Eskişehir’den metal işçileri: Koronavirüse karşı ücretli izin hakkımızdır
Eskişehir’den metal işçileri Evrensel’e yazdığı mektuplarda fabrikalarda koronavirüs önlemlerinin yetersiz olduğunu söyledi, ücretli izin haklarının verilmesini talep etti.
Fotoğraf: Pixabay
Metal işçisi
Eskişehir
Eskişehir Organize Sanayi’de çalışan bir metal işçisiyim. 2 haftadır ülke genelinde yaşanan salgın yüzünden zor günler geçiriyoruz. Çalıştığım işyerinin yüzde 80’lik pazarı Avrupa merkezli olduğundan üretimimizi maalesef depolamak durumunda kaldık ve sevkiyat gerçekleştiremiyoruz. Sizlere bu 2 haftalık süreçten bahsetmek istiyorum çünkü diğer işçi arkadaşlarımın da aynı sıkıntıyı çektiğini biliyorum.
Salgınının Türkiye’ye geldiği ilk hafta fabrikada gergin ve korkulu bir süreç geçirdik ve hâlâ geçiriyoruz. İlk hafta ilk önlem olarak termal kamera taktırıp işe giriş çıkışlarda işçilerin ateşlerini kontrol ettiler. Hepimiz de bunu gayet sağlıklı bulduk ve destekledik. Daha sonra soyunma odaları kapatıldı. İşte tam burada hepimizin isyan ettiği noktaya geldik. Çünkü bizlerden iş kıyafetlerimizle işe gidip gelmemizi istediler. Doğal olarak bunu istemedik çünkü çocuklarımız ve yaşlılarımız evde ne kadar karantinada olsalar da fabrikadaki her şeyi onlara götürüyor olacaktık. Ama maalesef işveren bu kararını uyguladı ve soyunma odalarını kapattı, bizler 2 haftadır evlerimize kıyafetlerimizle gidip geliyoruz. Tabii evlerinden çalışmaya başlayan işverenler için bunu anlamak çok zor olsa gerek.
Bunu takip eden süreçte maske dağıtıldı ve maskeyle çalışmamız istendi. Alışkın olmayanlar için bunun ne kadar zor olduğunu da çok anlayamadılar. O hafta bittiğinde yemekhanelerde oturma düzeni değişti, aralıklı oturma düzenine geçildi fakat bu da yetersiz kalınca yemekhaneyi komple kapattılar. Bizler çay içme alanında ya da bulduğumuz yerlerde ekmek arası yemeye başladık. Sağlık için alınan önlemler bizi sağlıksız ve dağınık bir şekilde yemek yemeye zorladı. Ve bunların hepsi sözde bizim için alınan önlemdi ama tek sorun bizi daha beter şartlara itmesiydi.
Tüm bunlar olurken, 2 haftayı geride bırakmışken biz hâlâ fabrikadayız ve dezenfektanlar konsa da çeşitli önlemler alınsa da işveren satamadığı malzemeleri üretmemiz için depo arayışlarında. Kendi karantinanızı oluşturun diyenlere elbette bizim de iki çift lafımız var. Bu şartlar altında nasıl bir karantina oluşturabiliriz? Çocuklarımızı koruma hakkı bile bize verilmezken nasıl karantinamızı yaratalım? Virüsün işçiyi etkilemeyeceğini düşünen zihniyete karşı nasıl karantinada kalalım? Peki ailelerimizi biz şimdi nasıl koruyalım?
Bizlerin de insanca yaşadığı ve herkes gibi bizim de sağlığımızın ön planda olduğu zamanları hep birlikte görmek dileğiyle…
BİR AN ÖNCE ÜCRETLİ İZİN HAKKIMIZ TANINMALI
Metal işçisi
Eskişehir
Maalesef koronavirüs Türkiye’yi sarmış durumda. Biz işçiler ülkeyi yönetenler tarafından yok sayılıyoruz. Evet inkar edemeyiz, fabrikamız ciddi önlemler aldı. Servisler kapasitesinin yarısı kadar işçi taşıyor, her gün ilaçlanıyor. 4 saatte bir maske dağıtılıyor, vardiyada sık sık termal kamaralarla ateş ölçümü yapılıyor. Yemekler paket geliyor, fabrikanın her yerine dezenfektanlar konuldu. Ama ne kadar önlem alınırsa alınsın, çözüm olmayacaktır. Fabrika geneli bant sistemi olduğundan, bir kişinin dokunduğu malzemeye 1 saat içinde 50 kişi dokunabiliyor. Aynı lavaboları 400-450 kişi kullanıyor. Ortak erişim ve kullanıma açık birçok şey var. Korkuyoruz, tedirginiz, bir an önce ücretli izinlerin başlaması gerekiyor. Bizim durumumuz bir nebze olsun iyi, fakat Eskişehir OSB’de hiçbir tedbirin alınmadığı o kadar çok fabrika var ki. Durum içler acısı. Tek talebimiz bir an önce ücretli izne çıkmak. Sonuçta bizim de yaşama hakkımız var. Biz de insanız. Bizleri sadece seçim zamanı düşünen siyasiler farkımıza varsın. Bunun yanında üye olduğumuz sendika da TİS sürecinden sonra bir daha yanımıza uğramadı. Resmen tabela sendika gibi. İşçilerin güveni de beklentisi de kalmadı. Herkes tepkili.
Kısacası maalesef Türkiye’de insanların değeri öldükten sonra biliniyor, değerimizin bilinmesi için bizim de ölmemiz mi gerekiyor?