04 Nisan 2020 17:05
Son Güncellenme Tarihi: 05 Nisan 2020 11:29

11 soru-11 yanıt | 20 yaş altı için sokağa çıkma yasağı ve genç işçilerin hakları

Yasak kimleri kapsıyor, işçileri muaf tutan ek genelge ile ne değişti, işveren işçileri işe gelmeye zorlayabilir mi, yasak nedeniyle işe gidemeyen ücret alacak mı, genç işçiler neler yapabilir?

Fotoğraf: Pixabay

Paylaş

Onur BAKIR
Sendika Uzmanı

Yazı, İçişleri Bakanlığının 5 Nisan 2020 tarihli ek genelgesine göre güncellenmiştir.

Son istatistiklere göre Türkiye’de 15-19 yaş arası yaklaşık 1 milyon genç işçi var. Bu işçilerin yarısından çoğu sigortasız çalıştırılıyor. Bu yazıda önce yasak kapsamındaki işçilerin mevcut haklarını ele alacağım. Ardından da bu işçilerin iş, ücret ve haklarının gerçek anlamda korunması için atılması gereken acil adımları sıralayacağım.

1- SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI KİMLERİ KAPSIYOR?

İçişleri Bakanlığı’nın genelgesi ile tüm il ve ilçelerde 01.01.2000 tarihinden sonra doğmuş olanların sokağa çıkmaları 03.04.2020 tarihi saat 24:00’dan itibaren geçici olarak yasaklandı. İçişleri Bakanlığı, 5 Nisan 2020 tarihinde ikinci bir genelge yayınlayarak bazı istisnalar getirdi.

2- İŞÇİLER, ÇIRAKLAR, STAJYERLER İÇİN İSTİSNA GETİRİLDİ Mİ?

İkinci genelge ile şu gruplarda yer alanlara istisna getirildi.

Doğum tarihi 01.01.2000-01.01.2002 tarihleri arasında (18-20 yaş aralığında) olmakla beraber şu gruplarda yer alanlar yasaktan muaf tutuldu:

1) Kamu kurum ve kuruluşlarında memur, sözleşmeli personel veya işçi statüsünde görevli olanlar,

2) Özel sektörde düzenli bir işe sahip olan ve sosyal güvenlik kayıt belgesi ile bu durumu belgeleyenler,

3) Tarımsal üretimin sürekliliği açısından önemli bir fonksiyona sahip olan ve iller arasındaki planlama, seyahat ve konaklama koşulları 03.04.2020 tarih ve 6202 sayılı İçişleri Bakanlığı genelgesi ile düzenlenen mevsimlik tarım işçileri.

Özetle söyleyecek olursak doğum tarihi 01.01.2000-01.01.2002 arasında olan sigortalı işçiler, kamu personeli ve (sigortalı ya da sigortasız) mevsimlik tarım işçileri yasaktan muaf tutuldu. Bu işçiler işe gitmeye, çalışmaya devam edebilecek.

Sonuç olarak aşağıdaki gruplarda yer alanlar hala yasak kapsamında:

1) Doğum tarihi 01.01.2002 tarihinden sonra olan tüm gençler. Bu tarihten sonra doğan gençler kamuda ya da özelde sigortalı çalışıyor olsalar da sokağa çıkma yasağı kapsamında.

2) Doğum tarihi 01.01.2000 – 01.01.2002 tarihi arasında olup sigortasız çalıştırılan işçiler de yasak kapsamında. Bunun tek istisnası yukarıdaki 3. maddeye giren (01.01.2000-01.01.2002 arası doğumlu) mevsimlik tarım işçileri.

3) Doğum tarihi 01.01.2000 sonrası olup çalışmayanlar ile mesleki eğitim görenler (çıraklar ve stajyerler dahil).

Yasak kapsamına girmeyip işe gidecek işçilerin dikkat etmesi gereken önemli bir konu var!

İçişleri Bakanlığı genelgesine göre: “18-20 yaş arasında olup kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanlar, özel sektörde düzenli çalıştığını sosyal güvenlik belgesiyle ortaya koyanlar ile mevsimlik tarım işçileri, sokağa çıkma yasağından muaf tutulacak. Sokağa çıkma yasağından muaf tutulanlar istisna kapsamında olduklarını kanıtlayacak belgeleri yanlarında bulundurmak ve denetimler sırasında bu belgeleri göstermek zorunda olacak.”

Dolayısıyla yasak kapsamına girmeyip işe gidecek sigortalı işçilerin yanlarında e-devletten alınmış sosyal güvenlik hizmet dökümünü bulundurmaları ya da hizmet dökümünü telefonlarına indirmeleri, varsa işyeri kimlik kartlarını sürekli olarak yanlarında bulundurmaları büyük önem taşıyor. Aksi takdirde bu işçilere ceza uygulanabilir.

3- İŞVEREN YASAK KAPSAMINDAKİ İŞÇİLERİ İŞE GELMEYE ZORLAYABİLİR Mİ?

Hayır zorlayamaz. İşverenin böyle bir hakkı, yetkisi yoktur. İşveren İçişleri Bakanlığının genelgesine rağmen yasak kapsamındaki genç işçileri işe gelmeye zorlar, tehdit eder ya da baskı yaparsa; bu durum suç teşkil eder. Öte yandan işverenin baskısı nedeniyle işe giden işçi, bu durum tespit edildiğinde “işverenim beni işe gitmeye mecbur tuttu” diyerek cezadan kurtulamaz.

4- YASAK NEDENİYLE İŞE GİDEMEYEN İŞÇİYE ÜCRETİ ÖDENİR Mİ?

Sokağa çıkma yasağı, yasak kapsamında olan işçilerin çalışamamasına (işe gidememesine) yol açan zorlayıcı bir sebeptir. İş Yasası’nın 40. maddesine göre işveren işçinin işe gelemediği ilk haftanın her günü için yarım ücret ödemek zorundadır. Yani 3 Nisan 2020 tarihinden 9 Nisan 2020 tarihine kadarlık bir haftalık süre için işe gidemeyen işçilere toplam 3,5 günlük ücret ödenmesi gerekir. Bu sürenin sonunda iş sözleşmesi askıya alınmış kabul edilir. Yani 10 Nisan 2020 tarihinden itibaren işveren artık ücret ya da sigorta primi ödemek zorunda olmayacaktır. İşveren isterse işçiye ücretli izin vererek, işçinin ücret ve sigorta primini ödemeye devam edebilir. Ancak bu yasal zorunluluk değildir.

5- YASAK NEDENİYLE İŞE GİDEMEYEN İŞÇİLER 25/2’DEN TAZMİNATSIZ İŞTEN ÇIKARILABİLİR Mİ?

İşveren, yasak nedeniyle işe gitmeyen işçiyi İş Yasası’nın 25. maddesinin 2. fıkrasına dayanarak “işverenden izin almadan veya haklı bir sebebe dayanmadan art arda 2 işgünü işe devam etmemek” gerekçesiyle işten çıkaramaz. Yani bu yasak nedeniyle işe devamsızlık 25/2 dediğimiz tazminatsız, derhal işten çıkarma gerekçesi olamaz. Bu gerekçe gösterilerek yasaya aykırı biçimde işten çıkarılan işçiler kıdem tazminatı da dahil olmak üzere tüm haklarını yasal yollarla talep edebilir, yasal koşulları sağlayan işçiler işe iade isteyebilir.

6- YASAK NEDENİYLE İŞE GİDEMEYEN İŞÇİLER BAŞKA BİR GEREKÇE İLE İŞTEN ÇIKARILABİLİR Mİ?

İş Yasası’nın 25. maddesinin 3. fıkrasına göre “İşçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması” halinde işveren bir hafta dolduktan sonra işçiyi işten çıkarma hakkına sahip olur. Sokağa çıkma yasağı nedeniyle işçinin işe devam edememesi bu kapsama giren zorlayıcı bir sebeptir. Dolayısıyla yasak kapsamındaki işçinin yasak nedeniyle işe devamsızlığının 1 haftayı aşmasının ardından (yani 10 Nisan 2020 tarihinden itibaren) işveren istediği zaman işçiyi 25/3’ten işten çıkarabilir.  Ama işçinin çıkarılması yasal bir zorunluluk değildir.

7- 25/3’TEN İŞTEN ÇIKARILAN İŞÇİLERİN HAKLARI NELERDİR?

İşveren İş Yasası’nın 25. maddesinin 3. fıkrasına dayanan işten çıkarmalar “derhal fesih” niteliği taşır. Dolayısıyla işverenin işçiye ihbar süresi kadar önce haber verme ya da ihbar tazminatı ödeme zorunluluğu yoktur. Ancak işçi 1 yılını doldurmuşsa işveren işçiye kıdem tazminatını ödemek zorundadır. Öte yandan işten çıkarma halinde işveren işçinin içerideki tüm ücret, fazla mesai vb. alacakları ile hak ettiği ancak kullanmadığı yıllık izinlerinin ücretlerini de ödemekle yükümlüdür. Aksi takdirde işçi önce arabulucuya başvurarak, anlaşma sağlanamadığı takdirde de dava yoluyla alacaklarını talep edebilir.

8- 25/3’TEN İŞTEN ÇIKARILAN İŞÇİ İŞSİZLİK ÖDENEĞİ ALABİLİR Mİ?

25/2’den farklı olarak 25/3’den yapılacak işten çıkarmalarda işçi yasal koşullarını sağlıyorsa işsizlik ödeneği alabilir. Eğer işçinin son 3 yılda 600 gün primi varsa ve işçi son 4 ayda iş sözleşmesi kapsamındaysa işsizlik ödeneğine hak kazanır. Son 4 ayda primin eksik olması engel teşkil etmez. İşten çıkarılan ve koşulları sağlayan işçinin ödeneğin bağlanması için İŞKUR’a başvuru yapması gerekir. Hak kaybı olmaması için başvuru işten çıkarmayı takip eden 30 gün içinde yapılmalıdır. Başvuru internetten gerçekleştirilebilir.

9- İŞVEREN İŞÇİYİ İŞTEN ÇIKARMAZSA NE OLUR?

4. sorunun yanıtında belirttiğim üzere ilk 1 haftalık sürenin sonunda iş sözleşmesi askıya alınır. İşveren artık istediği zaman işçiyi 25/3’ten işten çıkarabilir. Eğer işveren işçiyi işten çıkarmaz ise sokağa çıkma yasağı bitene kadar iş sözleşmesi askıda kalmaya devam eder. İş sözleşmesinin askıda kaldığı süre boyunca işçi çalışmaz; işveren de ücret ve sigorta primi ödemez. Sokağa çıkma yasağı bittiğinde iş sözleşmesi askıdan iner, kaldığı yerden devam eder. İşçi çalışmaya; işveren de ücret ve sigorta primi ödemeye devam eder. Ancak iş sözleşmesinin askıda olduğu dönemde işçinin tazminatını alıp ayrılma hakkı yoktur. İşçi ancak istifa ederek işten ayrılabilir. İşçi istifa ederek ayrılırsa kıdem tazminatı alamayacağı gibi işsizlik ödeneğinden de yararlanamaz.

10- SİGORTASIZ İŞÇİLER DE BU HAKLARDAN YARARLANABİLİR Mİ?

İşverenin işçiyi sigortasız çalıştırıyor olması işçinin yasal haklarını ortadan kaldırmaz. Önceki maddelerde belirttiğimiz tüm haklar sigortasız işçiler için de geçerlidir. İşveren sigortasız işçiyi işten çıkarır ancak işçiye yasal haklarını ödemezse, işçi yasal yollarla alacaklarını talep edebilir. Hatta sigortasız çalıştırılan işçi sigorta primleri yatmadığı için yararlanamadığı işsizlik ödeneğini işverenden talep edebilir.

11- BU HAKLAR YETERLİ Mİ? İŞÇİLERİ YETERİNCE KORUYOR MU?

Bu yazıda sokağa çıkma yasağı kapsamına giren işçilerin mevcut yasal düzenlemelere göre haklarını ele almaya çalıştım. Ancak bu hakların yeterli olduğunu, genç işçileri yeterince koruduğunu söylemek mümkün değil. Örneğin 1 Ocak 2000 sonrası doğumlu genç işçilerin yarısından çoğunun sigortası yok. Bu işçiler, işe gidemeyecekleri için hem işlerini hem ücretlerini kaybetme riski ile karşı karşıya. Sigortalı olanların çok büyük çoğunluğunun da son 3 yılda 600 gün primi yok. Dolayısıyla bu işçiler işsizlik ödeneği alamayacak. Yine benzer biçimde birçok genç işçinin kıdemi 1 yıldan az dolayısıyla bu işçilerin kıdem tazminatı hakkı da doğmamış durumda. Bütün bu nedenlerde genç işçilerin haklarını güvenceye alacak acil düzenlemeler gerekiyor:

  • Atılacak en doğru adım yasak kapsamındaki işçilerin işten çıkarılmasını yasaklamak ve işçilerin yasak bitene kadar ücretli izinli sayılmasını veya başka bir koşul aranmaksızın işsizlik ödeneğinden yararlanmasını mümkün kılmak olacaktır.
  • İşten çıkarmalar yasaklanmıyorsa en azından bu işçilere sigortalı olma ve prim koşulu aranmaksızın işsizlik ödeneğinden yararlanma hakkı tanınmalıdır. Özellikle sigortasız işçilere işsizlik ödeneğinden yararlanma hakkı tanınmadığı takdirde 500 binden fazla genç işçi gelirden yoksun kalmış olacaktır. Bu hakkı tanımanın çok kolay bir yolu var. Sigortasız çalışan işçiler e-devletten kendi sigortalılıklarını bildirme hakkına sahip. 01.01.2000 tarihinden sonra doğmuş olup e-devletten sigortalılığını bildiren işçilere yasak kalkıncaya kadar doğrudan işsizlik ödeneği bağlanabilir.
  • İşsizlik ödeneğinden yararlanma hakkı işten çıkarılan işçilerin yanı sıra işten çıkarılmayan ancak iş sözleşmesi askıda kalan işçileri de kapsamalıdır. Aksi takdirde işten çıkarılmayan işçiler, yasak bitene kadar gelirden mahrum kalmış olacaktır.
  • Genç işçilerin işsizlik sigortasından yararlanmaları kolaylaştırılırken, bu tanınan hak gençlerin gelecekteki haklarını ipotek altına almamalıdır. Yasak nedeniyle sağlanan işsizlik ödeneği hakkı, daha sonra hak kazanılacak ödenekten düşülmemelidir.
  • Genç işçilerin önemli bir kısmının 1 yıllık kıdemi olmadığı göz önünde bulundurularak, bu işçilere işten çıkarılmaları halinde 1 yıllık kıdem şartı aranmaksızın kıdem tazminatı alma hakkı tanınmalıdır.

Not: Bu yazıya yaptığı katkılar için Dr. Nail Dertli’ye teşekkürlerimi sunarım.

Kovid-19 - Koronavirüs salgınında son durum

ÖNCEKİ HABER

Koronavirüs nedeniyle ölenlerin sayısı 501’e yükseldi

SONRAKİ HABER

Dr. Fatih Yaşlı: Koronavirüse karşı genel karantina sermaye için ilan edilmiyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa