TPI işçileri: Çalışırsan hasta olur çalışmazsan aç kalabilirsin
TPI işçileri üretimin durmasını ve ücretli izinli sayılmak istiyor. Petrol-İş'e de çağrı yapan işçiler, “Sendika daha çok çaba sarf etmeli, bizler de üzerimize düşeni yaparız” dedi.
Fotoğraf: Petrol-İş
Turan KARA
İzmir
İzmir’de Petrol-İş Sendikasının örgütlü olduğu TPI Composite fabrikasında Kıbrıs’tan dönen 4 işçinin ateşlenmesi işçilerdeki tedirginliği artırdı. Petrol-İş İzmir Şube Başkanı Orhan Zengin, düzenli takip ve müdahaleyle sorunu aşabileceklerini belirtirken, işçiler çalışmanın durmasını ve ücretli idari izinli sayılmalarını istiyor. Kendilerine doyurucu açıklama yapılmasını isteyen işçiler dayanışmanın önemine dikkat çekerek “Sendika daha çok çaba sarf etmeli, bizler de üzerimize düşeni yaparız” diyor.
TPI işçilerinin gazetemizde çıkan “şirket genelinde olağanüstü rahatlık var” uyarısının ardından, şirket kimi önlemler için adım atmaya başladı. İşçiler, haberin ardından T2 fabrikasında yemekhaneler, servisler ve ortak kullanım alanlarının dezenfekte edildiğini, sendika temsilcilerinin de bilgilendirme yapmaya başladığını aktardı.
4 İŞÇİNİN EVDE BAKIMI SÜRÜYOR
Öte yandan 4 gün önce Kıbrıs ziyareti yapan 4 işçinin yurtdışı giriş çıkış bildiriminin yapılmadığı ortaya çıktı. Şirketin zamanında önlem alıp almadığı ise bilinmiyor. Olay işçilerin ateşlenmesiyle ortaya çıkarken, rahatsızlanan işçiler 14 gün prosedürü gereği işyerinden uzaklaştırılarak ev gözetimine alındı. İşyerinde oluşan endişe sonrası Petrol-İş İzmir Şube Başkanı Orhan Zengin işyeri yönetimiyle alınacak önlemleri görüştü. Görüşme sonrası açıklama yapan Zengin “Fabrikada gözetim altına alınan dört arkadaşımız da Türk. Polonyalı ya da diğer milletlerden değil. Durumları iyi. Yurt dışı giriş çıkışı yaptıkları öğrenilince prosedür gereği 14 gün evde kalacaklar, takip ediyoruz. Endişelenecek bir şey yok” dedi.
“HEPİMİZ ENDİŞELİYİZ”
Gazetemize konuşan işçiler, şube başkanının işyerine geldiğini, çatal kaşıkların poşet içinde geldiğini, hijyene ve bilgilendirmeye daha önem verildiğini söyledi. Gözle görülen değişikliklerin olduğunu ancak önlemlerin en baştan ciddiyetle alınması gerektiğini dile getiren işçi, şunları söyledi: “Dikkatli olunsaydı 4 arkadaşımız işbaşı yapmadan evde dinlenmeye geçerdi. Hepimiz endişeyle çalışıyoruz. Karantina olursa, fabrika durursa ne olacak? Yıllık izinler mi kullandırılacak, idari izinli mi sayılacağız, ne kadar sürecek bilmiyoruz. Fazla mesailerimiz azalınca elimize geçen parada da düşüş oldu. Sokağa çıkma yasağı açıklanırsa çalışmada durur sanırım. Devlet de bir karar açıklamalı. Sendika genel merkezleri de hâlâ açıklama yapmıyor, içimizi rahatlatacak şeyler söylemiyor. Çalışırsan hasta çalışmazsan aç kalabilirsin.”
Bir başka işçi ise sendikanın işyerlerine temel konularda yapılması gerekenlerle ilgili açıklama yolladığını belirterek “T2’de de her yer temizlendi ve teyakkuz moduna geçildi nihayet. Ama biraz geç kalmış olabilirler. Alınacak önlemler içinde işyeri revirinde gece sağlık çalışanı yok, insanlar birbirine kem gözle bakmasının da önüne geçmeliyiz. Dinlenme zamanında sıkış tıkış konteynerlerde birbirimizin nefesini soluyoruz. Dayanışma için sendika daha çok çaba sarfetmeli, bizler de üzerimize düşeni yaparız” diye konuştu.
İSTER ÖZEL İSTER KAMU OLSUN İŞÇİLER İDARİ İZİNLİ SAYILMALI
Petrol-İş İzmir Şube Başkanı Orhan Zengin, DYO, TOYO Boya, Tetrapak gibi işletmelerde görüşmelerin olumlu geçtiğini, belli konularda TPI idarecileriyle de mutabık kaldıklarını aktardı. Zengin şöyle devam etti: “Mutabık olunmak istenen şeyler şirketin üzerine düşen sorumluluklarla ilgili düzenlemeler. İlk etapta yiyecek, içecekler, sağlıklı bir menü ve tek kullanımlık paketlerde olması, dezenfekte kurallarının periyodik olarak uygulanması, hijyen malzemelerinin her an ulaşılabilir olması geliyor. Sonrasında 4 ve üzeri gruplu çalışmaların ikişerli ve dönüşümlü 1 haftalık izinli sayılması, dinlenme sürelerinin uzatılması var. İşyerinde kalanlar için işyeri, eve gidenler için ev takip düzeninin yapılması gerekiyor.”
EVLERDEKİ BİREYLER DE DÜŞÜNÜLMELİ
Risk altına giren evlerdeki bireylerin de takip ve düzeninin, sağlık ve temizlik olanaklarının sağlanması için erzak ve temizlik paketleri oluşturulması konusunda henüz bir planın olmadığını ancak gündeme alınabileceğini dile getiren Zengin, işyerindeki takip sorununun da önemine dikkat çekti: “Gerekirse işyeri hekimi sayısını artırmayı planlıyoruz. Mevzuat ve yasalar gece hekimi uygulamasına ve birkaç hekim çalışmasına izin vermiyor, temel eğitim almış sağlık çalışanı da çalışabilir çünkü düzenli takip ve müdahale şart. Bu konuyu çözebileceğimizi düşünüyoruz.” Toplu dinlenme alanlarının sınırlı olması nedeniyle molaların gruplar halinde düzenlenebileceğini ifade eden Zengin “Yemekhanede oturma düzeninin seyrekleştirilmesi, yemek süresinin uzatılması da iyi bir çözüm olacaktır” diye konuştu.
Ziyaretin ertesi gününde açıklanan sendika duyurusunda ise “1 hafta dinlendirerek dönüşümlü çalışma, erzak ve hijyen paketi dağıtma, mola surelerini uzatma ve işçiyi destekleme primi” yer almadı.
ÜCRET GARANTİSİ OLMALI
En kötü durum senaryosu için yerel idari amirlerle görüşüldüğünü ve onların de planlarına dahil olunacağını aktaran Zengin, ancak amirlerin de önlerinde somut bir önlem ya da uygulama planı olmadığını belirtti. Zengin “Şimdi olağanüstü durum uygulanmaya alındı. En kötü senaryo sıkıyönetim ilan edilmesi. Şimdi o bekleniyor. Böyle bir durumda genel merkez devreye girer. Örgütlü olduğumuz pek çok işyeri var, kimyasal sektörü gibi işin durdurulamayacağı yerler var. Bütün fabrikaları kapsayan kararlar alınır, benim kanaatime göre durdurulan işyeri ister özelde ister kamuda olsun idari izinli sayılmalı ve ücret garantisi devlette olmalı. Kanaatime göre kısa çalışma ödeneği hep patronlar için uygulandı zaten. Kısa çalışma ödeneği ile hem maaşlar alınmalı hem de şirketler de zora girmez” dedi.