı verilmesi durumunda bir bütün olarak duruşmalar ertelenebilecek, yargının taraflarının virüs kapma riski azalacaktır” diye konuştu.

"ZİYARETÇİ SINIRLAMASI HAK İHLALİ"

Salgınının cezaevlerinde yayılmasını engellemek için mahkumların yakınları ile görüş hakkına iki hafta süre ile koyulan kısıtlamanın da hak ihlali olduğunu anlatan Bek, şunları ifade etti:

“Ziyaretçi sınırlaması gibi bir tedbir ile virüsün cezaevine girmesinin önüne geçilmesi mümkün değildir. Dışarıdan gelen cezaevi personeli ve ziyaretçi avukatlar nedeni ile tutukluların dış dünyadan izole edilmesi mümkün değildir. Cezaevi koşulları nedeni ile bağışıklık sistemleri zayıf olan mahkumlar virüse karşı savunmasız durumdadır. İran, alınan tedbirler kapsamında hastalığın yayılma hızının önüne geçmek için 70 bin mahkumun salıverilmesine karar verdi. İtalya'da ise alınan tedbirler cezaevlerinde huzursuzluğa neden olmuş ve 6 mahkum yaşamını yitirmiştir. Şu aşamada tüm mahkumların salıverilmesi gibi bir tedbir düşünülmüyor olsa da en azından tutuklu sanıkların tahliye edilmesi gerekmektedir.”

ÖNCEKİ HABER

HDP'li Kerestecioğlu'ndan koronavirüs nedeniyle ücretli izin için teklifi

SONRAKİ HABER

KYK yurdu çalışanları: Madem karantina var, neden her akşam eve gidiyoruz?

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa