Öğrenci mektubu: Özel okuldakiler yine bizden bir adım önde

Ankara Ece Suna Erdel Etlik Anadolu Lisesi'den bir öğrenci

Okullar kapandığından beri Milli Eğitim Bakanı uzaktan eğitim de uzaktan eğitim deyip durdu. O kadar övdü ki beklentilerimizi yükseltti. Çoğu arkadaşımız uzaktan eğitim başlamadan önce madem uzaktan eğitim vardı neden okula gidiyorduk dediler. Uzak eğitim başladıktan sonra okulu sevmeyen arkadaşlarımız bile okulun açılmasını istediklerini dile getirdiler. Öve öve bitiremedikleri eğitimi bizler göremedik. Bu eğitim sistemi anlatılırken en iyi öğretmenleri seçtiklerini söylediler ama bunu yaparken ders sürelerini 20 dakikaya indirdiler. Bu kadar kısıtlı sürede işlenen derslere ne kadar iyi öğretmen getirilirse getirilsin, biz öğrenciler için anlaşılması zor oluyor. Derslerin 20 dakikalık sürelerde işleniyor oluşu yüzeysel bir anlatıma sebep oluyor. Bundan kaynaklı konular da havada kalıyor.

Diğer bir sorun ise konular; her okulda hatta aynı okulda farklı sınıflarda bile çoğu zaman aynı konuda olunmuyor. Ortak müfredat diye anlatılıyor ama bazı konularda EBA bizden çok ileride ya da çok geride kalıyor. İlk hafta derslerin hepsine katıldım ve dinledim fakat bir yararı olmadı.Daha sonrasında belirli derslere katıldım ve kendim bir şeyleri anlamaya ve oturtmaya çalıştım ki bunu da Youtube videoları ve kitaplardan yapmaya çalıştığım için bir yere kadar anlayabiliyorum. Bence bu durumdaki en önemli sorun derslerin online olmaması. Konuları anlamadığımızda ya da kafamıza takılan soruları sorabileceğimiz bir öğretmen olmadığı için kendimiz tamamlamaya çalışıyoruz ancak yeterli olmuyor. Bizler EBA'nın kendi sitesine girerken bile çok sorun yaşıyoruz. Çoğu zaman giriş yapılamıyor, konular ve videolar açılmıyor açılsada çok fazla eksikleri var.

Özel okullar bu konuda da yine bizden bir adım öndeler. Onların kendilerine ait kullandıkları sistemleri var. Dersleri online ve konuları destekleyici ödevler veriliyor. Okullar kapalıyken bile eşit şartlarda eğitim almadığımızı gördük. Burada da parası olan yine kazandı.

Şimdi ise yeni bir şey çıktı ortaya. 20 yaş altı kişiler sokağa çıkamıyor. İlk sokağa çıkma yasağı 65 yaş üstü insanlara getirilmişti. Bu yasağın salgının yayılmasında hiç bir değişiklik göstermediğini hepimiz günden güne artan vaka sayılarında gördük. Bu gelen yasakta da hiçbir şey değişmeyecek bence. Çünkü devlet orta yaşlardaki işçileri hala çalışmaya mecbur bırakılıyor. İşçiler yaşamlarını sürdürebilmek için evinde kalıp sağlığını korumak için izine ayrılamıyor. 20 yaş altındaki gençlere gelen bu yasakta gençler sokağa çıkamasa bile anne-babaları dışarıda hiç bir önlem ve tedbir alınmayan iş yerlerinde çalışmaya devam edecek. Belli kesimlere getirilen yasaklar virüsün yayılmasına engel olmaz. Kalıcı tedbirler alınmalı ve bu tedbirler her kesime uygulanmalıdır.

Annelerle uzaktan eğitimi konuştuk: “Çocuklarımız için çok kaygılıyız”