22 Mart 2020 10:07
Son Güncellenme Tarihi: 23 Mart 2020 09:50

Patronlara kalkan yapılan “Kısa Çalışma Ödeneği” nedir?

Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan "Ekonomik İstikrar Kalkanı Paketi"nde yer alan Kısa Çalışma Ödeneği nedir, işçileri nasıl etkileyecek?

Fotoğraf: IndustriALL Global Union/Flickr (CC BY-NC-ND 2.0)

Paylaş

Birkan BULUT

Ankara

Koronavirüs salgınına karşı açıklanan ekonomi paketinde devreye sokulan kısa çalışma ödeneğininin tüm maliyeti İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanacak. Patronlar bu süreci işsizlik fonunun kullanılması, telafi çalışma süresinin artırılması ve vergi ertelemeleriyle atlatacak. İşçilerin kısa çalışma ödeneğinden faydalandığı süre ise işsizlik maaşından düşülecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan açıkladığı “Ekonomik İstikrar Kalkanı”nda yer alan kısa çalışma ödeneğine başvurular elektronik ortamdan başladı. Kısa Çalışma Ödeneği kapsamında genel ekonomik, sektörel, bölgesel kriz veya zorlayıcı sebeplerle iş yerindeki haftalık çalışma sürelerinin geçici olarak en az üçte bir oranında azaltılması veya süreklilik koşulu aranmaksızın iş yerinde faaliyetin tamamen veya kısmen en az 4 hafta süreyle durdurulması hallerinde, iş yerinde 3 ayı aşmamak üzere sigortalılara çalışamadıkları dönem için gelir desteği sağlanıyor. Ancak Cumhurbaşkanı kararıyla bu süre 6 aya kadar uzatılabiliyor. Bu süreçte işçinin son 12 aylık prime esas kazancı dikkate alınarak hesaplanan günlük ortalama brüt kazancının yüzde 60’ı karşılanıyor. Fakat bu miktar aylık asgari ücretin brüt tutarının yüzde 150’sini geçemiyor. Bu hesaba göre asgari ücretle çalışan bir işçiye kısa çalışma ödeneği sürecinde 1752 TL ödeniyor.

PATRONA HER TÜRLÜ KOLAYLIK SAĞLANDI

Kısa çalışma ödeneğinin işçi ve patrona tanıdığı haklar incelendiğinde emekçiler ücretlerini alsa da asıl yararın sermaye lehine olduğu görülüyor. Ücretli izin vermek yerine basit hijyen önlemleriyle üretime devam eden patronlar, yıllık izin veya ücretsiz izin yöntemlerine başvurarak yine kârında vazgeçmemişti. Şimdi de kısa çalışma ödeneği kapsamında gerekli şartları denetleyecek müfettişler ve bakanlığın harcamaları dahil olmak üzere ödeneğin tüm maliyeti İşsizlik Sigortası Fonu'ndan karşılanacak.

Kısa çalışma ödeneği yönetmeliğinde geçen yıl yapılan değişiklikte “zorlayıcı sebep” tanımına “Dışsal etkilerden kaynaklanan dönemsel durumlar” ibaresinin eklenmesi ve “Somut belge zorunluluğu”nun kaldırılmasıyla zaten kolaylık sağlanmıştı. Şimdi de koronavirüs salgını kapsamında getirilen kolaylıkla bu ödenekten yararlanılması daha da artacak.

Ayrıca “Ekonomik İstikrar Kalkanı” kapsamında 2 aylık telafi süresi de 4 aya çıkarıldı. Tatil günlerinde telafi çalışması yaptırılamıyor ve günlük 11 saati aşamıyor. Patronlar telafi çalışmasında işçiye herhangi bir ek ücret vermiyor. Telafi çalışmasının 4 aya uzatılması işçilerin 4 aylık süre için uzun çalışma saatleri ile çalıştırılması anlamına gelecek.

İŞÇİNİN ÜCRETİ, İŞSİZLİK MAAŞINDAN DÜŞECEK

Üretimin kesintiye uğramasının ardından patronlara kaybını telafi etmesi için bu kolaylıklar sağlanırken; işçinin kısa çalışma ödeneğinden tek kazancı, ücretinden kesintilerle oluşturulan işsizlik sigortası fonundan ödünç para almak oluyor. İşçilerin bu ödenekten faydalanması için işsizlik sigortasından yararlanma koşullarına sahip olması gerekiyor. Bu da SGK’de son 120 gün hizmet akdine tabi olmakve son 3 yıl içinde 600 prim günü olması anlamına geliyor. Kısa çalışma ödeneğinden faydalanan işçi, daha sonra işsizlik maaşı almak istediğinde ise ödenekten faydalandığı süre düşecek. Örneğin; son 3 yılda 1080 gün primi olan işçi, 3 ay kısa çalışma ödeneğinden yararlanmışsa, işsiz kaldığında 10 ay değil 7 ay işsizlik ödeneği alabilecek.

2008'DEN BERİ KULLANILIYOR

Kısa çalışma ödeneğine ilişkin pek çok soru bulunuyor. OHAL kapsamında KHK ile ihraç edilen İŞKUR İstihdam Uzmanı Sinan Ok, kısa çalışma ödeneği kullanımının 2008 krizinden sonra yaygınlaştığını kaydeden Ok, “2008 yılında sadece 605 kişinin yararlandığı uygulamanın 2009 yılında 190 bin 223 kişi olmuştur. 2018 Rahip Bronson olayından sonra başlayan ve devam eden krizde kısa çalışma ödemeleri aylık  10-35 bin arası gerçekleşmiştir. Ancak korona nedeniyle bu sayının ve sürenin ne kadar olacağını kestirmek güçtür. Sürenin 1 ayı aşması durumunda bile fonun sürdürülebilirliği tartışmaya açılacaktır. Çünkü sadece kısa çalışma ödeneği değil işsizlik ödeneği harcamalarında da bir artış olacağı öngörülmelidir” dedi.

Öncelikle birçok işçinin hem işsizlik ödeneği hem de kısa çalışma ödeneğinden faydalanamadığını belirten Ok, “Son 120 gün ve 3 yılda 600 gün şartının yanı sıra kendi istek ve kusuru dışında işten atılmak şartları işsizlik ödeneğinden 'yararlanıcı' sayısını çok azaltıyor. Korona nedeniyle ortaya çıkan kitlesel işsizliğin fondan yararlandırılması için acil bir şekilde yasa değiştirilmelidir. Aksi takdirde belki de milyonlarca kişi ne kısa çalışma ödeneği ne de işsiz kalması durumunda işsizlik ödeneği alabilecektir” dedi.

İŞSİZLİK FONU'NDA NAKİT YOK MU?

Bir başka tartışma konusu da İşsizlik Sigortası Fonu'nda para olmadığı yönünde. Merkez Bankası eski Başkanı ve İyi Parti Milletvekili Durmuş Yılmaz; “Çünkü işverenden, devletten ve işsizden kesilerek biriktirilen bu fon aylık olarak kamu ihalelerine hazine borçlanmalarına kullanılıyor yani devlete bu parayı harcıyor, tahvil ve bono var nakit para yok sadece yükümlülük var” demişti. İŞKUR'un 2019 Yılı Faaliyet Raporu'na göre 31 Aralık 2019 itibarıyla fon portföyünün; yüzde 94,02’si tahvil ve yüzde 5,98’i mevduattan oluşuyor. Bu konuyu değerlendiren Ok, İşsizlik Fonu ile ilgili temel sorunlardan birinin fonun iyi yönetilmemesi ve reel olarak aslında azalması olduğunu söyledi. Diğer bir sorun un ise şeffaflık olduğunu anlatan Ok şöyle devam etti: “Mart ayı bitmek üzere ama biz 2020 yılında yayınlanması gereken Ocak ve Şubat işsizlik fonu bültenlerini henüz göremedik. Yani fonun büyüklüğü son 3 ayda arttı mı, azaldı mı bilmiyoruz” dedi.

DENETİM RAPORLARI AÇIKLANMIYOR

Fonda kaydî de olsa Aralık sonu itibariyle 131,5 milyar TL olduğunu biliyoruz. Mevduat olarak sizin de belirttiğiniz gibi yüzde 5,98 oranında, yani 7-8 milyar bir para var. Ancak tahvil olarak geriye kalan miktarda işçinin parasıdır. Koşullarını yerine getirenler işsiz kaldığında bu tahvilller 'tahvil edilerek' işsizlere ödenmek zorundadır. Sorun şu ki biz tahvillerin vadeleri ve faiz oranları hakkında bilgi sahibi değiliz. Önceden fon bülteninde buna ilişkin getiri oranları açıklanırdı ama AKP’nin çok sık başvurduğu bilgi gizleme yöntemi nedeniyle fon bülteninden bu kısım çıkartıldı. Şeffaflık ve hesap verebilirlik olmayınca insanlarında paranın varlığından şüphe duyması normal olur. Fonla ilgili iki tane düzenli denetim raporu açıklanıyordu. Birisi 2015 yılından sonra hiç açıklanmayan Aktüeryal Denetim Raporu diğeri ise sürekli geç açıklanan “Bağımsız Denetim Raporu”. Bu iki rapor düzenli açıklanmadıkça fonun seyri ve içeriği hakkında herşey spekülatif olacaktır.”

PATRONLAR DAHA FAZLA YARARLANDI

İşsizlik Sigortası Fonu aylık bültenine göre Teşvik ve Destek Ödemeleri şöyle: 2017 yılında 2 milyar 504 milyon 122 bin, 2018 yılında 10 milyar 709 milyon 430 bin, 2019 yılında ise 16 milyar 58 milyon 120 bin. 2018 yılı sonunda bir kalemde kamu bankalarına 12 milyar, 2011 yılında GAP idaresine verilen 11,5 milyar fona bir daha dönmedi.

İşsiz kalan emekçiler ise İşsizlik Sigortası Fonu'ndan patronlardan daha az yararlandı. Aynı bültende yer alan verilere göre; işsizlik ödeneğine 2017 yılında 4 milyar 895 milyon 131 bin TL, 2018 yılında 5 milyar 865 milyon 518 bin TL, 2019 yılında 10 milyar 6 milyon 403 bin TL harcandı.

İŞKUR'un 2019 yılı verilerine göre kısa çalışma ödeneğini hak eden 105 bin 396 kişiye ise 181 milyon 808 bin 909  TL ödendi.

ALBAYRAK İŞSİZLİK FONUNU İŞARET ETMİŞTİ

Koronavirüs salgınına karşı alınan tedbirlerle birçok sektörün kısa çalışma ödeneğinden yararlanabileceğini belirten Bakan Albayrak, “İşsizlik fonu bugünler için var” demişti.

ÖNCEKİ HABER

TTB'den atama çağrısı: Salgınla mücadele sınırlı sayıda çalışanla yapılamaz

SONRAKİ HABER

3’üncü Yargı Paketi: Siyasi tutuklular kapsam dışı bırakılıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa