İktisatçı Mustafa Sönmez: Çare para basmakta değil dağıtmakta
Ekonomist Mustafa Sönmez, son günlerde önerilen para basma yönteminin ağır sonuçlar doğuracağını; bunun yerine işçinin, emekçinin, tüketicinin desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Fotoğraf: MA
Dünyada 400 binden fazla insanda görülen koronavirüs (Kovid-19) salgınının neden olduğu şirket kapatmaları, zorunlu iş bırakmalar ve olağanüstü haller sonucunda, birçok ülkede ekonomik yıkıma karşı destek paketleri açıklandı. ABD’de bu kapsamda 2 trilyon dolar olması beklenen ekonomik destek paketi üzerine anlaşma sağlandı. Eve kapanan kişi başına tek seferlik bin 200 dolar, çocuk başına 500 dolar ödeme kararı alındı.
Fransa’da, şirketlere 327 milyar dolar (300 milyar avro) değerinde banka kredisi, geçici olarak işten çıkarılanlar için 45 milyar avro kullanacağını duyurdu. Milli gelirinin yüzde 20’si oranında paket açıklayan İspanya’da işçi ve emekçilere ödemeye yapacağını duyururken, aynı yöntemi takip eden Almanya ve İngiltere’de de sermayenin yanı sıra işçi ve emekçinin sorunlarına çözüm olabilecekleri paketleri kamuoyuna açıkladı.
Türkiye’de ise koronavirüse karşı ekonomik tedbir paketinde 100 milyar TL’lik bütçe sermaye odaklı sunuluyor. Yurttaşların ekonomik durumlarını iyileştirecek ve koruyacak bir paket açıklanmazken, sermayeye giden 100 milyar TL’nin kaynağı ise belirsiz. Pakete yönelik eleştirilerden biri de etki düzeyinin düşük olması. Ekonomistler, ülkenin kaynak yoksunu olduğunu ve piyasaya aktarılacak kaynağın kıt olduğunu düşünüyor.
İktisatçılar arasında başlayan para basma tartışmalarının daha ağır sonuçlar yaratacağına işaret eden İktisatçı-Yazar Mustafa Sönmez, ülkede hem arz hem de talep krizi olduğunu ve işçinin, emekçinin, tüketicinin desteklenmesi gerektiğini söyledi.
Ekonomist Mahfi Eğilmez’in, “Eğer IMF’ye başvurarak Fon’un koronavirüsten etkilenen ülkeler için ayırdığı Hızlı Kredi İmkanından (Rapid Credit Facility) yararlanılması düşünülmüyorsa, geriye tek çözüm olarak para basmak kalıyor” şeklindeki değerlendirmesiyle başlayan tartışma, daha sonra ekonomist Alaattin Aktaş’ın “Para basmak mı, şimdi değilse ne zaman?” başlıklı yazısıyla sürdü.
ÇARE PARA BASMAK MI?
Türkiye iktisatçıları arasında başlayan para basma tartışmalarını ve alınması gereken yeni önlemleri ekonomist Mustafa Sönmez’e sorduk. Mevcut koşullarda para basmanın tüm ülkelerde var olan bir uygulama olduğunu ancak enflasyonu yükseltmesine rağmen insanlara bir şekilde sosyal kalkan oluşturduğunu söyleyen Sönmez, “Böylece insanlar gelirsiz kalmazlar. Muhtaç insanlara bir gelir sağlanmış olur ve insanların harcama imkanları olur. Bundan dolayı fiyatlar yükselir mi? Evet yükselir. Hiçbir ilaç yan etkisiz değildir. Onun için bunu göze almak gerekir” dedi.
"PARA BASMADAN YARATABİLİRSİN"
Enflasyona neden olmaması için para basma yoluna gidilmemesinin daha ağır sonuçlar yaratacağına işaret eden Sönmez, sorunun günlük olmadığını ve enflasyon artışı sorununun bugün düşünülecek bir durum olmadığını söyledi. Para basmadan gelir yaratabilmenin mümkün olduğuna dikkati çeken Sönmez, “Bunu nasıl yaparsın? Eldeki serveti bölüştürürsün. Varlıklı kesimlerin servetini vergilendirirsin ve muhtaç kesimlere verirsin. İlla para basmana da gerek yok” önerisini getirdi. Sönmez, hadisenin teknik boyutunun çalışan ve çalışamayan sınıflar ile alt sınıfları ilgilendirmediğini söyledi.
Enflasyon ve risk tartışmalarının yanlış olduğunu ifade eden Sönmez, “Bugün talep edilmesi gereken şey; herkesin asgari ihtiyaçlarını karşılayacağı bir gelirin sağlanmış olmasıdır. Bunu nasıl sağlıyorsa sağlasınlar. Bu teknik yollar ülkeyi yönetenlerin sorundur. Talep edilmesi gereken şey, herkese gelir, herkesin bu salgın boyunca evine çekilmesi ama asgari ihtiyaçlarını karşılaması kadar da bir gelir elde etmesidir” diye belirtti.
"İNSANLARA PARA DAĞITILMALI"
Sermaye grubunun desteklenmesiyle mevcut krizin yarattığı sorunların çözülemeyeceğini, aksine daha derin krizlere neden olacağını uyarısında bulunan Sönmez, şunları söyledi: “Yoksullaşma daha çok artar, sistem daha çok tıkanır. Sistem çarkının dönebilmesi için insanlara para dağıtılması lazım. Şu anda hem arz hem de talep krizi var. O nedenle işçinin, emekçinin, tüketicinin desteklenmesi zorunludur. Dünya ülkeleri akılsız mı ki para dağıtıyorlar. İnsanların alım gücü olmazsa daha derin krizler olacaktır. Bizim derdimiz insanların cebine para girmesi. İktidar bunu para basarak mı yapar, borç yaparak mı yapar, servet vergilendirmesi yoluna mı girer. Bu bizim derdimiz değil.”