“Ailelerimiz çalışmak zorunda kalıyor, izolasyon gerçekleşemiyor”
“Paketin içeriğine baktığımızda ne işçilerin ne de esnafın yararına bir madde var."
Fotoğraf:pixabay
Mustafa ARTIK
Denizli
Koronavirüs salgını nedeniyle üniversitelilerin bahar dönemi boyunca uzaktan eğitim alacağı açıklandı. Salgın birçok yönden hayatımızı etkilerken öğrencilerin kafasında “Şimdi eğitim nasıl olacak?” sorusu var. Süreç bu şekilde belirsizlikler ile ilerlerken öğrencilerin tek kaygısı eğitim hayatları olarak kalmadı. Ansızın yurtlarından çıkarılan ve ailelerinin yanına dönen binlerce öğrenci bu süreci nasıl yaşıyor? “Evde kal” çağrıları sürekli yapılırken ailesi çalışmak zorunda kalan öğrenciler için bu süreç nasıl geçiyor görmek için arkadaşlarım konuşmak istedim. Tabii salgın sürecinde sosyal izolasyonda olduğumuz için sohbetimizi görüntülü konuşma ile gerçekleştirdik. Uzaktan eğitimin ilk günlerinde çöken internet sitelerinden daha başarılı bir görüşme gerçekleştirebildiğimizi söyleyebilirim.
İnternetin yavaş olmasına rağmen birçok zorluk ile Betül ile bağlantı kuruldu. Türkiye’nin tedbir almakta geç kaldığını ve sınırlamaların daha erken getirilmesi gerektiğini vurgulayan Betül “Sınırlamaların hala yeterli olduğunu düşünmüyorum. Virüsün kuluçka süresinin 14 gün olduğunu düşünürsek bu süreci izole şekilde geçirmemiz gerekmekte. Burada çözüm bireysel gibi görünse bile aslında hiç öyle değil. Çünkü ailelerimiz çalışmak zorunda kalıyor. Bu süreçte işverenlere büyük sorumluluk düşüyor” diye düşüncelerini ifade etti.
Çalışanların sağlığının patronların insafına kaldığını belirten Betül “İş yeri dezenfekteleri, servislerin düzenlenmesi gibi önlemler alınsa bile yetersiz kalmakta. Bunun yerine çalışanların ücretli izne ayrılması gerekiyor ama bunu yapacak iş yerleri çok kısıtlı. Mesela annem, çalıştığı iş yerinden ücretsiz izne çıkarıldı fakat bazı günler ekstracı olarak çalışmaya gidiyor çünkü çalışmak zorunda. Bu ise bizim evde gerçekleştirmeye çalıştırdığımız karantinanın anlamını yitirmesine sebep oluyor. Durmadan ‘evde kal’ çağrısı yapılıyor ama çalışma zorunluluğu olan kişiler bunlara nasıl uysun ki. Sonuç olarak bu insanların da düşünülmesi gerekiliyor” diyerek çalışanlara ücretli izin uygulaması talebini dile getirdi.
“BABAM ESNAF, HER GÜN DÜKKANI AÇMAK ZORUNDA”
Evlerinde internet olmadığı için konuşmak için komşusuna gitmek zorunda kalan Doğancan ile benzer görüntülü konuşmamıza başladık. Doğancan “Alınan önlemler ve açıklanan önlem paketlerine bakınca görüyoruz ki salgın bile sınıfsal bir hale geldi. İnsanlar kapitalist sistem ile tamamen köle haline getirildiği için çalışanların bir aylık maaş alamaması, yaşantılarını doğrudan etkiler hale geldi. Başka ülkelere baktığımızda böyle bir felaket karşısında çok daha fazla fonlar ayrıldığını görebiliyoruz fakat bizim ülkemizde durum biraz daha farklı” dedi.
Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan “Ekonomik İstikrar Kalkanı” adındaki ekonomik pakete değinen Doğancan “Paketin içeriğine baktığımızda ne işçilerin ne de esnafın yararına bir madde var. Babamın dükkanını açması gerekiyor. Zaten ekonomik kriz nedeniyle durgun olan işlerimiz, virüsten sonra tamamen kesildi. Esnaf ve işçiler için acil önlemler alınması gerekiyor. Bireysel önlemlerin gerekliliğini reddetmiyorum fakat bu durumu ciddiye almayan büyük bir kesim var” dedi.