Gerçek şu: Tecavüz sanıklarına örtülü af getiriyorlar!
İnfaz değişiklikleri içeren tasarıda cinsel suçların kapsam dışı olduğu belirtildi, ama suç tarihine göre yapılmış bir düzenleme var ki binlerce tecavüz sanığının yararlanması söz konusu olacak.
Fotoğraf: Evrensel
Av. İlke IŞIK
Geçtiğimiz haftadan bu yana tartışılan infaz kanun değişikliğine ilişkin geçtiğimiz günlerde bir bilgi verildi. Cinsel suçlar, uyuşturucu suçları, kadına şiddet ve adam öldürme suçları kapsam dışı tutulacak, biçiminde yayınlandı haberler.
Koronavirüs salgını nedeniyle en riskli yerlerden biri olan ve kapasitenin çok üzerinde mahpus barındıran cezaevleri bir süredir çokça konuşuluyor. 300 binlik bir mahpus kitlesi içinde sadece 90 bin kişinin yararlanacağı bu teklif ise büyük eşitsizlikler barındırıyor.
Hukukçular, barolar, insan hakları örgütleri çokça çağrı yaptılar, halen de yapıyorlar. Siyasi suçları kapsam dışı bırakmak akıl alır gibi değil. Resmi açıklama terör suçları kapsam dışı diyor, ama biz bu terör suçu tanımlamasının ne olduğunu biliyoruz aslında. Yaptığınız küçük bir sosyal medya paylaşımı, savunduğunuz bir müvekkiliniz, tedavi ettiğiniz bir hasta nedeniyle terör örgütü üyesi olmak ya da propagandası yapmaktan tutuklanabiliyorsunuz bu ülkede. Hakkınızda açılan dava bu sebeple oluyor.
Halen cezaevinde olan gazeteciler, avukatlar, insan hakları savunucuları, belediye başkanları, siyasi parti liderleri, milletvekilleri - ki içlerinde CHP’li vekiller de vardı hatırlarsınız - “terör suçu” ile cezaevindeler.
Kimse kendilerine muhalefet etmesin, ülke kendilerine dikensiz gül bahçesi olsun istedikleri için cezaevlerini doldurdular. Daha birkaç gün önce işe gitmek zorunda olduğu için isyan eden tır şoförü gözaltına alındı. Koronavirüse ilişkin hükümet uygulamasını protesto ettiği için sadece, herkese evde kalmalısınız denilen bir dönemde, gözaltına aldılar, tepkiler olmasa belki de tutuklanacaktı. Hakkında, serbest bırakılmış olsa da bir soruşturma başlamıştır ve muhtemelen terör örgütü propagandası yapmaktan yapılıyordur soruşturma. İşte kapsam dışı bıraktıkları suç, böyle bir suç.
BİNLERCE TECAVÜZ SANIĞI BU DÜZENLEMEDEN YARARLANACAK
İnfaz değişiklikleri içeren bu tasarı cinsel suçları da kapsayacak biçiminde duyurulmuştu geçen hafta. Gelişen tepkilerin ardından teklifte cinsel suçların kapsam dışı olduğu özellikle belirtildi, ancak suç tarihine göre yapılmış bir düzenleme var ki binlerce tecavüz sanığının yararlanması söz konusu olacak. Teklifte 1 Nisan 2020 öncesi ve sonrası olarak suçun işlenme tarihine ilişkin bir ayrım yapılmış, esas önemli ayrım ise 18 Haziran 2014 tarihi olarak belirlenmiş.
Bu tarih kamuoyunda hadım yasası olarak bilinen yasa değişikliklerinin yapıldığı tarih. Ne olmuştu bu değişiklikle; tecavüz gibi nitelikli cinsel saldırı, cinsel istismar, reşit olmayanla cinsel ilişki suçlarında infaz durumu cezanın dörtte üçünün yatılması biçiminde düzenlenmişti. Şimdi konuştuğumuz teklif, saydığımız suçlarda infaz durumunu dörtte üç olarak koruyor, bunda değişiklik yapmıyor. Ancak suç tarihi 18 Haziran 2014’den önce ise infaz oranının üçte iki olacağına ilişkin bir geçici madde var ki, bu düzenleme söz konusu tarihten önceki tecavüz sanıklarının cezaevinden çıkması anlamına gelecek.
Yani 18 Haziran 2014 tarihinden önce cinsel suç işlemiş olan erkeklerin cezaevinden çıkması için, cezasının yüzde 67’sini yatması yeterli olacak. Bu tarihten sonra suç işlemiş olanlar için ise cezanın dörtte üçünü yani yüzde 75’ini yatmaları gerekliliği devam edecek.
Cinsel suçlar kapsam dışı dedikleri kocaman bir yalan işte görüyoruz ki, son derece kötü yazılmış, anlamak için uzun çabalar gereken bu kanun teklifine bir geçici madde sıkıştırıp, en azından cinsel suç faillerinin bir kısmının çıkmasını teklif yasalaşırsa sağlamış olacaklar.
GÖZÜMÜZÜN İÇİNE BAKA BAKA YALAN…
O yüzden hemen sesimizi yeniden yükseltmeye başlamalıyız. Gözümüzün içine baka baka yalan söyleyen, indirim yok, cinsel suçlar, kadına yönelik şiddet kapsam dışı diyenler; bu geçici madde nedir? Ne anlama gelmektedir? Neden ihtiyaç duyduğunuz böylesi bir düzenlemeye? Açıkça söyleyebiliriz ki bu teklif tecavüz sanıklarına örtülü bir af anlamına gelmektedir.
KADINA YÖNELİK ŞİDDET SUÇLARI DA KAPSAM DIŞI DEĞİL!
Kadına yönelik şiddete ilişkin suçlar da kapsam dışı deniyor ama Gazete Duvar’da sevgili Özlem Akarsu Çelik’in sorularını yanıtlamış olan Prof. Dr. Kadriye Bakırcı’nın isabetle ifade ettiği üzere, kadına yönelik şiddet suçu biçiminde düzenlenmiş özel bir suç yok Türk Ceza Kanununda. Kadın cinayeti failleri insan öldürmekten ceza alıyorlar. Onda da kasten, tasarlayarak vb. biçiminde fiilin işleniş biçimine göre farklı düzenlemeler söz konusu.
Öte yandan, kadınların yaralandığı, kalıcı sakatlıklarla şans eseri hayatta kaldığı çok sayıda olay var ne yazık ki. Ya da kasten öldürme dışında ceza almış pek çok erkek var, bir şekilde az ceza almayı başarabilmiş. Bu durumlar infaz yasası kapsamında, erken tahliye olmaları söz konusu olacak.
GAZETECİLER İÇERİDE, CİNSEL ŞİDDET SUÇLULARI DIŞARIDA!
Kadına yönelik şiddet suçlarını kapsam dışı bıraktık diye böbürleneceği bir şey yok aslında siyasal iktidarın. Üstelik kocaman bir yalan var, koydukları geçici madde ile cinsel suçlarda 2014 öncesi için getirilen infaz indirimi.
Eşitsizlikler içeriyor dedik ya bu yasa, işte tam da böyle bir şey kastettiğimiz eşitsizlik. Örneğin şu an cezaevinde olan Barış Terkoğlu, Barış Pehlivan, Hülya Kılıç, Murat Ağırel, Ferhat Çelik, Aydın Keser, Libya’da ölen MİT mensuplarına ilişkin haber yapmak nedeniyle yakın zaman içerisinde tutuklandılar. Gazeteciler ve haber yaptıkları için cezaevindeler, muhtemelen terör suçu dedikleri kapsamda yargılanacaklar ve ceza almaları durumunda bu infaz yasasından yararlanamayacaklar. Ama Berfin’i hatırlayın yüzüne kezzap atılmıştı, kasten yaralamadan ceza aldı erkek, işte bu yasadan o adam yararlanacak. 2014 yılı öncesi kadınlara, çocuklara tecavüz etmiş adamlar da…
Kadına yönelik suçlar ve cinsel suçlar falan kapsam dışı değil velhasıl. Siyasal iktidar yalanlarla birlikte göz boyama derdinde bir de.
Her aşamada inşa ettikleri eşitsizlikler, bu yasa ile bir kez daha karşımızda. İnfaz yasası adını verip, aslında gizli af yasası yaparak cezaevlerini boşaltmak çözüm değil. O sebeple her aşamada itiraz edip, siyasi tutuklular neden yararlanmıyor sorusunu sormak zorundayız.
Evet ısrarla cinsel suç faillerine af getirmek isteyen siyasal iktidar buna cevap vermeli? Her fırsatta bunu yapmaktan neden vazgeçmiyorsunuz gerçekten? Her bahane ile kadınlara ve çocuklara cinsel suçlar işlemiş olanları neden cezaevinden çıkarmak istiyorsunuz?
Geçtiğimiz hafta gösterdiğimiz tepkiler üzerine, açık bir düzenlemeye cesaret edemeyip, böyle gizli saklı bir iş yapmaya çalışacaklar anlaşılan.
Bir kez daha hayır diyoruz, bir kez daha yapamazsınız diyoruz, bir kez daha bu adamları evde kal dediğiniz kadınların, çocukların yanına göndermezsiniz diyoruz.
İzin vermeyeceğiz…