İZSU işçisi: Salgına karşı sağlığımız işverenlerin ve iktidarın insafına bırakılmaz

"İktidar ve yetkililer bir taraftan evden çıkmayın derken, diğer taraftan bunun gereğini yapmaktan kaçındığı için salgının bedelini işçi ve emekçiler ödeyecek."

GÜNCELLENDİ

Fotoğraf: Genel-İş İzmir 2 No'lu Şube

ANASAYFA

İŞÇİ-SENDİKA Ege Sayfaları

Paylaş

Bayram KESGİN
İZSU işçisi- Genel-İş 2 No’lu Şube Disiplin Kurulu Başkanı

Dünyada ve ülkemizde hızla yayılan, can alarak devam eden koronavirüs salgını riski ile en fazla karşı karşıya olan, fabrikalarda, işletmelerde, AVM'lerde çalışan işçiler dip dibe, kamu emekçileri yurttaşlarla yakın temas halinde çalışmaya zorlanırken, milyonlarca emekçi koronavirüsün açık ve yakın hedefi haline getiriliyor. İktidar ve yetkililer bir taraftan evden çıkmayın derken, diğer taraftan bunun gereğini yapmaktan kaçındığı için salgının bedelini işçi ve emekçiler ödeyecek.

SENDİKALARIN SESSİZ KALMALARI KABUL EDİLEMEZ

İşçilerin, ekonomik, sosyal ve demokratik haklarını korumak yeni haklar için mücadele etmek, bu temel ilkeler doğrultusunda kurulmuş olan, işçilerden, emekçilerden kesilen aidatlarla varlıklarını sürdüren sendikalar her şeyde olduğu gibi koronavirüs salgını karşısında tutumları ile sınıfta kalmışlardır. Sendikaların böylesine elzem bir durum karşısında acizliği kabul edilemez.

Sağlık bakanın ilk vaka açıklaması yaptığında sendikalar üyelerinin çalıştıkları işyerlerinde salgına karşı acil koruyucu önlemlerin alınması için mücadele etmesi ve süreci takip eden bir kriz komitesi kurularak birleşik mücadeleyi örgütlenmesi gerekirken birçoğu ilk iş olarak bulundukları şubeleri, oturdukları koltukları, bindikleri arabaları dezenfekte ettirdiler. Sendika binasında yönetici ya da çalışanların sayısını düşürdüler. İşçilerin sağlığını işverenin insafına bıraktılar.

Bugün ise, Genel iş 2 Nolu şubemiz İZSU’da, katı atıklarda, parklarda önlemlerin yetersiz olduğu her yerde ilk günden iş durdurarak önlemlerin alınması, riskli durumdaki işçilerin çalıştırılmaması için mücadele etti.

İŞÇİLERLE ÜCRETLİ İZİN TALEBİ ÖRGÜTLENMELİ

Sağlık bakanı ve iktidar yetkilileri vakaları, ölümleri, televizyon kanallarından at yarışı sonuçlarını açıklar gibi yaparak halkı sürece razı etmeye çalışıyor. İşçiler arasında kaygılar umutsuzluk ve işsiz kalma korkusu yaygınlaşıyor. Kaygılarını dile getirmekten korkuyor, çıkış yolu bulmakta zorlanıyorlar. Böylesi elzem durumda sendikalar zaman kaybetmeden birlikte örgütlü ve örgütsüz işçilere ücretli izin talebi ile mücadeleyi örgütlemeli.