6 Kasım 2012 13:24
Telat Çelik

Organize sanayi bölgesinde kurulu bir fabrikada çalışan işçiler ekim ayı içerisinde işyerine sendika getirmek için çalışmalara başladılar. İrtibata geçtikleri sendikayla beraber üyelik çalışmasını başlatıp belli bir seviyeye geldiler.
Fakat işveren işçilerin sendikaya üye olduğunu duyunca asıl film bundan sonra ortaya çıkıyor. İşveren önce işçileri işten çıkartıp sendikanın ilerlemesini kesiyor. Ardından içeride tespit ettiği üye var ise bunları istifaya zorluyor. Bunlarda yetmiyor ise işyerine yeni tembihli işçi alarak toplam çalışan sayısını çoğaltıp sendikanın yetki istemesini önlüyor. Sendika yetkilileri işten atılan işçilerle fabrikanın önüne gidince bir sürü ayak oyunuyla karşılaşıp gerginlik çıkmasına rağmen yine de basın açıklamasını yapıyorlar. Özetle sendika bu işin peşini bırakmayıp işçilerle bu mücadelenin kazanılması için her şeyi yapacaklarını söylüyor.
Ardından işveren devreye girip sendikaya ve sendikalı  işçiye saygılı olduklarını söyleyip alttan da “Bakın ey Düzce’liler biz ikinci fabrikayı kuracağız bizim  adımızı başka şeylerle anıp lekelemeyin” deyip  adeta aba altından sopa göstermeyi de ihmal etmiyor.

İŞÇİLERİN KARŞISINDA DURANLAR

Şimdi  bu olaylarla ilgili olarak öncelikle işverene, ardından sendikaya, Düzce’yi yönettiğini iddia edenlere ve bir kısım yerel basına söz söylemeden geçemeyeceğim.
Ey işveren! Senin o basın bildirisinde kaleme aldığın “Firmamızdan çıkartılan işçiler sendikal örgütlenme nedeniyle işten çıkarılmamıştır. İşyerinde çalışma koşulları, disipline aykırı tutum ve davranışlar ile diğer yasal haklı nedenlerle çıkartılmışlardır.” cümlesi tamamen senin iddiandır. Madem bu kadar demokratsın o zaman koy işyerine sandığı özgürce işçiler oy kullansınlar! Düzce’ye  ikinci fabrika kuracağım tehdidiyle, sanki bunu engelleyen işten atılmış işçilermiş gibi gösterip işçilerin ve sendikalarının aleyhine bir kamuoyu örgütlemek doğru bir davranış değildir. Ey burada fabrikada  örgütlenme çalışması yürüten sendika! Daha önce sendika olarak yaptıklarınızı Kaynaşlı’daki  fabrika işçileri ve Düzce unutmadı. Bu sefer hem geçmişin olumsuzluğunu hem de geleceğin umudunu ortaya çıkarmak gibi bir mecburiyetiniz var.
Ey Düzce’yi yönettiğini iddia edenler! Yanı başınızda onlarca işçi işten atılmış ve sendikal gerekçe var derken acaba ne zaman müdahale edipte bu kanayan yarayı tedavi edeceksiniz? Yine her zamanki gibi işverenlerin yanında olup işçiler sendikalı olmasın diye devletin tüm olanaklarını işverene mi kullandıracaksınız?
Ey bir kısım yerel basın! Artık yetmedi mi işverenleri kolladığınız? Bir kez de ezilene ve sömürülene taraf olun da varsa belki vicdanınız rahatlar.
Mücadele eden işçiler asla yenilmezler. İşçi sınıfı tarihi bu mücadelelerle doludur. Unutmayın eşkıya Dünya’ya hükümdar olmaz!    

*Birleşik Metal-İş Kocaeli Şube Sekreteri

Evrensel'i Takip Et