Cezaların arkasında kentsel dönüşüm var
Yaklaşık on beş ay önce 3500 alkollü işletme ile yaklaşık 17 bin kişilik istihdam yaratan Beyoğlu’nun eğlence esnafına getirilen bu yasak, artık kentsel dönüşümün araçlarından biri haline gelmiş. Belediyenin yaptırımlarıyla iş yapamaz hale gelen esnaf, çareyi dükkanını kapatmakta ya da devretmekte buluyor. Boşalan dükkan yerleri ise bölgenin kentsel dönüşümünü üstlenen büyük sermaye gruplarına veriliyor.
OYALAMA TAKTİĞİ
Öte yandan belediyenin vaatleriyle; tabiri caizse karısının bileziklerini, çocuğunun sünnetinde takılan altınları satarak dayanmaya çalışanlarsa tam anlamıyla cinnet getirmek üzere. Görüştüğümüz esnaflar, belediyenin sorunu çözmek yerine daha da karmaşık bir hale getirdiğini aktarıyor. Belediyenin ilk başta, “iki üç ay bekleyin, düzenleme yapıyoruz” dediğini, ancak aradan geçen süre zarfında hiçbir düzenlemenin yapılmadığını ifade ediyor. Sigara yasağının ardından getirilen masa, sandalye yasağına karşı tepkilerini bir dizi eylemle dile getirdiklerini hatırlatan Beyoğlu esnafı, belediyenin ise buna karşı oyalama taktiği izlediğini anlatıyor. Esnaflar “Bugün toplantı yaptık yirmi güne kadar cevap alınacak”, “Belediye başkan yardımcısı size randevu verecek”, “Sakın tepki gösterme”, “Sakın eylem yapma”, “On beş gün sonra açıklama yapıyoruz” gibi sözlerle beklentiye sürüklendiklerini, bu beklentinin de örgütlülüklerinin dağılmasına neden olduğunu anlatıyor. (İstanbul/EVRENSEL)
ÇEMBERİ DARALTIYORLAR
BEYOĞLU Eğlence Yerleri Derneği (BEYDER) Başkanı Tahir Berrakkarasu, esnafın yaşadığı sorunlar nedeniyle cinnet noktasına geldiğine dikkat çekti. Belediye yetkililerinin tabiri caizse kaşının altında niye göz var, gözünün üstünde niye kaş var, gibi gerekçelerle esnafı baskı altına aldığını belirtti. Usule aykırı tebligatların da yapıldığını anlatan Berrakkarasu, belediye ekiplerinin son zamanlarda “şifai” kapatmalara başladığını söyledi. Berrakkarasu, zabıtaların dükkanları gezip “üç gün kapat” diye istekte bulunduğuna dikkat çekti. Nedenini sorduklarında ise hiç bir gerekçe gösterilmediğini ifade eden Berrakkarasu, belediye ekiplerinin “Ya nedir, kapatsanız n’olur” sözleriyle şaka gibi isteklerde bulunduğunu aktardı. Dükkan kapatmalarının Cuma, Cumartesi, Pazar günleri yapıldığını kaydeden Berrakkarasu, yapılan tüm bu uygulamalardaki amacın esnafı buradan çıkarmak ve dükkan yerlerinin büyük sermayeye peşkeş çekmek olduğunu belirtti. Şu anda Beyoğlunda ciddi bir şekilde mülk alımı-satımı olduğuna dikkat çeken Berrakkarasu, “Beyoğlu birinci bölgesinde yani Tarlabaşı’ndan yukarısı Cihangire olan taraf. Bu kısım daha akçeli, daha kıymetli olan kısmı. İşte ben dayanamıyorum burada artık, satış yapamıyorum, bitmişim gibi bir noktaya geldiğin zaman, gelip ahlaksız teklif yapılıyor. İnsanları bunu yapmaya mecbur bırakıyorlar. Çemberi daraltmaktır bu” dedi.
ESNAF PARANOYAK OLDU!
BEYOĞLU esnafı artık elinde fotoğraf makinesiyle geçen herkesten şüpheleniyor. Nedeni ise açık: Para cezası! Zabıta ekipleri masa, sandalyeleri kavga, dövüş toplamak yerine, fotoğrafını çekip cezasını adrese gönderiyor. Hal böyle olunca da esnaf, “kim nerden fotoğrafımı çekecek” diye etrafı kolluyor. Belediyenin bu işlerle ilgilenen biriminin elinde yığınla fotoğraf olduğu söyleniyor. Her fotoğraf için 82 lira tutarında ceza kesiliyor. Belediye ekipleri, 10-15 tanesini biriktirip hepsini toptan yolluyor. Söz konusu para cezası ise on beş gün içerisinde ödenmezse faiz devreye giriyor. Esnaf, sürekli gelen bu cezaların kendilerini bitirdiğini söylüyor.
Evrensel'i Takip Et