31 Mart 2020 12:08

Türkiye’de otomotiv sektörü ve yerli-milli araba

Günümüz otomotiv sektörü söylendiği gibi ne “yerli” ne de “milli”.

Fotoğraf:  Land Rover MENA/Flickr (CC BY 2.0)

Paylaş

Ozan MERDİN
ODTÜ

Türkiye’de otomotiv sektörü sanayinin giderek büyüyen alanlarından biri. Nedenleri arasında yüksek kâra dayalı, talebi bitmeyen(en azından şimdilik) ve devlet başta olmak üzere üretimin teşvik edildiği bir sektör olması var. Genel olarak büyümekte olan otomotiv sektörü (krizin ve salgının sektör üzerindeki etkisini şimdilik bir kenara bırakıyoruz) haberlerine en son TOGG “Yerli ve Milli Araba” eklendi. Bu kadar haberi yapılan sektörü normalde sermaye gelir-giderleri ve ihracat kalemleri açısından inceleyen haber bültenleri yerine gelin başka bir açıdan bakalım bu duruma.

TÜRKİYE’DE OTOMOTİV SEKTÖRÜNÜN ORTAYA ÇIKIŞI

Herkesin malumu “Devrim Arabaları” bu işin miladını oluşturuyor. 1961’de yapılan, büyük oranda yerli olan Devrim Arabaları sonralarda yaşanan teknik arızalar öne sürülerek medyada kötü bir üne kavuştu ve üretimi desteklenmedi. Nihayetinde proje rafa kaldırıldı. Rafa kaldırılma nedeni de göz önünde olmasa da belliydi aslında: Türkiye’de sermayenin göbekten dışa bağımlı gelişmesi. Ne var ki, yerli araba sözü bir sonraki dönemde dışa bağımlı sermaye çevreleri tarafından kullanılmaya başlandı. “İsmen” yerli olan arabaların ilki Anadol’du. Koç Holding’e ait Otosan şirketi tarafından 1966’da üretimi başlayan bu arabaların özelliği yerli tanıtılmalarına rağmen İngiliz Reliant ve Ogle Design şirketlerinin tasarımları ve Ford’un motoru ile üretilmiş olmasıydı. Parçaları bakımından %25 yerli diyebileceğimiz bu arabaların kullanımı hatrı sayılır bir süre devam etti. Sonrasında Fiat’ın Türkiye uyarlaması TOFAŞ’a ait arabalar süregeldi.

OTOMOBİL ŞİRKETLERİNE KISA BİR BAKIŞ

Önceki paragrafta da bahsettiğimiz üzere sanayide etkin sermaye grupları dışa bağımlı demiştik, ki aynısı otomotiv sektöründe için de geçerli. Şirketlerin hisse değerlerinin mülkiyeti bakımından birkaç örnek vermek gerekirse:

Ford OtosanFord Deutschland Holding - %41Koç Holding - %41Halka Açık - %18TOFAŞFiat Chrysler Automobiles(FCA) - %37.85Koç Holding - %37.85Halka Açık - %24.30Oyak RenaultRenault - %51OYAK - %49

Anlayacağınız otomobil sektörü OYAK, Koç Holding gibi ülke ekonomisinin büyük balıklarının (namıdiğer tekellerinin) mülkiyet ve denetimleri altında, ki bu tekeller de dünya ölçeğinde tepede duran tekeller ile işbirliği yapıyorlar. Günümüz otomotiv sektörü söylendiği gibi ne “yerli” ne de “milli”.

TOGG

Şu son zamanlarda ise ismi bir hayli duyulan/duyurulan TOGG ise “yerli-milli” araba olarak tanıtılıyor. 13 yıllık süreyle planlanmış ve 22 milyar TL sabit yatırım tutarının bulunduğu TOGG’u, devletin tam anlamıyla desteklediği de sır değil.* Aynı şekilde arabanın ihalesinde Zorlu Grubu, Sancak Holding gibi iktidarla da yakın ilişkisi olan büyük sermaye grupları yatırımcı olarak seçilmiş olması bunu kanıtlar nitelikte. Peki niye? TOGG’un açıklandığı zaman, İdlib’de süren çatışma ve operasyonların artık işçi-emekçi kesimler açısından da ikna ediciliğini yitirmesi ve iktidarın gündemi yeniden üstüne çekmek istemesi burada büyük bir etmen. Ama TOGG projesinin duyurulması sadece iç politika açısından değil, ekonomik açıdan da karlıydı. Bu durumda “yerli-milli” duyguları harlayacak bir arabanın olması adeta bir zorunluluk haline geldi. Peki bahsettiğimiz proje ne kadar yerli ne kadar milli?

Geçtiğimiz dönemde üretim detayları açıklanan projenin TOGG’un CEO’su Gürcan Karakaş’ın açıkladığı şu bilgilere erişmiş olduk:

Tasarım, İtalyan şirket Pininfarina Tasarım Şirketi’ne ait.Aracın elektrik motoru hakkında Bosch ile görüşülüyor.Aracın bataryası için Çin ağırlıklı altı firma ile gizlilik sözleşmesi imzalandı.*

Bu bulgulara baktığımızda her şey açık seçik belli oluyor, “yerli-milli otomobil” hiç de denildiği gibi yerli ya da milli değil! “E yazar hocam, o kadar ağladın sızladın yapamayız mı bir yerlisini?​” diye sorarsanız da...

YERLİ ARABA MÜMKÜN MÜ?

Teknik açıdan, cevabımız “Evet!” olurdu, zira gereken teknoloji ve veriler ya var, ya da üretilebilir. Fakat asıl neden başka, o da otomotiv sektörünün ana aktörlerinin, yani tekellerin göbekten dışarı bağımlı olması sorunu. Bunu da çözmek de kimi çevrelerin dediği gibi “Amerika’ya çelme takmak ve stratejik ortaklarımızı iyi kullanmak ile de ilgili değil. Zira ülkenin üretimi de dışarı bağımlı; hem para olarak hem de hammadde, alet ve makinalar gibi üretim araçları açısından. Çözümü de kaynağı gibi sistemsel olmak zorunda, ki bu da başka bir yazının konusu olsun. Sağlıcakla kalın!

[1]: https://www.evrensel.net/haber/394105/yerli-otomobil-tanitildi-surdurulebilirlik-de-yerlilik-de-muamma

[2]: https://tr.euronews.com/2020/01/28/togg-ceo-su-karakas-yerli-otomobilin-motoru-icin-bosch-bataryas-icin-cinli-firmalarla 

ÖNCEKİ HABER

Fatura öğrenciye kesildi bile

SONRAKİ HABER

İnfaz düzenlemesi Meclise sunuldu, AKP'li Cahit Özkan teklifin detaylarını açıkladı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa