Kalsan dert, kalmasan dert
Kayseri’de KYK yurdundan zorla çıkarılan öğrencilerden biri yurtta yaşadıklarını kaleme aldı.
Fotoğraf:Pixabay
KYK erkek yurdundan bir öğrenci
Kayseri
KYK’ya bağlı erkek yurdunda kalan bir öğrenci olarak, ülkemizde koronovirüsün tespitinden sonra neler yaşadıklarımızı anlatmak istiyorum. İlk vakadan sonra okulların tatil edilmesi ile birlikte öğrencilerin önemli bir bölümü panik ve tedirginlik içerisinde kendi memleketlerine gitmeye başladılar. Ancak okulların ne olacağı konusunda belirsizliğin yaşandığı bu süreçte, kalabalık olan terminalleri kullanmak istemeyen, memleketine gitmek için bilet parası olmayan ve okula devam ederken çalışan arkadaşlar yurtta kalmaya devam ettiler.
“YURTTAN APAR TOPAR ÇIKARILDIK”
İlk günlerde, herkes kendi odasında kalıyordu. Ülke genelinde boşaltılan ve karantina merkezi haline getirilen yurtların olduğu haberini aldığımızda yurt görevlilerine bizim yurdumuzun da boşaltılması durumu olup olmadığını sorduk. Görevliler bize öyle bir durumun Kayseri’de olmayacağını ve kalmak isteyenlerin kalabileceğini, yurtta da gerekli hijyen önlemlerinin alınacağını söylediler. Biz de görevlilerin bu açıklamasıyla rahatlayarak, yurt çalışanlarına yardımcı olmak amacıyla temizlik yapmaya başladık. Kat koridorlarını kendi aldığımız çamaşır sularıyla yıkadık. Odaları havalandırdık. Kendi aramızda kolonya gibi malzemeler alarak maddi durumu iyi olmayan arkadaşlarımız ile paylaştık. Süreci ailelerimize yük olmadan geçirme planları yaparken, yakınımızdaki kız yurdunun boşaltıldığı ve karantina merkezi haline getirildiği haberini aldık. Oradaki arkadaşlarımız başka bir yurda taşınmak zorunda kalmışlar. Bu durumdan sonra bizlere farklı bloklarda kalanların tamamının tek bir bloğa taşınması gerektiği söylendi. Herkesi tek bir bloğa topladılar. Tabi bu durum bizim tedirginliğimizi daha da arttırdı. “Ne olacak ne bitecek, okul ne olacak?” sorularını düşünüp dururken tüm öğrencilerin yurt müdürünün konuşmasına gelmesi gerektiği söylendi. Yurt müdürü dönemin artık kapandığını ve herkesin yurttan gitmesini istedi. Daha birkaç gün önce rahatça kalabileceğimizi söyleyen idare bugün gitmemizi istiyordu.
Çalışan arkadaşlar yurdun parasını verdiklerini ve kalacak bir yer olmadığı için kalmak istediklerini ifade ettiler. Yurt müdürü ise, çalışanların yurtla bağlantısının koparılacağını söyleyerek tehdit etti. Kesin bir emir ile apar topar yurttan çıkarıldık.
TEK SES OLMAK TEK ÇARE
Biz üniversite öğrencileri kıt kanaat geçiniyoruz. Bazı arkadaşlarımızın cebinde beş kuruş para yok. Ailesinin maddi durumu çok kötü olan veya ailesi olmayan birçok arkadaşımız var. Olağanüstü bir durumda karantina merkezi yapmak için veya bizim yurdumuz gibi şimdilik karantina olmasa bile öğrenciler mağdur ediliyor. Birçok otelin boş kaldığını biliyoruz. Hemen ilk akla gelen yerin öğrenci yurtları olması bizlere ne kadar önem verdiklerini gösteriyor. Aylık parasını ödediğimiz, bize lütufmuş gibi gösterilen öğrenci yurtlarında birçok sorunun olduğu özellikle son dönemde zaten biz öğrencilerin dilindeydi. Bu yapılanlardan sonra bir kez daha anlıyoruz ki, sorunlarımız karşısında tek ses olmaktan başka çaremiz yok!