SES İstanbul şubeleri: Hastanelerin tüm alanları riskli birim kabul edilmeli
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası İstanbul şubeleri, tüm dünyayı etkisi altında alan koronavirüs salgınına ilişkin sosyal medya hesapları ve Skype üzerinden basın açıklaması yaptı.
Fotoğraf: AA
Skype üzerinden basın toplantısı düzenleyen Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İstanbul Şubeleri, Sağlık Bakanlığından bir dizi talepte bulundu. Koronavirüse karşı ilk risk grubunda olan sağlık emekçileri gözetilerek plan ve program çıkarılmasını isteyen SES, hapishanelerin de boşaltılmasını istedi. Türkiye'de koronavirüsün ilk görüldüğü vakanın üzerinden 15 gün geçmesine rağmen, pandemi salgınlarında uygulanan önlemlerin yeterince hayata geçirilmesi konusunda ciddi eksikler olduğunu ifade eden SES, ekipman eksikliği, çalışma saatleri, karantina düzenlemesi gibi çalışanların sorunlarına değinilerek, acil önlem alınması gerektiği vurguladı.
"ÖNLEMLERİN ACİLEN BELİRLENMESİ GEREKİYOR"
Sağlık emekçileri adına basın metnini SES Şişli Şube Eş Başkanı Fadime Kavak okudu. Kavak, olağanüstü dönem uyarısı olmasına rağmen bazı hastanelerde hâlâ tüm sağlık hizmetleri olağan koşullarda yürütüldüğünü aktararak, “Bazı hastanelerde oliklinikler normal bir dönemdeymiş gibi hizmet vermektedir. Olağanüstü bir dönemden geçilirken başta sağlık emekçileri ve hastaneler için alınacak önlemlerin acilen belirlenmesi gerekmektedir” dedi.
"KORUYUCU EKİPMAN TEDARİKİNDE ÇOK CİDDİ SIKINTI YAŞANIYOR"
Hastanelerde sağlık emekçilerine yeterli sayıda ve kesintisiz olarak verilmesi gereken koruyucu ekipman tedarikinde çok ciddi sıkıntı yaşandığını vurgulayan Kavak, “Neredeyse tüm sağlık kurumlarının tamamında cerrahi maske ve eldiven dahi temin edemeyen sağlık emekçileri vardır. N95-FFP2 veya N99-FFP3 maskeleri bazı hastanelerde ya hiç bulunmamakta ya da kullanılması gereken birimlerde kişi başına bir adet verilmektedir. Yüz kalkanı yerine ergonomik olmayan koruyucu gözlükler ya da nem bariyerleri önlükler yerine su geçiren tek kullanımlık önlük verilmektedir. El dezenfektanı teminin de sorunlar yaşanıyor. El dezenfektanlarının “idareli” kullanılması gerektiği konusunda sıkça kurum içi uyarılar yapılmaktadır” diye konuştu.
"HASTANELERİN TÜM ALANLARI RİSKLİ BİRİM KABUL EDİLMELİDİR"
Kavak, “Hastanelerin tüm alanları riskli birim kabul edilmelidir. Bazı hastanelerin sadece acilleri dezenfekte edilmektedir. Diğer sağlık ünitelerinde de sağlık hizmeti verilmektedir, bu nedenle tüm ünitelerde gerekli dezenfekte sağlanmalıdır. Şüpheli hastanın geldiği durumda hastanelerde hastayla temas halindeki tüm sağlık emekçileri teste tabi tutulmalıdır” dedi.
"TEST YAPILAN HASTANE SAYISI ARTIRILMALI"
Sağlık emekçilerinin büyük çoğunluğunun sivil kıyafetlerinin üstüne önlük giydiğini, işi bittiğinde önlüğü çıkarıp sivil kıyafetle evine gittiğini, ya da kullandığı önlüğü evine götürüp yıkadığını anlatan Kavak, “Kriz atlatılana kadar sağlık personeli kıyafetleri hastanelerin sağlayacağı çamaşırhanelerde yıkanmalıdır. Test yapılan hastane sayısı artırılmalıdır. Sağlık emekçilerinin karantina uygulamalarına maruz kalması durumlarında beslenme ve barınma koşullarının düzenlenmesi ile ilgili planlar yapılmalıdır” dedi.
"SAĞLIK ÇALIŞANI SAYISI YETERSİZDİR"
“Sağlık alanında çalışan yetersizliği olduğu bilinmektedir” diyen Kavak, “Mevcut sağlık hizmetleri yetersiz sayıda sağlık çalışanı ile yürütülmekte ve iş yükü fazladır. Korona virüs salgını ile birlikte bu iş yükünün daha da artacağı ortadır. Bundan dolayı sağlık hizmetlerinin daha sağlıklı yürütülmesi için sağlık alanındaki çalışan eksikliğinin giderilmesi gerekmektedir. Çalışan eksikliğinin acilen giderilmesi için ülkemizde yeterince sağlık emekçisi vardır ve görev beklemektedirler. Ataması yapılmayan yüzbinlerce sağlık emekçisi, ataması yapılmış ancak güvenlik soruşturması nedeniyle işlerine başlatılmayan sağlık emekçileri, Kanun Hükmünde Kararnamelerle hukuki süreçler işletilmeden ihraç edilen sağlık emekçileri acil bir düzenleme ile ihtiyacı karşılayacak şekilde göreve başlatılmalıdır.Sağlık emekçilerinin izinleri ve çalışma koşulları ile ilgili gerekli tedbirler acilen alınmalıdır. Sağlık Bakanlığının son yazısında açıklanan izinlerin kaldırılması ve diğer kamu kurumlarında çalışanların yararlandığı izinlerden yararlanamayacak olması uygulaması derhal sonlandırılmalıdır” dedi.
"GÜVENLİ ALANLARA ERİŞİMLERİ SAĞLANMALI"
Savaşın yerinden yurdundan ettiği çocukların, günlerdir can güvenliği olmayan koşullarda hayatta kalmaya çalıştığına dikkat çeken Kavak, mülteci çocukların durumuna ilişkin taleplerini şöyle sıraladı:
- Çocukların bir an önce ebeveynleriyle birlikte güvenli alanlara ulaşımlarının sağlanmalı
- Hijyenik bir ortamda koruyucu, önleyici ve tedavi edici sağlık hizmetine erişimlerinin kolaylaştırılmasılı
- Barınma ve beslenme gibi temel ihtiyaçlarının karşılanmalı
- Çocuklarla ilgili; ötekileştiren, kutuplaştıran, rekabete dayalı ve şiddet kültürünü besleyen söylem ve haberlerin yapılmamalı
- Hiçbir çocuk dışarıda kalmayacak şekilde planlama ve önceliklendirme yapılmalı,
- Tüm sürecin kapsayıcı, şeffaf, hesap verebilirlik ilkeleriyle işletilmeli.
(HABER MERKEZİ)