İskender Bayhan: Hükümet koronavirüs karantinasını siyasi karantinaya çeviriyor
Gazeteci İskender Bayhan Gündem Özel'de değerlendirdi: Ne OHAL ne sıkıyönetim. Ama halk sağlığı için sokağa çıkış süreleri, zamanları düzenlenip kısıtlanmalı.
Gazeteci İskender Bayhan, Gündem Özel'de Zeliş Irmak'ın sorularını yanıtladı.
İskender Bayhan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Hükümet bir yandan sistemi döndürerek bir yandan da riskleri en aza indirerek yürümek gibi bir araya gelmesi artık neredeyse mümkün olmayan bir çizgide ilerlemeye devam ediyor. Bilim Kurulu da yaptığı açıklamalarda halkın ne yapması gerektiğini anlatıyor ama hükümetin, kendilerinin ne yaptığını ise bir türlü anlatmıyor.
HALK SAĞLIĞI İÇİN SOKAĞA ÇIKIŞ SÜRELERİ VE ZAMANLARI KISITLANSIN
OHAL ile sıkı yönetimle günlük hayatın kısıtlanması konusunda alınacak tedbirler birbirine karıştırılıyor. OHAL’e ya da sıkı yönetime ihtiyacı yok hükümetin. Böyle bir uygulama da gerekmiyor. Ne OHAL ne sıkıyönetim. Ama halk sağlığı için salgın konusunda alınacak tedbirlerin başlangıcı olarak günlük hayatı kısıtlayacak dolayısıyla sokağa çıkmayı da yasaklama denen şey; sokağa çıkış sürelerini, zamanlarını düzenleyici bir tedbire uzun zamandır ihtiyaç vardı hâlâ var. Hükümet zaten koronavirüs nedeniyle alması gereken tedbirlerle uygulaması gereken karantinayı siyasi karantinaya dönüştürüyor. Memlekette fikrini söylemek, eleştirmek, yanlışları dile getirmek, taleplerini dile getirmek bozgunculuk oluyor.
Günlük hayatın sınırlanması ve sokağa çıkma konusunda halk sağlığının gerektirdiği düzenlemelerin yapılmasını istiyoruz. Bunun için de gerekli ekonomik, sosyal tedbirlerin alınmasını istiyoruz.
İŞÇİLER AÇIK TUTUM ALARAK MÜCADELE ETMEK ZORUNDA
Çalışması zorunlu olmayan iş kollarında üretime ara verilmesi, ücretli izin uygulamasının gündeme gelmesi, çalışILması zorunlu alanlarda da çeşitli düzenlemelerle üretime devam edilmesi gerekir. Bunların sağlanmaması halinde grev, iş bırakma da dahil işçiler açık bir tutum alarak mücadele etmek zorundalar. Çünkü hükümet dişe dokunur tek bir adım atmış değil.
İşçilerin emekçilerin hayatının olabilecek en üst düzeyde güvenceye alınması sağlanmalı bunun için de grev de iş bırakma da çok meşru ve çok haklı eylemdir.
DİYANETİN BÜTÇESİ YAPILANDIRILSIN HALK SAĞLIĞI İÇİN KULLANILSIN
Servet vergisi uygulanabilir. Türkiye toplumunun çoğunluğunu oluşturan işçiler, emekliler, gençler, köylüler ve küçük esnafın bu süreçteki ihtiyaçlarını karşılayabilmek için servet vergisi de dahil bir takım katı ve kararlı tedbirler alınmalı. Ama hükümet hâlâ ücretli izni bile çıkarmış değil. Kısa çalışma ödeneği gündeme getirilmişken bile birçok işkolu hâlâ üretime ara vermiyor. Bu ödenekten faydalanarak üretimi de sürdürüyorlar. Servet vergisi de dahil, işsizlik fonu da dahil, Savunma Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı bütçelerinin yeniden yapılandırılıp, kaynaklarının halk sağlığı için ayrılması lazım." (WEB TV)