"İnfaz düzenlemesi muhalefeti susturma aracı olarak kullanılıyor"
AKP’nin Meclis’e sunduğu infaz düzenlemesinin muhalefeti susturma aracı olarak kullandığına dikkat çeken emek ve meslek örgütü temsilcileri, iktidarın bu tutumdan vazgeçmeye çağırdı.
Fotoğraf: İsa Almaçayır/DHA
Emrullah ACAR
Her geçen gün etkisini arttıran koronavirüs (Covid-19) salgını, doluluk oranı fazla olan cezaevlerinde büyük bir risk teşkil ediyor. Cezaevlerinin boşaltılması için kamuoyunda genel af beklentilerinin aksine, hükümetin Meclis’e sunduğu infaz düzenlemesini içeren yasa tasarısında, siyasi tutuklular kapsam dışı bırakıldı. Emek ve meslek örgütleri, infaz düzenlemesindeki eşitsizliğe tepki gösterdi.
GÜNGÖR: İNFAZLAR ERTELENMELİ
Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Üyesi Dr. Selma Güngör, AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın 4 Eylül 2018'de yaptığı “Eğer bir af, devlete karşı işleniyorsa devletin bunu af yetkisi olabilir. Fakat şahıslara karşı işleniyorsa, bunun af yetkisi devlette değildir” açıklamasını hatırlatarak, “Bir af olacaksa, bu insanın insana karşı işlediği suçlarda değil, insanların devlete karşı işlediği iddia edilen suçlarda olmalı” dedi. Güngör, infaz düzenlemesinin dahi siyasi iktidar tarafından kendine yönelik muhalefeti susturma aracı olarak kullandığına dikkat çekti.
Cezaevlerinde kişi sayısının fazla olmasının bir nedeninin de tutuklu yargılamalardan kaynaklı olduğuna işaret eden Güngör, “Bir kişi cezası onaylanmadan tutuklu yargılanmamalı. Tutuklu yargılanma cezaevlerinde doluluğun bir numaralı nedeni, bunun ortadan kaldırılması gerekiyor” dedi. Cezaevlerinde bulunan hasta tutukluların durumuna değinen Güngör, “İnfazları bir an önce ertelenmeli, biz bunu salgından öncede söylüyorduk, şimdi daha yüksek bir sesle söylemek gerekiyor. Cezaevlerinde kapasite, koğuşlara yeni yataklar konularak artırılıyor, hijyensiz mekanlar, havalandırma yapılmıyor ve tutuklu ile hükümlüler yeterli egzersiz yapamıyorlar. Bu ortamlarda mikrop daha hızlı yayılır, sosyal mesafeyi korumak çok zor mekanlar, bir an önce cezaevleri bir an önce boşaltılmalı” diye belirtti.
ÇERKEZOĞLU: AYM VE AİHM KARARLARI UYGULANMIYOR
Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu İnfaz düzenlemesinin ayrımcılık olmaksızın yapılması gerektiğinin altını çizdi. Anayasa Mahkemesi (AYM) kararlarından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) kararlarının uygulanmadığı bir süreç işletildiğini ifade eden Çerkezoğlu, “Cezaevlerinde onlarca milletvekili, belediye başkanı, gazeteciler, siyasi parti temsilcileri bulunuyor. Koronavirüs salgınında en riskli alanlardan biri cezaevleri, dolayısıyla cezaevlerinde birtakım önlemler alınması, düzenlemeler yapılması önemli” diye seslendi.
Siyasi görüşlerinden kaynaklı tutuklu bulunan kişilerin kapsam dışı bırakılmasının kabul edilemeyeceğini dile getiren Çerkezoğlu, siyasi tutukluları kapsayan bir politikaya ihtiyaç olduğunu söyledi.
BOZGEYİK: VİRÜS AYRIMCILIK YAPMAZ
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Başkanı Mehmet Bozgeyik de risk altında bulunan cezaevlerindeki doluluk oranına dikkat çekerek, hükümlü ve tutukluların, hijyen koşullarından yoksun bir şekilde büyük bir tehlikeyle karşı karşıya kaldıklarını ifade etti. Dünyada birçok ülkenin ayrım yapmaksızın tutuklu ve hükümleri serbest bıraktığına değinen Bozgeyik, “AKP koronavirüs sürecini kendi lehine çevirme arayışında. Kayyum atamaları, Kanal İstanbul Projesi ihalesi, birçok alanların imara açılması ve daha önce MHP ile anlaşamadığı için rafa kaldırdığı ceza infaz yasasını yeniden gündeme getirdi. Yapılmak istenene baktığımız zaman, çocuk istismarcılarına, kadın katillerine, uyuşturucu baronlarına, hırsızların tahliyesine başlayacaklar” şeklinde konuştu.
Salgının cezaevlerine sıçraması durumunda ayrım yapmaksınız herkesi etkileyeceği uyarısında bulunan Bozgeyik, “İktidarın ayrımcılık yapması kabul edilemez. Bu tutumdan bir an önce vazgeçilmeli ve eşitlik ilkesi noktasında siyasi suçluları da dahil edilecek şekilde genişletilmeli” çağrısında bulundu. (MA)
