Fatura öğrenciye kesildi bile

Ahmet Bayer

Dersane öğrencisi

Van

Salgın gün ve gün artarken insanların evden çıkmaması çağrısı yapan iktidar, “virüsten ölme açlıktan öl” politikası uyguluyor.

Bundan önceki süreçte, iktidarın politikalarıyla insanlar asgari ücretle geçinemiyordu. Şimdi ise insanlara eve girin, dışarı çıkmayın çağrısı yaparak ama hiçbir işçi ve emekçi vatandaşa bir geçim kaynağı vermeyerek tam olarak açlık kuyusuna iten bir iktidardan bahsediyoruz.

Kendilerinin evlerini 25 bin TL’ye temizletirken işçi ve emekçiler evde çaresiz bir şekilde bekliyor.

ŞAŞIRMADIK

Devletten bizi şaşırtacak bir şey beklemiyoruz. Beklediğimiz her şey yapılıyor zaten, saraylardan sesli mesajlar geliyor... Ama biliyoruz ki en az virüs kadar tehlikeli olan bir politika ile karşı karşıyayız. Evde çaresiz bir şekilde bekleyen insanların faturaları, sağlık harcamaları, beslenmeleri nasıl karşılanacak? “Elimizde bu hastalığa karşı büyük bir koz var yakalanmamak” cümlesini kuran bir sağlık bakanından iyi bir sağlık hizmeti beklemek, tabi akıllara zarar. Bu salgının bize göstermiş olduğu en büyük nokta ise ülkenin artık imam hatip değil sağlık ve eğitim alanında kendini geliştirmesi gerektiği oldu. Halk, açılan paketten bir şeyler beklerken iktidar yolundan şaşırmayarak paketin patronlar ve burjuvazi için hazırlandığını gördük. Haa unutmadan, virüs müthiş bir bahane olmuşken cezaevlerinde olan cinsel istismar tutuklularını bırakma fırsatı da doğdu. Paketi mecliste onaylatmak için çabalayan bir iktidardan bahsediyoruz.

PARAMIZI GERİ ALAMIYORUZ

Gün geçtikçe hayat ciddi anlamda felç bir hal alıyor. Salgının hızlı bir şekilde yayılmasının doğurduğu birden fazla sorun var. Bunların başında ise ekonomi geliyor. En basitinden kendi ekonomime bakarsam; ben, Van’da dershane öğrencisiyim ve dershaneye ödediğimiz paraların geri ödemesi yapılmıyor. Kurumumuz Whatsapp üzerinde soru çözümü yaparak “her yerde yanınızdayız” deyip öğrencileri bu şekilde avutmaya çalışıyor. Kurumumuz, verdiğimiz para karşılığında Whatsapp üzerinden eğitimine devam ediyor, rehberlik servisleri ise bu durumu bulunmaz bir fırsatmış gibi öğrencilere dayatıyor. Ekonomik sıkıntının gün ve gün artığı bir süreçten bahsediyoruz ve bunun faturasını yine işçi emekçi ve biz öğrencilere kesildi bile...

Öyle görünüyor ki kısa bir süre içerisinde daha ciddi sıkıntılar baş gösterecek. 13 milyon işçi ne yapacak? Sürecin bize ne göstereceğini, cebimizde kalan paranın daha kaç gün yeteceğini düşünerek bekliyoruz.