Biliyoruz ki sokak hayvanlarının hepimize ihtiyacı var
Ne yazık ki Türkiye dahil pek çok ülkede sokak hayvanlarının yaşam hakkına saygı gösterilmediği gibi onlarca hayvan, insanlar tarafından çeşitli işkencelere maruz kalıyor.
Fotoğraf: Haydar Bektaş/Evrensel
Doğa ÇITAK
İzmir
Geçtiğimiz haftalarda ciddi bir boyuta ulaşan Covid-19 salgını tüm dünyayı etkisi altına aldı ve doğal olarak Ege Üniversitesi Hayvan Hakları Topluluğu olarak bizleri de oldukça zor bir sürece soktu. Kampüs içerisindeki dostlarımızın barınma, beslenme ve tedavi gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak için çeşitli görevlendirmeler, gönüllü arkadaşların yardımları ve bazı destek amaçlı kermeslerimizle etkinlikler düzenliyorduk. Malûm bu süreçte çok zorlanıyoruz. Kampüslerin boşaltılmasından kaynaklı hayvanlarımızı besleyecek ve tedavi sürecinde olan hayvanlarımızla ilgilenebilecek birilerini bulmak zor oluyor.
Aynı zamanda kafelerden ve yemekhanelerden yemek bulabilme şansımız olmadığı için mama tedariki konusunda da sıkıntı yaşıyoruz. Ayrıca hayvanları tedavi ettirdiğimiz klinik borçlarımızı karşılayamıyoruz, destek için etkinlik de düzenleyemiyoruz. Maalesef kliniklerin ücretleri insanların sağlık için harcadıkları giderlerden bile yüksek. Tüm kliniklerin bağlı olduğu merkez platformlarda bu sağlık tutarlarının en azından sokak hayvanları için yüzde 50 oranında düşürülmesini umuyoruz. Çünkü bu haliyle daha fazla hayvana yardım etmek bizim için zor oluyor.
Her şeye rağmen bu salgın sürecinde kendimizi önemsediğimiz kadar onları da önemsiyor, elimizden geldiği kadarı ile ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Hala memleketine dönmemiş olan arkadaşlarımızla bu süreci idare etmeye çalışıyoruz. Arkadaşlarımız bu dönem ki özverisi hem bulunduğumuz döneme bir dayanışma örneği olarak hem de hayvanların dostlarımız olduğunu unutmamak açısından çok güzel bir örnek teşkil ediyor. Biliyoruz ki sokak hayvanlarının hepimize ihtiyacı var. Bazılarımızın sevgisine, bazılarımızın bakımına, korumasına… Onların temel ihtiyaçlarını karşılamak aslında insanların sorumluluğunda olsa da, ne yazık ki Türkiye dahil pek çok ülkede bu bilinçten yoksun bir şekilde sokak hayvanlarının yaşam hakkına saygı gösterilmediği gibi onlarca hayvan, insanlar tarafından çeşitli işkencelere maruz kalıyor. Umuyoruz ki 4 Ekim, 4 Nisan gibi sokak hayvanlarının farkındalığı açısından bu özel günlerde düzenlenen etkinlikler ile biraz da olsa bu farkındalığı çevremizdeki insanlara duyurabiliriz.
İnanın hayat onlarla daha güzel. En saf duyguları, en temiz, karşılıksız sevgileri veriyorlar size. O yüzden barınaklara gitmekten korkmayın (bu dönemi tenzih ederek söylüyorum), bir hayvanı sevmekten çekinmeyin, imkanınız çerçevesinde onlara sokak köşelerine bırakmak üzere mama alın, besleyin ya da yemeğinizden biraz ayırın, soğuk havalarda onları sıcak tutacak birkaç eşya bırakın sokağa, boş kapları su ile doldurun. Bu süreçte onlara destek olmak için bizimle de iletişime geçip yardım edebilirsiniz. Onlara zarar vermemek ve verenlere müdahale edebilmekte onlar için hayati önem taşıyor. Belki böyle güzelleşecek dünya…
