31 Mart 2020 11:00

Can güvenliğimiz sağlanmalı

"Genellikle yurt dışından gelen gemilerle çalışıyoruz. Ne gelen gemilerde ne de tersanenin içinde virüse karşı önlem alınmış değil. "

Arşiv | Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Tuzla’dan tersane işçisi

İstanbul

Ben, İstanbul Tuzla'da, tersanede gemi tamiri yapan bir işçiyim. Ülkede hastalıktan etkilenen vaka sayısı giderek artarken hayatını kaybedenler de her geçen gün artıyor. Az çok gündemi takip eden herkes ülkenin sağlık, eğitim ve bilim alanındaki eksiklerini biliyor. Tüm bunların yanında hiç bir iş güvenliği ve koruyucu önlem olmadan çalışan bizler varız. Tersanenin ağır çalışma koşulları yetmezmiş gibi bir de virüs salgını çıktı. Çalışanlara ne koruyucu maske, ne de steril eldiven veriliyor. Ateş ölçer kullanmak gibi bir durum zaten söz konusu değil. Genellikle yurtdışından gelen gemilerle çalışıyoruz. Ne gelen gemilerde ne de tersanenin içinde virüse karşı önlem alınmış değil. 

EKONOMİ PAKETİNDE HALK VE İŞÇİ YOK

Yemekhanede, çoğunlukla kalabalık ve sıkışık bir ortamda yemeklerimizi yiyoruz. Lavabolarda ise yeterince dezenfekte malzemesi bulunmuyor. Bunlar yetmezmiş gibi bir de işlerin azalması ile birlikte işten atılma korkusu yaşıyoruz. Hükümet açıkladığı ekonomi paketini yine halka lütufmuş gibi sundu ancak paketin içeriğinde halkı ve işçileri rahatlatacak bir tek madde bulunmuyordu. Önlem olarak bolca “evde kalın” çağrısı yapıyorlar. Oysa salgının hızla yayılabileceği kalabalık üretim alanlarında çalışmalar hala devam ediyor. Biz; tersanelerde, fabrikalarda, hastanelerde canımız pahasına çalışmaya devam ediyoruz. Hükümetin ilk yapması gereken açıkladığı ekonomi paketinde, aldığı önlemlerde bizim can güvenliğimizi sağlamak olmalı. Çalışmaya devam ettiğimiz süreçte koruyucu önlemler her işçi için sağlanmalı. Virüsün yayılma hızını ve risklerini düşünürsek de her işçiye ücretli izin verilerek gerekli önlemler alınmalı.

ÖNCEKİ HABER

Parazit filminde karakter aşınması

SONRAKİ HABER

Yedinci Mühür

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa