İşçi mektubu: İşçilere virüs bulaşması patronların ve yetkililerin umurunda değil
"Biz işçiler bu zor günlerde patronlardan ne istiyoruz bizler salgından dolayı üretime bir süre ara verilsin istiyoruz. İşçilere ücretli izin verilsin ki evinde rahat bir şekilde salgından korunsun."
Fotoğraf: Özcan Yaman
Metal İşçisi
Dörtyol/Hatay
Merhaba Evrensel gazetesi çalışanları;
Ben Dörtyol’da bir metal fabrikasında çalışan bir işçiyim. Zor günlerden geçiyoruz. Salgına rağmen çalışma devam ediyor. Alınan önlemlerin hiçbiri biz işçileri kapsamıyor.
Kalabalık oluşturmama, sosyal mesafe kuralı da biz işçileri kapsamıyor. Bizim salgına yakalanmamız aile ve çevremizin de yakalanması anlamına geliyor. Ama işçilerin salgına bulaşması patronların ve yetkililerin umurunda değil. İller arası yolculuk yasağı da biz işçileri kapsamıyor. Yani her koşulda işçi çalışacak, üretecek deniyor. Biz korkarak işe gidiyoruz. Geçen gün İskenderun’da filtre fabrikasında bir işçide virüs çıktı. Yarın bizim fabrikamızda çıkmayacağını kim garanti edebiliyor?
Biz işçiler bu zor günlerde patronlardan ne istiyoruz bizler salgından dolayı üretime bir süre ara verilsin istiyoruz. İşçilere ücretli izin verilsin ki evinde rahat bir şekilde salgından korunsun. Eğer patronlar gerekli üretimi durdurmuyorsa fabrikada bizlerin sağlığını riske atmayacak önlemler alsın. Ücretlerimiz düşürülmeden fabrikadaki çalışma saatlerimizi düşürsünler vardiyaları çoğaltsınlar az işçi bir araya gelsin. Mesela çalışma saatlerini 5 saatte düşürün 3 olan vardiya sistemini 4’e çıkarabilirler bu şekilde üretime ara vermeden devam edebiliriz. Ama Evrensel’de okudum İSDEMİR’de böyle bir şey tartışılıyormuş, eğer ki çalışma saati 12 saate çıkarılırsa zaten iş yükü ağır olan işçilerin çalışma süresi uzayınca direncimiz daha da düşerek hastalığa yakalanma riskimiz yükselir.
Sosyal medyaya yaş sınırlaması çocukları koruyabilir mi?
Bodrumdan giriş katına
Birleşik ve genel mücadele için
Almanya'yı savaşa hazırlıyorlar
Gerisi gözaltı, yasak
Bahçeli neden ısrarla Öcalan’ı işaret ediyor?
MEB açık öğretim okulları istatistiklerinde bir gariplik mi var?
