20 Mart 2020 11:05

Ziraat Mühendisleri Odasından korona günlerinde gıda güvencesi hatırlatması

Koronavirüs salgınının temel gıda maddelerinin arzının önemini gösterdiğine dikkat çeken ZMO Adana Şube Başkanı Feyzullah Korkut, Türkiye’nin yeniden üreten bir ülke olmak zorunda olduğunu söyledi.

Feyzullah Korkut | Fotoğraf: Basın bülteni

Paylaş

Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Feyzullah Korkut, dünyayı saran yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının, “gıda güvencesinin" yani temel gıda maddelerinin arzının her zaman var olmasının bir ülke için ne denli önemli olduğu gerçeğini gösterdiğini söyledi. Salgınla birlikte yapılan ilk işin gıda stoklamak olduğunu hatırlatan Korkut, Türkiye’nin yeniden üreten bir ülke olmak zorunda olduğunu söyledi.

Gıda ihracatı yapan ülkelerin koronavirüs nedeniyle sınırlarını kapatarak elindeki malzemeleri kendi sınırları içerisinde kullanma eğiliminde olduğunu ifade eden Korkut, temel gıda maddelerinde üretim ve fiyat dalgalanmalarına karşı gıda arzının her zaman var olmasının bir ülke için önemli olduğunu söyledi.

Ülke olarak son yirmi yıldaki tabloda gıda güvencesini sağlayabilecek bir tarım politikasından uzaklaşma olduğunu anlatan Korkut, tarım politikalarının serbestleşmesi sonucu üreticinin yoksullaşarak borçlandığını söyledi.

“NÜFUS ARTARKEN TARIM ARAZİLERİ YOK EDİLDİ, TARIMSAL ÜRETİM AZALDI”

Gittikçe büyüyen hizmet ve inşaat sektörünün arazi sorunun 2000’li yıllardan bugüne tarım alanlarının hızla tarım dışına çıkarılması ile çözüldüğünü anımsatan Korkut şöyle devam etti:

“1987 ile 2002 yılları arasındaki 15 yılda 1 milyon 348 bin, 2002 ile 2018 yılları arasındaki 16 yılda 3 milyon 379 bin hektar tarım arazisi yok oldu. Yani neredeyse son 30 yılda yok olan tarım topraklarının yüzde 70’i 2002 ile 2018 yılları arasında gerçekleşti. 2002 ile 2018 yılları arasında kaybedilen 3 milyon 379 bin hektar tarım arazisinin yaklaşık 2,5 milyon hektarı (yüzde 74) tarla bitkilerine aittir. Kaybedilen tarla bitkileri arazilerinin yaklaşık 2 milyon hektarı (yüzde 80) ‘gıda güvencesi’ açısından çok önemli olan buğday arazilerine aittir. 2002 ile 2018 yılları narasında Türkiye nüfusu yüzde 26 arttı, ancak, buğday üretimi yüzde 3 artmıştı. Ortada ciddi bir plansızlığın olduğu nettir.”

ÜRETEN BİR ÜLKE OLMAK ZORUNDAYIZ

Tüm bu gelişmelerin tarım dış ticaretine yansıdığını, olası birçok felakete hazır girmek için üreten bir ülke olma zorunluluğunu dile getiren Korkut, “2002 yılında tarım ihracatı ve ithalatı arasındaki fark neredeyse yok denecek düzeyde iken giderek ithalat lehine açıldı. TUİK’in Uluslararası Standart Sanayi Sınıflamasına göre, 2002 yılında yaklaşık 1,7 milyar dolar olan tarım ihracatı 2019 yılında 4,8 milyar dolara çıkarken, ithalatı ise yaklaşık 1,7 milyar dolardan 8,6 milyar dolara çıktı. Yani tarım ihracatı 2 kat artarken ithalatı 4 kat arttı” dedi. (Adana/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

CHP'den Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya acil önlem listesi

SONRAKİ HABER

ODTÜ'de Kavaklık direnişi kazandı: Mahkeme KYK yurdu protokolünü iptal etti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa