6 Nisan 2020 01:23

Diyarbakır’da pazarda çalışan gençler: Ben çalışmasam eve kim ekmek götürecek?

Fırat TOPAL
Diyarbakır

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan koronavirüs salgını dolayısıyla 20 yaş altına sokağa çıkma yasağı ilan etti. İçişleri Bakanlığı da bir genelge yayımlayarak, 18-20 yaş arasında olanların çalıştıklarını belgelemeleri durumunda muaf olacağını duyurdu. Diyarbakır’da 18 yaşının altına olup, pazarda çalışan gençler ise soruyor: “Ben çalışmasam eve kim ekmek götürecek?​”

Geçtiğimiz cuma günü Bilim Kurulu toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 20 yaş altındakilere sokağa çıkma yasağı getirildiğini açıkladı. İçişleri Bakanlığı, 18-20 yaş arasında olup kamuda çalışanlar, özel sektörde çalıştıklarını belgeleyenler ve mevsimlik tarım işçilerinin, sokağa çıkma yasağından muaf tutulacağını duyurdu. Yaşanan bu durumun Diyarbakır’da dikkate alınıp alınmadığını gözlemlemek için sokağa çıkıyorum maskem ve dezenfektanımı yanıma alarak bir de fotoğraf makinem… 

PAZARA GİRENE KADAR ÇOCUĞA RASTLAMADIM

Kimi sokaklarda çocuk yokken kimi sokakta tek tük çocuklara rastlaşırken gruplar halinde bisiklet turu yapanlar da var. Bazı noktalarda polisler, gördüğü yerde eve yollamakla meşgul iken çocukları, toplu oturan vatandaşları da dağıtıyorlar diğer yandan… Sur’u dolandıktan sonra Ofis semtine ilerliyorum. Yol boyunca hiçbir çocuğa rastlamadım diyebilirim. Taa ki semtte bulunan sebze-meyve pazarına girene kadar. Pazarın girişinde vatandaşlar belediye ekipleri tarafından ateşleri ölçülüp sonrasında pazara alınıyor. Pazar oldukça sakin, pazar esnafı gençler makineyi görünce “Ağabey bir fotoğrafımızı çek” diye sesleniyor. Pazar esnafıyla şaka ile karışık muhabbet ederken önünde el arabası bir çocuğun pazarda gezdiğini farkettim, sonra birini daha gördüm. Aralarından biri sağda solda alışveriş yapanlara “Abla araba lazım mı? Ağabey araba lazım mı?" diye sora sora bulunduğumuz yere yaklaştı. Makineyi gördüğü için merak edip “Ağabey ceza mı kesiyorsun?​” diye soruyor. Gazeteci olduğumu söylüyorum, sohbete başlıyoruz…

Diyarbakır pazarı

Fotoğraf: Fırat Topal/Evrensel

BURAYA GELMEYE MECBURUM

Kenan Çınar (16), anne, baba yaşlı olduğu için çalışamıyor. Bir ablası var o da çalışmıyor. Hem okula gidiyor hem pazarda el arabasıyla evine ekmek götürme telaşında… Çınar, benimle konuşurken diğer yandan etrafını kolaçan ediyor. Belediye ekipleri kendisini görürse pazardan çıkaracaklar. Soruyorum Kenan’a “Dışarıda olman yasak biliyorsun değil mi?​” Çınar, “Çalışmak zorundayım. 4 kişiyiz, babam yaşlı çalışamıyor. Evimiz kira, Bağlar’da yaşıyoruz. Buraya gelmezsem ne yiyeceğiz? Mecburum çalışmaya ben çalışmasam eve kim ekmek götürecek? Maskemi taktım daha ne yapayım?​” diye soruyor. Konuşma devam ederken ekipleri görünce sıvışıyor. Bir süre sonra tekrardan pazara giriyor. Sabah saatlerinden beri bir kovalamacanın içinde olduğu söyleyip gülümseyerek uzaklaşıyor yanımızdan…

İŞE ÇIKMAZSAK AÇLIKTAN ÖLÜRÜZ

Pazarda dolanmaya devam ederken pazarda alış-veriş yapan vatandaşların arasında el arabasına binip bir kaykay gibi bir sağ bir sol yaparak ilerleyen bir çocuk daha görüyorum. El arabacılığı yapan bütün çocuklar yapıyor bunu, bir zamanlar ben de. Bana yaklaşırken fotoğrafını çekiyorum. Yanımda frenliyor el arabasını “Ağabey hele bakayım güzel çıkmış mıyım” diye soruyor gülümseyerek. Dışarıda olmasının yasak olduğunu söylüyorum kendisine “ceza mı keseceksin” diye soruyor o da Kenan Çınar gibi… Gazeteci olduğumu söyleyince konuşuyor Mehmet (16), “Ağabey evde 9 kişi var. İşe çıkmazsak açlıktan ölürüz. Ailem izin vermedi ama ben çıktım işe yine de. Bir ben çalışıyorum bir ağabeyim o da hamallık yapıyor. Ne yapayım mecburuz, para yok, bir şey yok” diyor. Biri arkadan polis geldi deyince hemen uzaklaşıyor Mehmet… Mehmet gittikten yanıma gelen pazar esnafından Ali, “ Burada el arabacılığı yapan bu çocukların hepsi şehrin yoksul yerlerinde yaşıyorlar. Çalışmak zorundalar ailelerine katkıda bulunmak zorundalar. Bu çocuklara yardım edilmeli” diyor ve ayrılıyor…

EVRENSEL'İNMANŞETİ

Yağma iklimi

Yağma iklimi

Enerji şirketlerinin patronlarının bizzat yönetimine girdiği Saray iktidarı, “iklim değişikliğiyle mücadele” adı altında sermayeye yeni kaynak aktarma hazırlığında. İktidarın Meclise getirdiği tasarıya göre karbon emisyonu ticareti sistemi kurulacak, “atmosferi kirletme hakkı” alınıp satılan bir mala dönüşecek. Sistem karbon ticareti zenginleri yaratırken, halka zehir kalacak.

BİRİNCİSAYFA
SEFERSELVİ
Erdoğan: Dünya bir imtihan yeridir, ekonomik zorluklar gelip geçer.

Evrensel'i Takip Et