İşçiler soruyor: Evde kalırsak nasıl geçineceğiz?

İşçilerin yoğun yaşadığı yerlerden biri olan İstanbul'un İkitelli ilçesinde emekçiler salgına karşı ciddi tedbirler alınmasını istiyor.

05 Nisan 2020 23:23
Son Güncellenme Tarihi: 06 Nisan 2020 13:13
Paylaş

Umut Düzgün BULUT
Yeşim YÜZAY
İstanbul

Türkiye’de koronavirüsle mücadelede “Hayat eve sığar” sloganıyla evde kalma çağrısı yapılırken milyonlarca işçi ise geçinebilmek için bu çağrıya uyamıyor, hükümetin aldığı tedbirler işçileri kapsamıyor. Geçim derdi neredeyse işçiler için koronavirüs riskinden önce geliyor. İşçilerin yoğun yaşadığı İstanbul’un İkitelli ilçesindeki emekçiler soruyor: “Evde kalırsak nasıl geçineceğiz?”

Salgından sonra işlerin azalmasıyla işsiz kalan iki genç kadından biri “Bugün birçok yere iş başvurusu yaptık ama virüsten dolayı kimse eleman almıyor. Çoğu işyeri zaten kapanmış durumda. Önceden etrafımdan sorarlardı iş arıyor musun diye, bugün ben 10 kişiyi aradım hiç iş yok” dedi. Ailesiyle yaşadığını belirten kadın işçi şöyle devam etti: “Sonuçta bize maddi destek sağlanmıyor. Çalışmasam kim bakacak bize? Markete gidiyoruz hiçbir şeyi rahat rahat alamıyoruz. 1500 TL’den aşağı kirası olan ev yok. Bir sürü de fatura var, kim ödeyecek?”

Hükümetin bağış kampanyası başlatmasına da tepki gösteren işçi, “Hal böyleyken bir de üstüne para istiyorlar. Birçok ülkede hükümetler halka destek paketi açıklıyorken bizde IBAN numarası yollayıp para istiyorlar. Benim babam minibüs şoförü ve 7 kişiden fazlası yasaklandığı için minibüsler bomboş, para kazanamıyor” ifadelerini kullandı. Maske ve eldiven de kullanmadıklarını belirten işçi, “Çünkü maskeler pahalı ve sürekli değiştirmek gerekiyor. Dezenfektanların ücretsiz olduğu yerler varken bizim ülkemizde dezenfektanlar ateş pahası” dedi.

"HANİ EKONOMİ İYİYE GİDİYORDU?"

Bir fabrika işçisi ise birkaç günlük raporlu olduğunu ve işe gitmediğini söylüyor. İşyerinde ücretli iznin tartışma konusu bile olmadığını belirten işçi, “Her şey eskisi gibi devam ediyor. Dün sana iş eldiveni almayan adam maske veya eldiven mi alacak bugün, almıyorlar tabii” diyor.

Salgından elinden geldiğince korunmaya çalıştığını dile getiren işçi, “Elimi yüzümü sabunla sık sık yıkıyorum. İyi beslenmeye çalışıyoruz. Virüsten korkuyorum tabii ama birkaç gün sonra yine işe gideceğim. Mecburum çünkü paramızı oradan çıkarıyoruz. Çalışmazsak aç kalırız” diye konuştu. mecburen çalışmak zorundayız” dedi. Hükümetin bağış kampanyası başlatmasını eleştiren işçi, “Zaten bağış yapılsa bile bize ulaşmaz. Hükümetin para talep etmesi değil, bize destek vermesi gerekir. Hani bugüne kadar her şey iyi gidiyordu? 2-3 ay bu milleti aç bırakmadan yardım edemiyorlar mı şimdi? Sosyal yardımlar yapılmalı, ücretli izin kararı verilmeli. Patronlar devlet bir şey demediği sürece izne çıkarır mı? Devlet diyecek herkese ücretli izin, başka türlü izne çıkarmazlar” ifadelerini kullandı.

Bir kadın işçi de çalışmaya devam ettiklerini vurguluyor. Kızı ve kendisinin çalıştığını belirten işçi, “İşyerinde kimi önlemler alındı; dezenfektanımız, kolonyamız var ve maskeyle eldiven kullanıyoruz. Ama herkesin olduğu gibi benim de endişem var. Herkese sokağa çıkma yasağı getirilmeli. Ama mesela benim eşim çalışmıyor ben yine dışarıdayım, bu şekilde olmamalı” diye konuştu. Kendisinin asgari ücretle çalıştığını eşinin ise emekli olduğunu ifade eden işçi, “Bağış yapmayacağız çünkü yarın ne olacak bilmiyoruz” dedi.

Bir belediye işçisi “Biz belediyede iyi koşullardayız. Ben ücretli izin kullanıyorum veya vardiya sayımızı düşürüyorlar. Sağlık önlemleri alındı belediyemizde ama mesela iki arkadaşım var onlar ücretsiz izindeler onlar ne yapacak? Aileleri, çocukları var sonuçta. Bağış kampanyası iyi oldu bence. Bu maaşımdan elimden geldiğince belediyenin ve diğer kurumların kampanyalarına destek olmaya çalışacağım” dedi.

"AİLEM BU TEZGAHTAN GEÇİNİYOR"

Sokakta arabasıyla çilek satan bir seyyar satıcı şunları söylüyor: “Mecburen çalışmak zorundayız. 5 tane çocuğum var, ailem bu tezgahtan geçiniyor, ben çalışmazsam nasıl hayatta kalacağız? Evde kalabilmemiz için devletin bize bakması gerekiyor. Öyle evde kal demek kolay, bin lira kira, araba borcu, kredi borcu… Nasıl ödeyeceğim bunları? Banka borcunu ödemezsen haciz geliyor. Cumhurbaşkanı hiç sormuyor borcun, harcın, yemeğin var mı? Sadece yardım edeceklerini söylüyorlar. Kime yardım ettikleri de belli değil. Bakıyorum diğer ülkelere insanlar evden çıkmıyorlar ama orada devletler para ayırmış, halkına bakıyor. Dün sosyal yardım için aradım, konuştum, beni dört defa bir yerlere aktardılar, sonra düştü. Hükümetin halkına sahip çıkması lazım.

ÖNCEKİ HABER

Dev Yapı-İş: İkitelli Şehir Hastanesi inşaatında çalışan bir işçi yaşamını yitirdi

SONRAKİ HABER

Deri işçisi: Patronun serveti yedi sülalesine yeter, biz bir ay çalışmasak aç kalırız

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa