Salgında bile işçi çalıştıran patronu hayırsever ilan ettiler
Koronavirüs salgınına rağmen işçiler hayatlarını tehlikeye atarak çalışıyor ama patron onların maaşından kesinti yapmadığı için birde hayırsever oluyor.
Fotoğraf: 8gunhaber sitesinden ekran görüntüsü alınmıştır
Halil İMREK
8.Gün Haber adlı bir internet sitesi dün şöyle bir haber yaptı: “Atakaş’ta 1109 Çalışan İşine Devam Edecek Maaşını Tam Alacak.” Haberin devamında ise “Hayırsever iş insanı Atakaş Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Recep Atakaş, yine kendisine yakışanı yaptı ve çalışanlarını mutlu etti” deniyor.
Haberin devamında Atakaş’ın şu açıklamasına yer veriliyor: “Millet olmak iyi günde, kötü günde, kederde ve kıvançta birlikte olmak, milli dayanışma demektir. Bizler bu bilinçle bu mücadele sürecinde yer almak amacıyla; her zaman ATAKAŞ ailesinin bir ferdi olarak gördüğümüz 1109 çalışanımızı, koronavirüs nedeniyle işinden ayırmayacağız, ücretsiz izine çıkarmayacağız, maaşlarında hiçbir şekilde indirime gitmeyeceğiz. Devletimizin ihtiyaç sahibi işletmeleri desteklemek amacıyla verdiği kısa çalışma ödeneğine devletimize yük olmamak için müracaat etmeyeceğimizi de tüm çalışanlarımıza duyururuz.”
‘Eko gündem’ haber sitesi de “Atakaş Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Recep Atakaş, küresel koronavirüs salgınına karşı milli dayanışmanın önemine vurgu yaparak salgın süresince tüm şirketlerimizde çalışanlarımızın işlerine devam edecek” şeklinde haber yapmış.
Bu haberleri okuyanlar ilk başta Atakaş şirketleri grubuna bağlı işyerlerinde koronavirüs salgını karşısında; üretime ara verilmiş, çalışanlar eve gönderilmiş ve işçilerin evde kendilerini izole etmesi sağlamış diye düşünür. Yani işçi evde olacak, ücretini almaya devam edecek diye aklınıza gelse de gerçek öyle değil.
ATAKAŞ’TA ÜRETİM DEVAM EDİYOR
Atakaş şirketler grubu, metal, kömür, liman alanlardaki üretimine devam ediyor. Salgına karşı alınan genel önlemler söz konusu. 60 yaş üstü, kronik rahatsızlığı olanlar idari izinli. Yönetim kademesi evde çalışıyor. Yıllık izni olanlar izne gönderilmiş. Üretim eskiye göre düşüş gösterse de çalışma sürüyor. Ağırlıklı saç üretimi yapan Atakaş’ta ihracat ağırlıklı çalışılıyor ve siparişler alınmaya devam ediyor.
Salgından dolayı “İşten atmalar yasaklanmalı, salgınla ilgili olmayan bütün işkollarındaki işçiler ücretli izne gönderilmelidir” talepleri dile getirilirken işçileri çalıştırmaya devam eden ve birde bir lütufmuş gibi onlara tam ücret vereceğini söyleyen patron Recep Atakaş’ın söylediği aslında şu: “Ben bu süreçte işçi çıkarmıyorum, üretim sürecek ve çalışanlarıma tam ücret ödeyeceğim.”
Peki, işe gitmek zorunda olan ve “Belki de akşam eve virüs getiririm çocuklarıma anneme babama bulaştırırım” kaygısı taşıyan işçi ne olacak, o kimsenin umurunda değil. Bireysel önlem alınsın diyenler, “Sabah servislerle işe giden işçi aracılığıyla virüs apartmana, eve gelmeyecek mi?” sorusuna ise değinmiyor.
İşçiler salgında hayatlarını tehlikeye atarak çalışıyor ama patron onların maaşından kesinti yapmadığı için hayırsever oluyor. Egemen sınıfın ideolojik hegemonyasının bir parçası olan gazeteler de böyle ilan ediyor,
Oysa biz biliyoruz ki dünyada insanlık adına ne varsa hepsini işçiler yapıyor. Her şeyi üreten, demire şekil veren, gökdelenleri diken, denizlerden trenleri geçiren, dağları delen, toplumu besleyip geliştiren işçi sınıfıdır. Dünyadaki bütün zenginliği işçiler, emekçiler üretiyor. Kısacası salgında da işçiler çalışıyor, üretiyor ve başta patronlar olmak üzere evde kalanlar yiyor. Koronavirüs de gösterdi ki patronların yokluğu hiçbir eksikliğe yol açmaz. İşçiler her gün işe giderek mal ve hizmet ürettiği için birileri evde rahat kalabiliyor. Yani patronlar bir iş, bir hayır üretmiyor. Bir gün bütün patronların koronavirüsten öldüğünü düşünelim. Hangi fabrika durur. Hangi iş yapılamaz olur. Hangi çark dönmez. Patronlar olmadığı için fırında ekmek mi pişmez, buğday mı yetişmez? Herkesin bugün yeniden kendisine bu soruyu sorması gerekiyor.
