02 Nisan 2020 12:36

Dr. Osman Öztürk: Böyle olacağını biliyorlardı, dikkate almadılar

İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Osman Öztürk, Bakan Kocan'nın "Virüsün bu kadar çabuk yayılacağını bilmiyorduk" sözlerini eleştirdi ve İstanbul'un durumunu değerlendirdi.

Dr. Osman Öztürk | Fotoğraf: MA

GÜNCEL

Paylaş

Meltem AKYOL
İstanbul

Koronavirüs salgınında 1 Nisan itibarıyla hayatını kaybedenlerin sayısı 300’e yaklaşırken, toplam vaka sayısı da15 bini aştı. Vakalara ilişkin olarak ilk kez ayrıntılı bilgi paylaşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıkladığı verilere göre, İstanbul’daki vaka sayısı 8 bin 852, yüzde 60’lara yakın. İstanbul’un ardından sıralama ise şöyle: İzmir, Ankara ve Kocaeli. En çok can kaybının yaşandığı yer de yine İstanbul. Öyle ki hayatını kaybedenlerin neredeyse yarıya yakını yine İstanbul’da.

Bu veriler İstanbul’un salgının merkezi olduğunu gösteriyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın verileri açıklarken ifade ettiği "Virüsün bu kadar çabuk yayılacağını bilmiyorduk" sözlerini ve İstanbul’un durumunu İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Osman Öztürk ile konuştuk. İstanbul’un rakamlarını "Can pazarında yaşıyormuşuz" diye tanımlayan Öztürk, Bakan Koca'ya başından itibaren yaptıkları uyarıları hatırlatarak, bunların dikkate alınmadığını söyledi.

CAN PAZARINDA YAŞIYORMUŞUZ

Başından beri bakanlığa il il, bölge bölge verileri açıklaması yönünde çağrıda bulunduklarını hatırlatan Öztürk, “Açıklayın ki kim nerede ne olduğunu bilsin, önlem alsın diye uyardık. Biz İstanbul’da, başta sağlıkçılar ama toplamda bütün toplum haftalardır can pazarında yaşıyormuşuz. Ve bunu ancak şimdi, rakamlar açıklandığında öğreniyoruz” ifadelerini kullandı.

"DÜNYADA OLANLAR ORTADA, NASIL BİLMEZSİNİZ?"

Bakanın ‘Biz hastalığın bu kadar hızlı yayılacağını beklemiyorduk’ sözlerini eleştiren Öztürk, şunları söyledi: “Burada kritik hatayı yapmış görünüyorlar. Çünkü politikalarına da baktığımızda hastalığın Türkiye’ye girişi ve yayılışının daha uzun süreceğini tahmin ettikleri görülüyor. O yüzden bu kadar ağırdan aldılar. Bu kabul edilecek bir şey değil, dünyada örnekler var, her şey görünüyordu. Bilim Kurulu içerisindeki birçok hoca bunu görmüş ve söylemiştir. Biz TTB olarak en başından beri söyledik, uyardık. Bir an önce harekete geçin dedik, dikkate almadılar, şimdi bilmiyorduk demek olmaz.”

"HAZIRLIĞI DÜZGÜN YAPMADILAR"

Virüse yakalanan sağlık çalışanı sayısı bakanın açıklamasına göre 601, hayatını kaybeden sağlık çalışanları da var. Öztürk, sağlık çalışanlarının ‘Korunmasızlık’ yüzünden virüse yakalandıklarını belirterek şunları söylüyor:

"Malzeme eksikliği var denilince bu ‘Bakanlıkta yok ya da hastanenin deposunda yok’ gibi anlaşılıyor. Biz İstanbul’da sağlık müdürü ile 3 ay önce görüştüğümüzde 3 aylık stokları olduğunu söylemişti, ben bunun doğru olduğunu düşünüyorum. Asıl mesele malzeme eksikliği değil, organizasyon eksikliği. Malzemeler var ama bunların dağıtımında sorun var. Bu işin hazırlığını düzgün yapmadıkları için organizasyon düzgün işlemiyor. Yani bakan ‘İhtiyacın yüzde 90’ını karşılıyoruz’ diyor, işte diğer yüzde 10 tehlikeye girmiş oluyor."

"800 BİN İNSAN PİKNİĞE Mİ GİDİYOR?"

En çok vakanın açıklandığı illere bakıldığında sanayi kentlerinin başta geldiğine dikkat çeken Öztürk, “İstanbul büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu açıkladı, 29 Mart Pazar günü toplu ulaşımı kullanan kişi sayısı 464 bin kişi. Pazartesi günü bu rakam 750-800 bin artmış ve 1 milyon 124 bin kişi olmuş. Yani bu 800 bin insan pazartesi günü pikniğe mi gidiyor? Üstelik bunlar yalnızca toplu taşımayı kullanan insanlar, kendi aracıyla gideni, servis araçları ile gidenleri de ekleyin buna. Bu insanlar işe gidiyor, işe gitmeye zorluyorsunuz sonra da çıkıp diyorsunuz ki ‘Evde kal’. Sosyal mesafe diyorsunuz ama fabrikalarda insanlar hâlâ yan yana çalışıyor" diyerek zorunlu çalışması gereken alanlar dışındaki bütün üretim ve hizmetler durmadıkça ‘Evde kal’ mesajının anlamı olmayacağını söyledi.

İŞ İŞTEN GEÇMEDEN…

Açıklanan rakamların çok iç açıcı olmadığını söyleyen Öztürk, bundan sonra yapılması gerekenleri şöyle sıralıyor:

Toplumsal hareketliliğin olabildiğince durdurulması gerekiyor. Başta İstanbul, sonra İzmir…
Bu sağlık sisteminin çökmemesi, en azından bir süre rahatlaması adına çok önemli.
Başta iş yerleri olmak üzere zorunlu alanlar dışındaki alanların durdurulması ve insanların yaşamlarını sürdürmeleri için gerekli desteğin sağlanması, ücretli izin, gıda yardımı, fatura desteği vs. ne gerekiyorsa…
Ve çok önemli kritik olan testlerin çok çok arttırılması ve hasta olan insanların tespit edilip izole edilmesi şart
Sağlık çalışanları için de organizyonunun doğru yapılması ve ihtiyaç olduğu her an ve yerde malzemeye ulaşması sağlanmalı.”
Sağlık çalışanlarına düzenli test yapılmalı.

(HABER MERKEZİ)