24 Mart 2020 01:12

Siyaset Bilimci Telek: Sosyal şartlar açısından bakıldığında büyük eşitsizlik var

Siyaset Bilimci Alphan Telek Evrensel'e " Yoksullar bu virüsten daha çok etkilenecek. Sosyal şartlar açısından bakıldığında ortada büyük eşitsizlik var" değerlendirmesini yaptı.

Paylaş

Şerif KARATAŞ
İstanbul

Dünyayı ve Türkiye'yi saran koronavirüs salgını bugüne kadar uygulanan siyasi ve ekonomi politikasını da masaya yatırdı. Siyaset Bilimci Alphan Telek, 1980’ler sonrası yerleştirilen siyaset modelinin büyük sosyal eşitsizlik yarattığına vurgu yaptı. Bilim insanlarının çalışmalarında da eşitsizlik ve sağlık arasındaki bağları kanıtladığını ve eşitsizliği güvencesizlik olarak okuduğunu söyleyen Telek yoksulların bu virüsten daha çok etkileneceğine dikkat çekti. Telek “sosyal şartlar açısından bakıldığında ortada büyük eşitsizlik var” değerlendirmesi yaptı.

İstanbul Politik Araştırmalar Enstitüsü (İstanPol) Akademi Direktörü, Siyaset Bilimci, Yazar Alphan Telek ile koronavirüs ile birlikte yapılan tartışmaları konuştuk.

Meselenin küreselleşmeden ziyade hız odaklı büyüme olduğunu anlatan Telek şunları söyledi: “Peki neden ve bu salgınla ilgisi ne? 1970’lerde dünyanın her yerinde kapitalist ekonomiler bir birikim krizine girmişlerdi. Yeterince birikim yapılamıyor, büyüme sağlanamıyordu. Ayrıca o dönem bir yönetim krizini de getirmişti. Kitleler mevcut demokrasileri beğenmiyor ve hem eşitlik hem de özgürlük talep ediyorlardı. 1970’lerdeki ekonomik büyüme oranlarına bakarsanız, küresel ölçekli daralma görürsünüz. 1980’de Henry Kissinger’in söylemiyle, İkinci Dünya Savaşı’nda kurulan uluslararası ekonomik düzen ve toplumsal yapı radikal biçimde değişmeliydi. Öyle de oldu. 1980 sonrasında ekonomik büyüme, kâr ve birikim isteği gündelik hayat da dahil olmak üzere her yere rengini vurdu. Bu dönemin öncekinden farkı insanları tamamıyla birikimsiz, güvencesiz ve belirsiz bir hayata sürükleme isteği oldu. Bu durum elitlere güçlü bir yönetim ve iyi bir servet birikimi olarak dönecekti. Ekonomik büyümenin işlemesi için devletler ve siyasal elitler dünyanın her yerinde adeta tek elden çıkmışçasına yasalar, tüzükler hazırladı. Bütün bunların metodu ise güvencesizleştirme olarak kendini gösterdi.”

KAPİTALİZMİN TEMAS POTANSİYELİ İÇİNDE
KORONAVİRÜS REZERV BULDU

Dönemin hız unsuruna ilişkin de Telek, “Hız olmadan yeterince rekabet edemez, yeterince birikim yapamaz, yeterince iyi yönetemezsiniz. Daha çok birikim için daha hızlı üretim, daha hızlı tüketim ve daha hızlı dağıtım gerekiyor. Bütün bu dizayn, temas potansiyelini ve yeteneğini artırdı. Ancak doğanın gücü unutuldu. Virüsler de yaşamak ve yayılmak isterler, temas da bunun için en uygun ortamı sağlar. Bu açıdan koronavirüs, kapitalizmin temas potansiyeli içerisinde kendine büyük bir rezerv buldu” ifadelerini kullandı. 1980’ler sonrası modelin büyük sosyal eşitsizlik yarattığına vurgu yapan Telek şunları söyledi: “Zenginler geniş ve yeşil alanlara sahip yerlerde çok iyi imkanlarla beslenip yetişebiliyorken, dünyanın büyük çoğunluğu – güvencesizler – temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorlanıyorlar ve çoğu zaman şehirlerde dip dipe ve giderek daha da kapanır halde yaşamak zorundalar. Dahası, ortak – müşterek – alanlar güvencesizlerden gün be gün alındı ve ticaretin konusu yapıldı. Rant alanları haline geldi. Şehirlerde giderek daha sıkışık alanlarda yaşayan güvencesizler mevcut kaynakların da çok azına sahip olunca ve ekonomik büyümenin getirdiği bu hız neticesinde salgının çok hızlı yayılabildiği düşüncesindeyim. Tabi bir de yakında çıkan kitabım Artık Hepimiz Prekaryayız’da detaylı olarak incelediğim bir başka sorun daha var. Güvencesizlik ve belirsizlik bireylerde büyük bir stres yaratıyor. Yarın ne yapacağım korkusu. Brian Barry toplumsal tabakalarda aşağıya indikçe stres seviyesinin arttığını söylüyor. Bu durum zaten belli hastalıklara yoksulların, güvencesizlerin daha açık olduğunu belirtiyordu.”

EŞİTSİZLİK İLE SAĞLIK ARASINDA BAĞLAR KANITLANDI

Siyaset Bilimci Alphan Telek, Richard Wilkinson gibi değerli bilim insanlarının çalışmalarında eşitsizlik ve sağlık arasındaki bağları kanıtladığını da hatırlatarak, “Eşitsizliği günümüzde güvencesizlikler olarak okuyorum. O açıdan şöyle diyelim: Belirsizlik ve güvencesizlik hasta eder. Şimdi bu virüsün dünya nüfusunun önemli bir kısmına bulaşacağı belirtiliyor. Bu durumda her ne kadar elitler yani zenginler ve siyasal yöneticilerin buna yakalanma ihtimali olsa da mevcut durumda bu virüsün herkesi aynı etkileyeceğini söyleyebilir miyiz? Bunun cevabının olumsuz olduğunu düşünüyorum. O açıdan dün olduğu gibi bugün de güvencesizler ve yoksullar salgına daha açık bir haldeler. Biyolojik olarak kimin daha iyi bir bağışıklık sistemine sahip olduğunu elbette bilemeyiz ancak sosyal şartlar açısından bakıldığında ortada büyük eşitsizlik var. Bunun getirileri ne yazık ki olacak” diye konuştu

DAĞITIM MEKANİZMALARI YENİDEN DİZAYN EDİLMELİ

SALGININ getirdiği kriz neticesinde dünyanın her yerinde güvencesiz kesimlere ‘sokağa çıkma’ denildiğini belirten Alphan Telek, bunun sağlık açısından doğru karar olduğunu da ifade ederek şunları söyledi: “Ancak hiçbir birikimi ve güvencesi olmayan – çalışmanın bir tercih değil zorunluluk olduğu – insanlar için bu da bir erken ölüm kararıdır. Bu insanların kendilerini ve çocuklarının bağışıklığını güçlü tutması için kaliteli gıdaya, suya, ısınmaya, barınmaya ihtiyaçları var. Bunların tamamı ücretli ve ticaret konusu. 1980 sonrasının eseri. Öyleyse önümüzde çok temel ve acil bir karar var. Dağıtım mekanizmalarının derhal – vergi, bankacılık, sosyal refah, ücretler – güvencesizleri güçlendirecek biçimde radikal bir biçimde yeniden dizayn edilmesi gerekiyor. Kaybedecek vakit kalmadı. Bugüne kadar bunu desteklemiyordum ama kriz şunu çok net ortaya çıkardı: Temel gelir. Yani her yetişkin bireye gelir testi vs. yapılmadan ayda belli bir ücretin karşılıksız sağlanması. Bu kriz dönemiyle sınırlı tutulabilir. Çünkü inanıyorum ki güvencesizler için esas mesele sadece temel gelir değil. Bu ise kriz sonrası oluşacak yeni dünya düzeninde güvencesizlere yönelik yeni bir sosyal dizayn demek.”

ÖNCEKİ HABER

Koronavirüs pandemisi: Hindistan ve Yeni Zelanda'da sokağa çıkma yasağı kararları

SONRAKİ HABER

Şehir Tiyatroları evinize konuk oluyor, perde kapanmıyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa