Liman işçileri: Ücretli izin olmadıkça "evde kal"amayız
Geçinmek için çalışmak zorunda olduklarını belirten liman işçileri, koronavirüs salgınına karşı ücretli izne çıkmak istiyor.
Cenova Limanı | Fotoğraf: Pixabay
Liman işçileri
İstanbul
Limanlarda virüse karşı alınan önlemler ne kadar yeterli, hijyen kurallarına ne kadar uyuluyor? Biz liman işçileri bu konuya dair ciddi bir çalışmanın olduğunu bugüne kadar görmedik. Yemekhanelerde yemekler yine toplu yeniliyor, dezenfekte edilmeyen servislerde yan yana gelip gidiliyor, liman içi ofislerde 20-30 kişi aynı ortamda çalışmaya devam ediyor. Operatörlerin çalıştığı makinalarda da vardiya değişimde kabin içindeki koltuklar dezenfekte edilmiyor. Buralar bildiğiniz gibi virüsün en kolay bulaşacağı yerlerdir. Acilen buraların gözden geçirilip temizliğinin yapılması sağlanmalıdır.
Limanda çalışan operatör ve puantör arkadaşların hepsi “Evden işe giderken korkarak gidiyoruz, fakat yapacak bir şey yok, çalışmak zorundayız” diyorlar. Çünkü birçoğumuz bu durumdayız. Bir ay bile çalışmasak hayatımızı idame ettirme şansımız yok. Bizim bugün en önemli taleplerimizden biri ücretli izindir. Bu karşılanmadığı durumda çalışmaya devam edeceğiz. Özellikle ücretsiz izin biz liman işçileri için bir felaket demektir.
Hükümetin çalışanlar için herhangi bir önerisi ya da yaptırımı maalesef yok. Mesela limanda çalışan bir arkadaşımızın astım hastası olmasına rağmen (doktordan aldığı bilgiye göre astım ve kronik bronşite rastlanmış) halen çalışmaya devam ediyor. Bildirim raporu işverene verildiği halde işveren bunu kabul etmemekle birlikte, şöyle bir tepki vermiş: “Ya senelik iznini kullanırsın ya da ücretsiz izin kullanırsın.” Aksi takdirde işine devam etmesi söylenmiş.
Her arkadaşımız tedbirlerin alınmamasından yakınıyor. Bir an önce tedbirlerin alınmasını, aynı zamanda ücretli izin uygulamasına geçilmesini talep ediyoruz. Bunlar uygulanmadıkça hiçbirimizin can güvenliği yok. Bu taleplerin de kendiliğinden yerine gelmeyeceğini çok iyi biliyoruz. Ama maalesef örgütlü değiliz, işyerimizde sendika yok. Bu yüzden işten atılma korkusuyla baş başayız. Bu durumu bilen işveren, bunu bize karşı bir koz olarak kullanıyor ve bu sebepten dolayı her istediğini yaptırtabiliyor. Bugünden başlayarak örgütlenmek işyerine sendikayı sokmak hepimizin öncelikli görevi olmalıdır. Bunun için tüm liman işçisi kardeşimizi birlik olmaya davet ediyoruz.
ÜCRETLİ İZNE ÇIKMAK İSTİYORUZ
Ambarlı Limanı'ndan bir işçi
Ambarlı Limanı’nda şu an her şey belirsiz. Hepimiz işe korkarak geliyoruz. Sabah kalkıp işe gelince hasta olmaktan korkuyoruz, işe gitmezsek işten atılmaktan kokuyoruz. Ne yapacağımızı biz de şaşırmış durumdayız. Burada müdürler evden iş görüyorlar, vardiya amirleri bir gün gelip bir gün işe gelmiyorlar ancak bizler her gün işe gelip çalışmak zorundayız.
Bizim limanda doğru dürüst bir önlem alınmış değil. Sadece girişte bir ateş ölçerle test yapılıyor. Maske dağıttılar, şu bildiğimiz tek kullanımlık olanından. Ancak bizler bunu bir haftadır kullanıyoruz. Bir de el temizliği için verilen dezenfektan. O dezenfektan kutusuna da sirke doldurup dağıtmışlar.
Sadece gemiye çıkanlara düzenli maske dağıtılıyor, onun dışındaki arkadaşlarımıza verilmiyor. Puantör olarak çalışan arkadaşlara daha yeni maske dağıtıldı. Vinç kabinlerine pabuççuları almayın diye bir karar çıkarmışlar. İşi olmasa da pabuççular bu soğuklarda dışarıda beklemek zorunda kalıyorlar. Operatörler de makineler temizlenmiyor diye çok tedirginler. Ne yemekhaneler ne de soyunma odaları doğru dürüst dezenfekte ediliyor. Yani biz liman işçilerine köle gözüyle bakmaya devam ediyorlar. Sonuçta biz ailemize, çoluk çocuğumuza bakmakla yükümlü olduğumuz için işe gelip gidiyoruz. İşten atılma korkusu yaşıyoruz, bazı arkadaşlarımız işten atılmak ya da maaş kesintisinden korktuğu için rapor dahi almıyorlar. İşe gelip giderken sadece birbirimize uzak durarak, uzaktan selamlaşarak önlem almaya çalışıyoruz.
Bu aralar bizim limanda işlerde arttı. Üç vardiya full çalışıyoruz. Biz liman işçileri olarak hastalanmadan bir an önce ücretli izne çıkmak istiyoruz. Şu an en önemli beklentimiz bu yönde, geç kalınmadan bu yapılmalı.
Gelişmelerin anlamı üzerine
Arka taraf!
Enkaz altında Ali'nin yarım bacağı!
AKP'nin eğitim ve bütçeleme anlayışı: Lime lime ayrıştırmanın, imam hatipleştirmenin, metalaştırmanın, peşkeş çekmenin binbir türü
Bir Almanya gerçeği: İşçilere yoksulluk, CEO’lara zenginlik
