Eğitimde Korona virüsü

Mert AKYILDIZ

Elazığ

Önlemler bazında eğitime süresiz ara verildi. Virüsün daha ne kadar etki göstereceği bilinmediğinden ötürü eğitimine devam edemeyecek öğrenciler için MEB, çözümü uzaktan eğitim ile bulmuştu. Peki 24 Mart itibari ile başlayan uzaktan eğitim öğrencilerde nasıl bir izlenim oluşturdu?

Giresun Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde okuyan Tolga Akar adlı  arkadaşımız düşüncelerini şöyle dile getirdi: “Uzaktan eğitim bana mantıklı gelmiyor. Öncelikle ülkenin internet altyapısından bahsetmek istiyorum. Şöyle ki yanılmıyorsam Avrupa'daki en pahalı interneti kullanıyoruz ve bunun yanında kullandığımız internet Dünya’ya nazaran oldukça yavaş bir internet. Ülkenin internet ağı bile yeterince iyi değilken, sunucularda çökme sorununa pek bir çözüm bulunamayacağını düşünüyorum. Teknik sorunlar bir şekilde çözülür mü? Çözülür evet. Lakin şöyle bir durum da var, köy veya şehir fark etmeksizin maddi durumu kötü olan, evinde internet, bilgisayar bulunmayan binlerce çocuk olduğu net bir şekilde ortadadır. Uzaktan eğitimde bu çocukların mağduriyeti söz konusu olacak ve bu da sistemin belli bir okuyan kesimi dışarda bırakması demek. Bu büyük bir yanlıştır. Ben uzaktan eğitimi zorunlu olmadıkça tasvip etmiyorum. Şu anki durumda daha iyi bir çözüm yok gibi görünüyor ama yine de yeterli altyapı yok ve mağduriyet yaşayan insanlar elbet olacaktır.” diye sözlerini bitiriyor. Bunun yanında şehrimizde Fatih Anadolu Lisesi’nde eğitim gören ve YKS sınavına hazırlanan Hasan arkadaşımız ise düşüncelerini şöyle dile getiriyor: “Gelecek hayatım için bir dönüm noktası niteliğindeki YKS sınavı öncesi okulların kapatılması birçok konudan geri kalma korkusunu da yanında getirdi. Uzaktan eğitimin verimli olabileceğinden emin değilim. Şöyle ki anlatılan dersler bana fazlasıyla vasat geldi. Bunun yerine Youtube platformunda bulunan bu tür içeriklere sahip videoları izlemeyi tercih ederim. Böyle bir durumda evinde interneti bulunmayan kişilerin mağdur oluşu da gözler önünde. Açıkçası ben televizyondan anlatılacağı için MEB tarafından işinde çok başarılı öğretmenlerin kullanılacağını düşünmekteydim lakin ne yazık ki öğretmenlerin farklı bir özelliğini göremedim. Her ne kadar akıcı bir konuşmaya sahip olsalar da tahtaya bakarak anlatmaları bende bir düş kırıklığı yarattı. Bunun yanında evde tabii ki okuldaki gibi bir disiplin ortamından bahsedemeyiz. Öğrenciler istediği zaman kanalı değiştirme ya da dersten çıkma hakkına sahip oluyor. Bunun yanına dikkatin evdeyken kolaylıkla dağılabileceği de eklenince uzaktan eğitimin bir faydasının olmadığı görülüyor. Televizyon odasında ders çalışmak da ayrı bir durum. Gerçek eğitimin yerini tutmuyor lakin olması gereken bir durum. Çok başarılı diyemesek de kötü diyemeyiz.”

EĞİTİMDE FIRSAT EŞİTLİĞİ HER BİREYİN HAKKI

Bunun yanında EBA’da kullanılması için öğrencilere internet hediye edildiği durumu da var lakin evinde bu interneti kullanabilecek aletler olmayan öğrencilerin durumu kimsenin umurunda değil gibi görünüyor. Eğitimde fırsat eşitliği her bireyin hakkıyken bu hakkın bazı öğrencilerden alınması büyük bir adaletsizlik demektir. Bir kesim; açığını özel derslerle, pahalı eğitim setleri ile kapatabilirken bir kesimin çok daha zor şartlara sürüklenip aynı sistem üzerinden değerlendirilmesi bu kesimin birkaç adım geriye atılması demektir.

Bunun dışında eğitim yuvalarımızda cereyan eden ilginç bir olaydan bahsetmek istiyorum. 10-14 yaş aralığındaki öğrencilere Adnan Menderes’in idamının izletilmesi ideolojik bir propagandadan başka bir şey değildir. Ki bu durumun çocuklar üzerindeki psikolojik etkisini düşünmemeleri kabul edilir gibi değildir. Durum hakkındaki tepkilerin büyümesinden sonra ise Bakan Selçuk’un şu açıklamayı yapması büyük bir çelişki doğurmakta, “Görüntüleri onaylamıyorum, çocuklara uygun olmadığını düşünüyorum.” Bu durumda akıllara şu soru geliyor: “Yayınlanacak videoları kimse denetlemiyor mu?​” Umarım böyle hataların arkası gelmez. Gelmesi durumunda yıllardır eleştirilen eğitim sisteminin bir arpa boyu kadar yol kat etmediğini bir kez daha göreceğiz.