Metal işçisi: Bir ateş ölçümüyle bir broşür dağıtımı ile tedbir alınmış mı oluyor?
Jantsa’da dağıttıkları bildiri nedeniyle engellenen EMEP üyelerine ilişkin bir işçi mektup yazarak, "Bildiriye imzamızı atıyoruz ve canımızı hiçe sayarak para derdinde olanlara 'yuh' diyoruz" dedi.
Fotoğraf: Evrensel
Jantsa fabrikasından bir işçi
Aydın
Merhaba Evrensel okurları, bu gazetede çıkan ikinci mektubum. Ben yaklaşık 9 yıldır Jantsa’da çalışan bir metal işçisiyim. Dün fabrikamızda yaşanan bir olaya tanık olduğumuz durumu sizinle paylaşmak istedim. Dün fabrikanın önünde Emek Partisi tarafından hepimizin tedirgin olduğu koronavirüs ile ilgili bir bildiri dağıtımı gerçekleştirildi. Bildirinin başlığı “İşçilerin sağlığı işverenlerin insafına terk edilemez”, fakat işverenin talimatıyla müdürler ve güvenlik görevlileri kıyameti kopardı.
Neden diye soracak olursanız çünkü içinde ücretli izin diyor, üretim durdurulmalı, işçilerin sağlığı tehlikeye atılmamalı diyor. EMEP’li arkadaşlara hem küfür hakaret hem de fiziksel saldırı oldu. Olayın fitilini ilk ateşleyen fabrika güvenlik müdürü Düzgün Zorlu oldu. Ondan sonra bütün güvenlikçiler müdahale etti. Sendikacılar önce köşeden olayı film izler gibi izlediler ama bir anda müdürü ortalıkta görününce “Arkadaşlar bildirileri almıyoruz” demeye başladılar. Çoğu arkadaş dinlemedi ne sendikacıları ne de müdürü aldılar okudular. Sonra müdür talimat verdi bildiri alıp servise geçenlerin elinden bildirileri toplayın diye. Çoğumuz cebimize gizleyip vermedik yolda okuyunca anladık tufanın neden koptuğunu.
BİLDİRİDE YAZAN BÜTÜN TALEPLERİ İŞÇİLER ONAYLADI
Bu bildiride yazan bütün talepleri işçiler onayladı. Herkes müdüre ve asıl sendikanın yapması gereken göreve seyirci kalması hatta engellemesine öfkelenip küfür dahi etti. Biz önlem aldık diyorlar, aldıkları önlem şu; içeri girerken ateş ölçümü ve dezenfekte etmek. Ama yemekhanede, serviste iniş kakış aynı düzene devam. Ünitelerde aynı çalışma temposuna devam. Bir ateş ölçümüyle bir broşür dağıtımı ile tedbir alınmış mı oluyor? Arkadaşların çoğu bildirinin fotoğrafını çekip whatsappdan birbirine attı, herkes ilk anda anlam veremediği şeyi anladı bildiriyi okuyunca. Başta baş temsilci ve şube yöneticisi Tekay Bilir ve diğer temsilciler başladılar EMEP’li arkadaşların provokatör olduğunu anlatmaya. Patronun böyle bir tepki vermesini anlıyoruz ama bir sendikacının hele de adına devrimci diyen bir sendikanın bu arkadaşların yaptıklarına neden tahammül edemediklerini anlamak zor gelebiliyor ilk bakışta ama hiçte öyle değil.
İŞÇİLERE DERHAL ÜCRETLİ İZİN VERİLSİN
İlk gerilim Birleşik Metal’in meydanlarda Türk Metal’e 3 yıllık sözleşme yapmasını eleştirip işçileri sattığını belirtip asla 3 yıllık sözleşme yapmayacaklarını söylediklerinin hemen ardından Jantsa’da işçiye tek bir maddeyi bile sormadan 3 yıllık sözleşme yapmasıdır. Emek Partili arkadaşlar bu tutuma yönelik işçiler ile görüşüp bildiri broşür dağıtınca Birleşik Metal işçilere doğruyu söyleyen Emek Partililere patronla birlikte savaş ilan etti. Her üniteyi gezip bunlar provokatör diye işçileri uyarıyorlar. En azından görüştüğüm ve konuşabildiğim işçiler adına şunu söyleyebilirim ki Emek Partisinin bildirisinin altına neredeyse bütün Jantsa işçisi imza atıyor. Bizim canımızı hiçe sayarak halen para derdinde olanlara, halen koltuk derdinde olanlara yuh diyoruz. Dün bizimle bant başında birlikte çalışan temsilciler şimdi bizden değil para babalarından yana oluyorlar. Son olarak diyorum ki işçilere derhal ücretli izin verilsin. Biz de insanız sağlıklı yaşamak sağlıklı çalışmak istiyoruz. Hepinize teşekkür ederim.