Cinsel suçları affeden infaz indirimi paketine tepki: Salgın bahane, planlar devrede

Hilal TOK
İstanbul

AKP'nin kamuoyunda af olarak değerlendirilen infaz indirimi düzenlemesi Mecliste bulunan partiler arasında görüşülmeye başlandı. Cinsel suçlar da infaz paketinin kapsamına alınan tasarıya kadınlardan tepki yükseliyor.

HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş Mecliste yaptığı açıklamada dünyanın her yerinde af veya infaz indirimleri devlete karşı işlenen suçlarda gündeme gelirken Türkiye'de tam tersinin olduğunu söyledi. Kişilere karşı işlenen suçlarda infaz indirimi istenildiğini ama siyasi suçların kapsam dışı bırakıldığını ifade eden Beştaş, “Bu düzenleme ile çeteler çıkacak, toplantı gösteri hakkını kullanan gençler çıkamayacak. Kadın katilleri çıkacak ama Selahattin Demirtaş, Gültan Kışanak, Figen Yüksekdağ dışarı çıkamayacak. Hırsızlar çıkacak ama Osman Kavala çıkamayacak” dedi. Cezaevlerinde herkesin yaşam hakkının önemli olduğunu dile getiren Beştaş, ancak cinsel suçların infaz indirimi kapsamına alınmasının kabul edilemeyeceğini ifade etti.

‘BÜYÜK BİR ORANDA DIŞARI ÇIKACAK CİNSEL SUÇTAN HÜKÜMLÜ VAR’

Ekmek ve Gül’e konuşan TCK 103 Platformundan Avukat Selin Nakıpoğlu ve İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Nazan Moroğlu, cinsel suçlara getirilmek istenen indirimin kabul edilemeyeceğini, koronovirüs salgınının bahane edildiğini ifade etti.

Selin Nakıpoğlu, TCK 103 Kadın Platformu olarak yaklaşık 4 senedir çocukların cinsel istismarını meşrulaştırılacak af ve indirimlere karşı mücadele ettiklerini ve meseleyi tüm boyutlarıyla dile getirdiklerini hatırlatarak bu infaz paketinin sadece çocuk istismarını değil tüm cinsel suçları kapsayacağını ve çok tehlikeli sonuçlara sebep olabileceğini vurguladı: “Şimdi içerisinde bulunduğumuz bu salgın sebebiyle bir düzenlemenin getirileceği söyleniyor, burada görüyoruz ki tüm cinsel suçlara bir indirim söz konusu. Cinsel suçlara ilişkin af veya indirim gelmeyeceğine dair açıklamalar yapılırken, ne oldu da aniden bu değişti? Ne oldu da bu cinsel suçlar bu pakete girdi? Bunun sonuçları hiç düşünüldü mü? Biz TCK 103’ten bahsediyorduk ama şimdi tüm cinsel suçlara indirim var. Büyük bir oranda dışarı çıkacak cinsel suçtan hükümlü var. Bu hükümlülerin suça maruz bıraktığı kadın ve çocukları nelerin beklediğini hiç düşündüler mi acaba? Korkudan, stresten kendisini istismara maruz bırakan suçluyla yüzleşeceği için kalp krizi geçiren bir çocuk oldu ve hayatını kaybetti bu ülkede. Amacımız bu paketin, tasarının kanunlaşmaması. Korona bahanesiyle yapılacak olan bu kanun düzenlemesinin sonuçlarına ilişkin herhangi bir somut çalışma bile yok.”

SUÇA MARUZ KALAN KADIN VE ÇOCUKLAR KAYGILI

Nakıpoğlu, kadın cinayetleri faillerinin de açık cezaevlerine girebileceğini aktardı. Yani Ceren Özdemir’in, Fatma Şengül’ün, Emine Bulut’un katili gibi fail erkekler bu düzenlemeyle açık cezaevine gönderilebilir. Nakıpoğlu, müvekkillerinin kaygılarını da aktarıyor bir yandan: “Şu anda kadın ve çocuklar soruyor ‘Tahliye olacaklar mı’ diye, endişeliler, kaygılılar”.

“Böyle bir olağanüstü zamanda, herkes evlerine kapanmış bir durumda iken, böyle kanalize olduğumuz bir dönemde çok önemli bir infaz paketiyle karşı karşıyayız. Kesinlikle bu paketin yasalaşmaması lazım, çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Bu pakete karşı sesimizi çıkarmamız gerekiyor.”

SALGIN BAHANE, PLANLAR DEVREDE!

İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Nazan Moroğlu da salgının bahane edilerek bu paketin geçirilmeye çalışıldığı kanısında: “Cinsel suçlarda cezanın 4/3 çekenler indirimden faydalanıyordu ama bu yeni infaz paketiyle bunu 3/2’ye indirdiler. Yani 10 yıl ceza verilmişse, indirimden yararlanması için 7,5 yıl yatması gerekiyordu, ancak bu pakete göre 6 yılda tamam. Böyle bir dönemde bu karar çok yanlış. Amaç ‘Bu dönemde tutukluklar, hükümlüler koronadan zarar görmesin, hastalık yaygınlaşmasın’dı ancak bu maddede amacın öyle olmadığını gördük”.

Moroğlu, “Kadınları birey olarak görmeyen iktidar, kafasındaki planı salgını bahane ederek gerçekleştirmeye çalışıyor” diyerek tepki gösteriyor.

Moroğlu öte yandan daha bir sonraki gelecek olan pakete işaret ediyor ve “Bakalım bir sonraki pakette de nafakaya dokunacaklar mı, göreceğiz” diyor. (EKMEK VE GÜL)